Bizde neredeyse hiçbir konu doğru dürüst tartışılamadığı, kavramlar birbirinin içine geçtiği, tartışan taraflar aynı kavramlara farklı anlamlar yükledikleri için, tartışmanın seyri içinde sık sık neyin tartışıldığı unutulur...
Profesyonel ordu, "terörle mücadele"nin profesyonellere devredilmesi, ordu ya da polise bağlı profesyonel birlikler kurulması, profesyonellerden oluşan sınır birlikleri... Bunların hepsi bir arada konuşuluyor ve birbirinden ayrı iki sonuca ulaşılabiliyor:
Orduda profesyonelliğin artırılması; bunun pratikteki karşılığı, geçici değil profesyonel askerlerden oluşan birliklerin sayısının artırılması ve zorunlu askerliğin kaldırılmasıyla birlikte tümüyle profesyonel orduya geçiş...
Bu ikisi birbirinden oldukça ayrı konulardır ve ikincisi zorunlu olarak birincinin sonucu olarak ortaya çıkmaz.
Türkiye Cumhuriyeti ordusundaki profesyonel askerlerden oluşan birliklerin sayısı son yıllarda önemli oranda arttı. Bordo bereliler, özel komando taburları gibi birimlerdeki profesyonel asker oranı eskisine göre oldukça yüksektir.
Bunun yeterli olmadığı görülüyor. Temel askerlik eğitiminden sonra PKK ile savaşa sürülen erler ve onbaşı ya da çavuş gibi düşük rütbelilerden fazlasıyla kayıp veriliyor. Geçici olarak askerlik yapmayan, askerliği meslek olarak seçenlerin ya da beş ile on yıl gibi uzun süreli askerlik yapacak olanların oranının artırılmasıyla bu kayıpların azaltılabileceği düşünülüyor.
Hayata geçirilmek istenilen bu uygulama ile profesyonel ordunun herhangi bir ilişkisi yok.
NATO ülkelerinin büyük bölümü aşamalı olarak profesyonel orduya geçiyorlar. Dünyanın değişik bölgelerine hızla müdahale edilebilmesi için gelişmiş teknik donanıma sahip, iyi askeri eğitim görmüş, farklı silahları kullanabilen kişilere ihtiyaç duyuluyor. Bir ile iki yıl askerlik yapanlar arasından bu özelliklere sahip kişilerin yetiştirilmesi mümkün değildir. Ek olarak, askeri teknik sürekli olarak geliştiğinden, kişilerin sürekli olarak askeri eğitim almaları gerekiyor. Birkaç yıl önceki bir silahla eğitim almış bir kişi, bugünün daha gelişmiş silahını etkin olarak kullanamayabilir.
Sürekli askeri eğitim yapmak ancak sürekli silah altında bulunmakla mümkündür. Bu ise ya askerliğin meslek olarak seçilmesini ya da uzun süre askerlik yapılmasını gerektirir.
Bu gelişmenin sonucu zorunlu askerliğin kaldırılması olabileceği gibi, profesyonel askerlerle geçici askerler ordu içinde birlikte var olabilirler. Zorunlu askerlik hizmeti yapanların (geçici askerler) görev alanlarıyla, profesyonel askerlerin (en alt rütbeden başlayarak) görev alanları tümüyle ayrılabilir.
Bizde yapılmak istenilen de budur: "Terörle mücadele" tamamen profesyonellerin işi olacak, geçici askerler ise başka alanlarda görev yapacaklardır.
Zorunlu askerliğin kaldırılması ve buradan hareketle de tümüyle profesyonel bir orduya geçiş görülebilir bir gelecekte mümkün görünmüyor.
Gerekçe olarak üç neden sıralanabilir:
Birincisi: Ordu, devletin ideolojik aygıtlarından bir tanesidir. Ordu sadece silahlı değil, aynı zamanda ideolojik eğitim yeridir. Otuz yıl öncesinde, iletişim araçlarının daha az geliştiği dönemde, zorunlu askerlik yapanlara verilen ideolojik eğitim, silahlı eğitimden daha önemliydi. Zorunlu askerlik yapanların orduda doğrudan aldıkları ideolojik eğitimin önemi eskisine göre azalmış olmakla birlikte, ortadan kalkmamıştır.
Ordu, düzeni ideolojik olarak da yeniden üreten kurumlardan birisi olmak işlevini sürdürmektedir.
İkincisi: Zorunlu askerliğini er olarak yapan çok sayıda kişi, orduda ucuz işgücü olarak hizmet görüyor. Çok sayıda orduevinden orduya ait tatil kamplarına kadar birçok alanda erler ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar. Üstelik bunlar aldıkları çok az parayı ya da kendilerine yapılan muameleyi beğenmeyip başka yere de gidemezler. Zorunlu olarak yaptıkları "vatani görevlerini" bitirmek zorundalar. Zorunlu askerlik, belirli bir süre hiçbir yere gidemeyecek oldukça ucuz işgücü anlamına da gelir.
Üçüncüsü: Türkiye'nin sürekli döviz ihtiyacı var. Bu ihtiyacın karşılanmasının önemli yollarından bir tanesi de, ülke dışında yaşayanlar için söz konusu olan "bedelli askerlik"tir. Ülke içinde zorunlu askerliğin kaldırılıp, sadece ülke dışındaki TC vatandaşlarına yönelik olarak uygulanması söz konusu olamayacağına göre, döviz sıkıntısı bitmedikçe, bedelli askerliğin kaldırılması da söz konusu olamayacak demektir.
Sonuçta, orduda profesyonel asker oranının arttığı, profesyonel ve zorunlu askerlerin görev alanlarının daha kesin çizgilerle ayrıldığı, ama zorunlu askerliğin de kalkmadığı bir döneme giriliyor denilebilir. (EE/EK)