2008 Mart ayında bakıldığında, ülkemizde ciddi bir sağlık piyasası oluştuğu söylenebilir. Sağlık "piyasası" denince, ilk akla gelen bu piyasanın büyüklüğü ve büyüklüğün hangi bileşenlerden oluştuğu sorusu. Sağlığa akan paranın 1999'da ulusal gelirin yüzde 4.7’si olduğu, 2005’te yüzde 7.4 olduğu ve 2007’de yüzde 8'e ulaştığı söyleniyor.
Bu itibarla, Türkiye'de sağlığa ayrılan toplam paranın 1999’da 4.7 milyar YTL’den 2007’de 35.8 milyar YTL’ye çıktığı hesaplandı. Dolar üzerinden yapılan hesaplamadaysa, bu miktarın 2007 için 38.8 milyar dolar olduğu görülüyor.
Bu hesaplamayı, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Yılmaz’ın verileri üzerinden "toplam kamu sağlık harcamasının 27.2 milyar dolar olduğu, kamu harcamalarının toplam harcamaların yaklaşık yüzde 70’i olduğu belirlemesi temelinde" yaptık.
Bu anlamda, özel sağlık harcamasının, 2007 için yaklaşık 11.6 milyar dolar olduğu görülüyor.
Bu hep böyle miydi? Yoksa, son yıllarda, örneğin son hükümet döneminde mi değişti?
Yine, Yılmaz’ın verilerine bakalım:
"1999’da 7.3 milyar dolar olan kamu sağlık harcamaları, 2002’de 8.9 milyar dolar, 2007’de ise 27.2 milyar dolar oldu. Bu anlamda, 2002-2007 arasında, kamu sağlık harcamaları 3 misli bir artış gösterdi."
Burada şunu söyleyebiliriz; Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümeti, kamu sağlık harcamalarını artırarak, sağlık alanına ciddi bir kaynak aktararak sağlık piyasasının genişlemesine katkıda bulundu.
AKP kamu sağlık harcamalarını, hangi yolla artırdı
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) "Sağlıkta Piyasacı Tahribatın Son Halkası: AKP" broşüründe, kamu sağlık harcamalarının 1995-2006 arasındaki değişimi irdelenmiş ve bu sürede Sağlık Bakanlığı bütçe payının kamu sağlık harcamaları içindeki payının yüzde 23'ten yüzde 10'a gerilediği saptandı. Aynı süre zarfında, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) sağlık harcamalarının payı ise yüzde 42’den yüzde 50’ye yükseldi.
Yılmaz’ın çalışmasındaysa, Sağlık Bakanlığı’nın toplam sağlık harcamalarındaki payının 1990’larda yüzde 30 olan payının, 2006’da yüzde18’e gerilediği (SSK hastaneleri ayıklandığında yüzde 15) belirtiliyor.
Yine aynı çalışmada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık harcamalarının kamu sağlık harcamaları içindeki payı 1999-2006 arasında, yüzde 51'den yüzde 60'a çıkarken, bütçe sağlık harcamalarının payı yüzde 39'dan yüzde 29'a geriledi.
Özü şu; kamu sağlık harcamalarında aslan payı SSK üzerinden SGK’ya kayarken, bütçenin payında ciddi bir gerileme yaşandı.
SGK paraları nereye?
Kabaca söylemek gerekirse, yaklaşık 40 milyar dolar olan sağlık piyasasına bütçe ve özel harcama olarak 12’şer milyar dolar aktarırken, SGK yaklaşık 15 milyar dolar aktardı. Peki, bu akan para, hangi aktörlere gitti? Toplam kamu sağlık harcamaları ve SGK sağlık harcamalarını bir kıyaslayalım, sonra devam edelim.
Şimdi, giderek kamu sağlık harcamalarının aslan payını harcayan SGK’nın sağlık harcamalarına bakalım. SGK sağlık harcamalarının yönü, aynı zamanda sağlık piyasasının biçimini de öğrenmemizi kolaylaştıracak.
Görüldüğü gibi, SGK sağlık harcamaları, ağırlıkla ilaç ve tedaviye gidiyor.
2000-2005 arasında ilaç harcamaları daha ağırlıktayken, 2006 ile birlikte tedavi harcamalarının, ilaç harcamalarını geçiyor. İlaç harcamalarına yoğunlaşalım. Çünkü, hükümetin "ilaç harcamalarını sınırladık" şeklinde bir söylemi var. Bu ne kadar gerçek, bakalım.
Kamu sağlık harcamaları, 2000-2007 arasında 7.7 milyar dolardan, 27.2 milyar dolara çıkarken kamu ilaç harcamaları aynı sürede 3 milyar dolardan 9.5 milyar dolara yükseldi.
Kamu ilaç harcamalarının yaklaşık dörtte üçünü SGK yapıyor.
Denilebilir ki, kamu ilaç harcamalarının, kamu sağlık harcamaları içindeki payı yüzde 43’ten yüzde 34’e, SGK ilaç harcamalarının kamu ilaç harcamalarındaki payı da, yüzde 77’den yüzde 71’e geriletildi.
Bu, bir ilaç harcaması kısıtlaması sayılmaz mı?
Sanıyorum, sayılmaz. Bir kere, hem toplam kamu ilaç harcamaları hem de SGK ilaç harcamaları miktar olarak artmış, biri yedi, diğeri 10 milyar dolar sınırına dayandı.
İkincisi, ilaç harcamalarının oran olarak gerilemesi, tedavi harcamalarındaki artışa bağlı olarak, göreceli bir gerileme. Üçüncüsü, toplam ilaç sarfiyatı ve toplam poliklinik sayıları artarken, ilaç harcamalarının sınırlanmasından söz etmek çok gerçekçi değil.
SGK tedavi harcamaları
SGK tedavi harcamaları, 2000-2007 arasında 1.7 milyar dolardan 7.8 milyar dolara yükseldi. Bu tedavi harcamalarında aslan payı, yaklaşık 6 milyar dolarlık tedavi harcaması ile SSK’ya ait.
Tedavi harcaması ile kastedilen ne?
SGK’nın hastanelere verdiği paralar kastediliyor. Yani devlete, üniversite ve özel hastanelere yönlendirilen paralar.
SGK tedavi harcamalarına bakıldığında, devlet hastanelerine giden para, 2001-2007 arasında 5 misli artarken, aynı sürede üniversite hastanelerine giden para 4.3 kat, özel hastanelere giden para da 7.6 kat artış gösterdi.
Devlet hastanelerinin, SGK tedavi harcamaları içindeki payı en üstte yer alırken, özel hastanelerin payı ciddi bir patlama yaptı:
2001-2007 arasında devlet (yüzde 65.9’dan yüzde 62.3’e) ve üniversite (yüzde 18.4’den yüzde 14.8’e) hastanelerinin tedavi harcamalarındaki payı gerilerken, özel hastanelerin payı yüzde 15.7’den yüzde 22.8’e yükseldi.
SGK’nın sağlığa akan parada aslan payına sahip olması ve bu paranın ağırlıkla ilaç ve tedaviye gitmesi, salt niceliksel bir değişimi mi gösteriyor?
Hayır, aynı zamanda yeni bir modele geçildiğini de gösteriyor. SGK, parayı veren ve hizmeti satın alan, hastaneler de hizmeti satan ve bedelini alan işletmeler olarak, finansman ve hizmet sunumunun ayrıldığı modelin temel parçaları olarak beliriyor.
Eski model hem parayı toplayan, hem de kendi kurumları aracılığı ile hizmeti sunan modelden, "hizmet satın alma-kaynak aktarma" modeline geçişin de bir göstergesi. (AS/GG)
Dr. Ata Soyer'in "Sağlık Harcamalarında AKP'nin 'Pembe Tablosu'nun Akıbeti" adlı yazısını iki bölüm olarak yayınlıyoruz. Yazının ikinci bölümü için burayı tıklayınız.