Almanya'daki Deniz Feneri e.V. davasında üç kişinin mahkum edildiği dolandırıcılık davasında adı geçenler arasında bulunan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman Türkiye'de yargılanmalı. Davada Akman'ın adı, dernek adına toplanan paraları usulsüz şekilde Türkiye'ye taşıyanlar arasında geçiyor.
Akman'ın sorumlu olup olmadığı ve hangi derecede sorumlu tutulabileceği, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma süreci ve devamında kaydedilecek aşamalardan sonra anlaşılacak. TBMM Başkanı Köksal Toptan da zaten, Almanya'da verilen yargı kararının Türkiye'de görmezden gelinemeyeceğini söyledi.
Akman: Sanığın iftiralarıyla suçlanıyorum
Akman, Hürriyet gazetesinin 3 Eylül 2008 tarihli sayısında çıkan "Weiss Holding'den Beyaz Holding'e" ve "Deniz Feneri Paraları Böyle Beyazlatmış" başlıklı haberlerin iftira niteliğinde olduğunu iddia ederek, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi'nden tekzip kararı çıkartmış.
Tekzip metninde Akman, "yargılanan bir sanığın iftiralarının gerçekmiş gibi manşetlere taşımanın yayıncılık etiği ile bağdaşmadığı"nı söylüyor ve yargıya gideceği haberini veriyor.
Kurye mi, talimat veren mi, Akman kim?
Almanya'daki derneğin 2002-2007 döneminde topladığı bağışlardan yaklaşık 12 milyon avosunun amaç dışı kullanılması, 2,8 milyon avrosunun da kaybolmasıyla ilgili davada Akman'ın adı kimi gazetelere göre "Türkiye'ye para sokan bir kurye", kimisine göre "sanıklara talimat veren kişi", kimisine göre de sadece mahkemenin "sanıkların geçmişte ticari ilişki içerisinde girdikleri bir kişi" olarak geçiyor.
Akman'ı tekzip ettiği Hürriyet gazetesine göre, Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş'i mahkum eden Frankfurt Eyalet Mahkemesi Türkiye'deki dört baş sorumlunun adını vermişti ve bunlar, Kanal 7 yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve RTÜK Başkanı Zahid Akman'dan başkası değildi.
Star şüphede
Hükümete yakınlığıyla bilinen Star gazetesine bakılırsa, soruşturmayı yürüten Başkomiser Alexander Böhm, "Akman'ın dernekle ilişkisi yoktur. Kuryelik yapıp yapmadığı da belli değil" demişti.
Star, Müller'in sözlerinden, 5 yıl 10 ay hapse mahkum edilen Mehmet Gürhan'ın Karahan, Karaman, Çelik ve Akman ile ticari ilişkisinin geçmişe ait olduğunu anlamıştı
İki gazetenin ortaklaştığı tespitse, derneğin Almanya eski başkanı Gürhan'ın Türkiye'den yönlendirildiği ve karar vermede tek yetkili olmadığı.
"Yılın Bürokratı" Akman, zan altında kalamaz
Sonuçta, geçtiğimiz haftalarda Siyaset Dergisi'nin ''Yılın En İyileri'' yarışmasında "Yılın Bürokratı" Ödülü'ne layık görülen Dr. Akman'ın adının bir süredir bu tür iddia ve suçlamalarla gündeme gelmesi kabul edilemez. Akman, RTÜK Başkanlığı'ndan istifa etmeli ve aklanmalı. Nasıl olsa, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin çoğunlukta olduğu Meclis, onu üyeliği düştüğünde Mayıs 2007'de yeniden seçtiği gibi yeniden bu göreve geri getirebilir. (EÖ/EÜ)