Adbusters Dergisi tarafından fitili ateşlenen ve yüzlerle başlayıp bugünlerde sayıları binleri bulan Occupy Wall Street göstericileri başkanları Barack Obama'nın Arap Baharı adı verilen orta doğudaki protestolar için 19 Mayıs 2011 de Washington da yaptığı bu konuşmayı dinlemiş olmalılar ki her şeye rağmen evlerine dönmeyi reddediyorlar. New York, Zuccoti Park'ta başlayan ayaklanma üçüncü haftasında ve artık göstericilerin sayısı binleri geçmekte.
Merak içindeyim; acaba Obama bu organizasyon için ne düşünüyor? Orta Doğu ülkelerindeki ayaklanmalar için haklı olarak yaptığı açıklamaları şimdi kendi ülkesinde yapılan protestoları izlerken hatırlıyor mu? Yoksa "protestocunun ayak" sesleri uzaktan mı hoş geliyordu?
Arap dünyasında süregelen gösteriler ne kadar demokratik hak ve göstericiler ne kadar haklı ise, bugün New York, Boston, Los Angeles ve diğer eyaletlerde yapılan Occupy Wall Street (Wall Street'i işgal et) gösterileri de o kadar demokratik. Bu kez ayaklanılan diktatör bir lider değil belki, her gün milyonlarca insanı batağa sürükleyen bir ekonomik sistem.
Karl Marx'ın Komünist Manifesto'da yazdığı gibi protestocuların "zincirlerinden başka kaybedecekleri hiçbir şey yok. Kazanacakları bir dünya var!" Bu toplumsal hareketin ne kadar süreceği ve protestoculara neler kazandıracağı ya da kaybettireceğine hep beraber tanık olacağız.
Peki, kim bu protestocular?
Resmi olmayan sitelerinde kendilerini lidersiz toplum hareketi olarak tanıtan protestocular "farklı renk, cinsiyet ve politik seçimleri" olan insanlardan oluşuyor. "Hepimizin ortak yönü yüzde 1'in açgözlülük ve yozlaşmasına artık tahammül etmeyecek olan yüzde 99'dan biri olmamızdır" açıklamasını yapan grup Devrimci Arap Baharından ilham aldıklarını ve katılımcıların güvenliği için şiddet içermeyen eylemler yapacaklarını ifade ediyorlar. Şimdiye kadar yaptıkları eylemlerde bu sözü yerine getirdiler. (Kendilerine karşı yapılan polis şiddetini saymazsak)
OWS göstericileri "Amerikan Rüyası"nın ellerinden çalındığını, bankaların, büyük şirketlerin ve elbette büyük patronların açgözlülüğü ve yozlaşmaları yüzünden geride kalan yüzde 99'a fatura kesildiğini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, gelecekten endişe duyduklarını yüksek sesle haykırıyorlar.
Orta Doğu'daki ayaklanmalarda olduğu gibi onlar da Facebook, Twitter ve Google Grupları aracılığıyla hareketlerini yaygınlaştırıyor ve kendi aralarında iletişim sağlıyorlar. Her ne kadar medya onları görmezden gelme ya da hippi anarşistler diye küçümseme yoluna gitse de her yaştan destekçileri gün be gün artıyor. Türkiye'de 11 Eylül saldırılarını konu alan belgeseliyle yakinen tanınan Michael Moore da bu destekçiler arasında. Kendi topraklarında yetişen ve dünyada "sivil itaatsizlik" kavramının fikir babası kabul edilen Henry David Thoreau yaşasaydı muhtemelen o da ön saflarda yer alırdı.
Gösterilere tepkisizlik
Protestoları balkonlardan ellerinde şampanya ve şarap kadehleriyle izleyerek bir bakıma 'kanını emdikleri' yüzde 99 ile dalga geçen Wall Street sakinlerinin bu sosyal hareketi dikkate almadıkları kesin.
İnternette uzun süre aramama rağmen Başkan Obama'dan, hükümet üyelerinden ya da muhalefetten bu konuda resmi bir açıklama bulamadım. Obama'nın 1 Ekim'de yaptığı haftalık halka hitap konuşmasında da kendisine gelen birçok mail ve mektuptan bahsedip; binlerce kişinin katılımından oluşan ve her gün daha çok büyüyen Wall Street ayaklanmalarından bahsetmemesi de not düşülmeli.
İşin aslı; Arap Dünyasındaki hareketleri desteklerken birçok kişinin saygısını kazanan Obama'nın yapacağı açıklamaları ve yüzyıllardır dünyaya "demokrasi"(!) götürmeyi görev edinen Amerika'nın gittikçe büyüyen bu toplumsal hareket karşısında ne kadar demokratik kalacağını merakla bekliyorum. (SK/HK)
* Sultan Komut, Kadir Has Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Doktora Öğrencisi