Diyarbakır'dan son birkaç yıldır gelen en iyi haberlerden biri Piramid LGBTT Oluşumu'nun kuruluşuydu. Geçtiğimiz hafta tamamen başka bir yazı konusu olan Diyarbakır Film Günleri için kente gittiğimde, Diyarbakır Sanat Merkezi'nde Piramid aktivistleriyle karşılaştım, beş dakikalık da olsa, Diyarbakır'da yaptıklarına dair bir fikir edinmiş oldum.
Karşılaştığımızda Piramit'ten yaklaşık 6-7 kişi Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin Diyarbakır Sümerpark'ta yaptıkları etkinlikten dönüyorlardı. Ellerinde Kaos GL dergileri, Piramit'i anlatan broşürler ve yüzlerinde kendilerini tanıtmanın verdiği keyifle Diyarbakır Sanat Merkezi'ne uğradılar. Bir çay içimi vakitte Piramit aktivistleri Ateş ve Öykü ile Piramit'i, Diyarbakır'ı ve örgütlülüğü konuştuk.
Piramid bundan bir buçuk yıl önce birbirini zaten tanıyan LGBTT bireylerin "haydi artık örgütlü bir şeyler yapalım" demesiyle kurulmuş, ilk başlarda grupta bir çekingenlik varmış. "Hepimiz çekingendik. Birbirimizi tanımak için geldik gibi konuşmalar oldu. Ama ikinci toplantı için birbirimize zaman verdik. 15-20 gün sonra bir daha toplandık."
"Özgür bir ülke, özgür bir Diyarbakır"
İkinci toplantıda 50-60 kişi toplanınca doğru bir yolda olduklarını anlamışlar ve Piramid bu ikinci toplantının sonunda kurulmuş. İstanbul ve Ankara ile zaten var olan bağlarını güçlendirmişler. "Kaos GL, Pembe Hayat ve Lambda'ya danışıyoruz. Kaos GL şu anda aynı zamanda oyuncu koçumuz, böyle ilerliyoruz." Piramit şu anda 12 kişilik teknik ekiple çalışıyor. İlk toplantılarından beri artarak çoğalan katılımcıları da aktivist olarak yer alıyorlar oluşumda.
Yer Diyarbakır olunca işin içine Kürt meselesi de giriyor tabi. "Biz Diyarbakır'ı da değiştirebileceğimize inanıyoruz. Burada Kürt realitesi ön planda, bu yüzden biz eşcinseller daha çok ezilebiliyoruz. Ailelerimize açılamıyoruz, açılan arkadaşlarımız büyük şiddete maruz kalıyorlar, bazı arkadaşlarımız zorunlu göçe maruz kalıyorlar. Bu nedenle Piramid sadece bir LGBTT oluşumu değil, aynı zamanda da bir Kürt oluşumu. Biz özgür bir ülke, özgür bir Diyarbakır istiyoruz."
Piramid'in kuruluş aşamasında görünülürlükle ilgili endişeleri varmış ama tam tersi sorunlar yaşamışlar. . "Biz başlarda çok korkuyorduk, görünülürlük problemi çok vardı. "Şor" (görünür) olmamak için ilk başlarda ailelerden dolayı, çok arkalarda duruyorduk. Ama daha sonradan baktık ne yaparsak yapalım, şor olamıyoruz. Piramid'i öğreniyorlar ama şor olamıyoruz."
"Mazlum-Der'in olumlu tepkisi sevindirici"
Piramid kurulurken öncelikle Diyarbakır'daki diğer sivil toplum kuruluşlarına gitmişler, hem deneyimlerini paylaşmak hem de destek almak için, sivil toplum kuruluşları onları şaşırtmamış. "Sokağa çıktık. Belediyeye gittik, İHD'ye gittik, kadın kuruluşlarına gittik. Biz özellikle kadın derneklerinden destek bekliyorduk, çünkü onlar da cins olarak ayrımcılığa uğruyor, biz de cins olarak ayrımcılığa uğruyoruz. Aynı kategori içindeydik, bu yakınlığı bekliyorduk, beklediğimiz yakınlığı da gördük. Özellikle Mazlum-Der'den, aldığımız olumlu tepkiler bizi sevindirdi."
Kurulduğundan beri Diyarbakır'daki her platformda yer almaya çalışıyor Piramid. İstanbul ve Ankara'daki etkinliklerde de yer almışlar. Mayıs başında da Homofobi Karşıtı Buluşma'nın dördüncü ayağı Diyarbakır'da gerçekleşmiş. Piramid bir dernek olup daha fazla etkinlik yapacak mı sorusuna yanıtları ise şimdilik hayır. "Öncelikli derdimiz birbirimize destek olmak, Piramid bir dayanışma platformu aslında. Birçok travesti arkadaşımız, barlarda konsomatris olarak çalıştırılıyorlar, onlarla dayanışma içinde olmak istiyoruz. Şehirde hayat zor. Kimsenin göçe maruz kalmasını istemiyoruz, Diyarbakır'ı seviyoruz."
Diyarbakır'da eşcinsel olmanın zorluklarını da elbette yaşıyorlar Piramit aktivistleri. Öykü anlatıyor: "Kürt'sen eşcinsel olamıyorsun. Başıma gelen en basit olay. Annemlerden çıktım, otobüs durağına geldim. Orada bir kaç pavyon var, orada çalışanları kapıda duruyorlar. Biri 'gelsene' dedi, 'buyurun' dedim, 'nerelisin' dedi, 'öğrenciyim' dedim, 'buralı değilsin değil mi' dedi, ben de mecburen 'yok Mersinliyim' dedim. Buralı değilim deyince, 'iyi' dedi, 'neden' dedim, 'eğer Diyarbakırlı olsaydın senin ağzını burnunu dağıtırdım' dedi. Yani buralı olamıyorum, kendi memleketimi sahiplenemiyorum."
Diyarbakır Piramid bütün bu sorunlarla mücadele etmek ve kendi memleketlerini sahiplenmek için çalışıyor. Bölgedeki diğer şehirlerden de Piramid'i duyup ilişkiye geçenler olmuş. Elazığ'dan, Van'dan, Yüksekova'dan katılımcıları var. Piramid, tamamen kendi ceplerinden harcadıkları paralarla hem ayakta durmaya, hem de doğu ve güneydoğuda LGBTT bireylerle dayanışmaya çalışıyor, belli ki kısıtlı imkânlarıyla bunu çok da iyi başarıyorlar. Diyarbakır'da gökkuşağını dalgalandırdıklarını görmek çok keyifli...(ÇM/EÜ)