Göstergebilim alanında yaptığı çalışmalarla çığır açan Fransız felsefeci, düşünür, dilbilimci ve eleştirmen Roland Barthes’ın daha önce yayımlanmamış yazıları, eleştirmen ve çevirmen Mehmet Rifat tarafından hazırlanan “Roland Barthes: Yazma Arzusu” adlı kitapla, 2008 Eylül’ünde Sel Yayıncılık’dan çıktı.
Kitapta, Roland Barthes’ın Türkçe’ye yeni çevrilen makalelerinin yanı sıra, yerli ve yabancı dokuz eleştirmenin Barthes üstüne yazdığı denemeler de yer alıyor.
Adnan Benk, Sema- Mehmet Rifat ve Oğuz Demiralp’tan Umberto Eco, Edgar Morin, Susan Sontag ve François Wahl’e kadar bir çok kıymetli yazar, denemeci ve eleştirmenin yazılarından seçilerek hazırlanan “Yazma Arzusu” un da Barthes’ın College de France’ da verdiği derslerin notlarından hazırlanan ve ilki yine Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan “Romanın Hazırlanışı II” adlı kitabında yer alan “Yazma Arzusu” adlı makaleleri yer alıyor.
Ayrıca, yazarın 1977 yılında yine College de France’ın açılışında verdiği “Dil ne gericidir ne de ilerici; yalnızca faşisttir” başlıklı ilk dersin tam metni de çalışmada bulunuyor. Kitapta yer alan en önemli makalelerden biri ise, İngiltere’de öncülüğünü T.S.Eliot’ un yaptığı ve edebiyat eleştirisinde yazar ve gelenek tartışmalarına farklı bir boyut kazandıran ‘Yeni Eleştiri’ akımının Fransa’daki ilk örneklerinden biri kabul edilen “Racine Üstüne” adlı makale.
Bunun yanı sıra “Moda Dizgesi” ve “Resim Bir Dil midir?” adlı makaleleri de, Barthes’ın göstergebilim üzerine yaptığı çalışmaların örneklerini görme adına değerli yazılar. Barthes’ın son söyleşilerinden biri olan ve Magazine littéraire’de 13 yıl sonra Fransızca olarak yayımlanan “Sartre ve Varoluşçuluk Konusunda” adlı söyleşi de çalışmaya; kapsamlı bir Barthes bibliyografyası, yaşam öyküsü ve Türkçe’ye çevrilen eserlerinin tam listesiyle birlikte eklenmiş.
Fransız edebiyatı uzmanı, çevirmen, eleştirmen ve post modern edebiyat kuramlarının Türkçe’ye çevrilmesine yoğun emek harcamış Mehmet Rifat ise çalışmada, “Benim Barthes’larım” adlı makalesiyle yer alıyor.
Yazma Evreleri
Roland Barthes’ın, Türkiye’deki akademik çalışmalarda garipsendiği yılları anımsattığı yazısında Rifat, “modern klasik” olarak tanımladığı Barthes’ın, “Yeni Eleştiri”yle beraber edebiyata getirdiği farklı yaklaşımın önemine değiniyor.
Adnan Benk, 1959’da yazdığı ve Roland Barthes üzerine Türkçe’de yayımlanan ilk metin olan yazısında Barthes’ın, İstanbul’da “Fransız Öncü Tiyatrosu” hakkında vermiş olduğu bir semineri yorumluyor.
Oğuz Demiralp, Türkiye’deki Roland Barthes yorumlarını değerlendirdiği yazısında, kendi Barthes yorumunu anlatıyor ve Türkçe’ye Roland Barthes makalelerini kazandıran değerli eleştirmen Tahsin Yücel’i de anıyor.
Barthes’ı yakından tanıma fırsatına erişen ünlü yazar ve eleştirmenler Eco, Sontag, Morin ve Wahl ise, Barthes’ın daha çok insani yönüne değinerek yaratıcılığı ve toplumsal benliği arasındaki geçişlere değiniyorlar.
Barthes’ın yazı tutkusunu dile getirdiği ve kitaba adını veren “Yazma Arzusu” adlı bölüm ise yazarın, yazma isteğinin kökenini sorgulayan; sevinç ve umut beraberliğinden Proust, Balzac, Kafka ve Flaubert gibi edebiyatçılardan örneklerle yazma tutkusunu edebiyatın kendine özgü terminolojisiyle anlattığı uzun bir makalesi.
Sıkıntı, yazmayanlar, mani, kaygı ve yazma eğilimi olarak adlandırdığı ve bir yazarın yazma evrelerini dile getirdiği “Yazma Arzusu” makalesi, edebiyat eserinin doğuşunu muştulayarak bitiyor. “Dil ne gericidir ne de ilerici; yalnızca faşisttir” adlı ders notu metninde ise Barthes, dil ve iktidar ilişkisine değinerek faşizmin söylemeyi engellemek değil, zorlamak olduğunu ifade ediyor.
Dilin iktidar dışına çıktığı tek alanın edebiyat olduğunu belirten yazar, ‘edebiyatı eşsiz bir kandırmaca ve kurtarıcı bir aldatmaca’ olarak tanımlayarak, edebiyatın kurmaca olma özelliğine ve edebi kurmacının da yapı- bozucu gücüne işaret ediyor.
Okur merkezli eleştiriler ve yeni yazar
Yapı-sökücülük kuramının mimarı Jacques Derrida’dan etkilendiği bilinen Barthes’ın, klasik Yunan tragedyanın Fransız drama sanatındaki en iyi temsilcilerinden biri olan Racine’nin eserlerine uyguladığı yapı- sökücülük yöntemi, hem “Yeni Eleştiri”nin ilk örneğini veriyor hem de post modern teorinin yolunu açıyor.
Barthes, Michel Foucault’yu etkilendiği “Yazarın Ölümü” adlı makalesiyle ise, okur merkezli edebiyat kuramının öncülüğünü yapar.
Balzac’ın Sarrasine adlı öyküsüne yaptığı ünlü eleştirisiyle, okurla metin arasında bir engel olarak gördüğü yazarı ortadan kaldırarak, edebiyat eleştirisinin metni nasıl çoğalttığını ortaya koyar.
Göstergebilimin kurucusu Barthes’ın bu alanda yaptığı en önemli çalışmalardan biri ise, modern toplumda kapitalizmin en ciddi iletişim aracı olan reklam mitlerini semioyoloji (göstergebilimsel) açısından değerlendirerek yazdığı denemeleridir.
Dilbilimci Ferdinand de Saussure’den etkilendiği açıkça görülen Barthes, semiyoloji alanındaki çalışmaları sonucunda College de France’ da kurduğu bölümün başkanlığına getirilir.
Annesine olan sevgisiyle bilinen Barthes, onun ölümünden sonra yeniden yaşama gücü bulmak için Proust okuduğunu belirtir bir yazısında. 1980’de Paris’te geçirdiği trafik kazası sonrası, bir ay hastanede kalır.
Yaşama isteğini kaybettiği için öldüğü söylenen Roland Barthes, dil bilim ve edebiyat arasından kurduğu benzersiz bağ ile akademide yer edinmiş sıra dışı düşünürlerden biridir.
“Yazma Arzusu”nun sonunda yer alan fotoğraflarla birlikte, bir Roland Barthes biyografisini andıran Mehmet Rifat’ın çalışması ise, eklenen makaleler ve yazar üstüne yazılmış önemli denemelerle birlikte kıymetli bir eser.(YK/EÜ)
* Roland Barthes, Yazma Arzusu, İstanbul, Sel Yayıncılık, 2008, 131 Sayfa.