* Fotoğraflar: Tuğçe Yılmaz / bianet.
İstanbul Galata'da yer alan Tarihi İngiliz Postanesi'nin restorasyonu ile ortak bir üretim mekânı olarak organize edilen Postane İstanbul'un terasında yer alan Postane Bahçe, kentin merkezinde herkesin erişimine açık bir tarım imkânı sunuyor.
17 Ağustos 2021'den itibaren "İyi Ekim" girişimi tarafından hayata geçirilen 20 metrekarelik kent tarımcılığı alanı, herkese kendi gıdasını yetiştirmeyi öğretmeyi hedefleyen bir alan.
Organik ve sağlıklı gıda üretme hedefiyle her hafta salı, iki haftada bir ise cumartesi günleri organize edilen Açık Bostan Günleri'nde ücretsiz bir şekilde kent bostanı ve permakültür eğitimi veriliyor. Bazı eğitimler ise ücretli ve herkesin katılımına açık değil. O yüzden duyuruları takip etmek gerekiyor.
Permakültür
Permakültür, sürdürülebilir yaşam sistemlerini tasarlamak ve uygulamak için kullanılan bir yaklaşım. "Kalıcı kültür" anlamına gelen permakültür, doğal ekosistemlerin işleyişine dayanıyor ve doğal kaynakları verimli bir şekilde kullanmayı hedefliyor.
Kavram, Bill Mollison ve David Holmgren tarafından 1970'lerde Avustralya'da geliştirildi. Yaklaşım; gıda üretimi, su yönetimi, enerji kullanımı, yapı tasarımı, atık yönetimi ve toplum ilişkileri gibi birçok alanı kapsıyor.
Yaklaşım, doğal döngüleri taklit ederek ve farklı öğeler arasındaki ilişkileri dikkate alarak verimli ve uyumlu bir şekilde çalışan sistemler oluşturmayı amaçlıyor.
Kentte yenilebilir bitki yetiştirme, döngüsel sistem, gıda adaleti, ekolojik gıda üretimi ve sürdürülebilirlik konusunda İstanbul'un odaklarından biri olmayı hedefleyen Postane Bahçe'den elde edilen ürünler, Postane İstanbul'un mutfağında aktif olarak kullanılıyor. Öyle ki bazen bir günün yemeği tamamen bostandan çıkıyor.
Bazen de yeşil yapraklı bitkiler, yemeklerin üzerini süslüyor. Ya da kurutulan bitkiler, lezzetli birer baharata dönüştürülüyor.
Kompost
Mutfaktaki bütün yemek atıkları yine toplanarak kompost haline getiriliyor. Kompost, organik atıkların doğal yolla ayrışması ve ayrışmış malzemenin humus adı verilen toprak iyileştirici maddeye dönüşmesi işlemi. Bu işlem, binada kompost yığını adı verilen özel bir konteynerde yapılıyor.
Bu sistem sayesinde meyve ve sebze kabukları, yapraklar, bitki atıkları, kahve telvesi, çay poşetleri, yumurta kabukları ve bahçe atıkları yine binaya gübre olarak dönüyor. Bu malzemeler, kompost sürecinde mikroorganizmaların ayrışma ve çürüme süreçlerini hızlandırıyor.
Öte yandan bahçede kurulan bir mekanizma ile yağmur suyu biriktiriliyor ve bu su, bostandaki bitki ve sebzelerin sulamasında kullanılıyor.
Dolayısıyla Postane Bahçe, insanların kentte sebze ve bitki yetiştirdikleri bir deneyim kazanmalarına imkân sağlarken özellikle orta sınıf için yeni bir amaç ve yaşam pratiği sunuyor.
Bahçenin kuralları
Bahçede yer alan uyarı levhasında "Yetiştirdiğimiz bitkileri besliyor; tohumdan fideye, fideden besine yenebilir bitkiler yetiştiriyor, yetiştirdiğimiz bitkileri üyelerimiz ve terasımızın müdavimi kuşlar ve diğer canlılarla paylaşıyoruz," yazısının altında şu uyarılar yer alıyor:
- Bitkilere, arı, kuş ve uğur böceklerine iyi bakınız.
- Bir bitkinin tadına bakmak isterseniz, dış yapraklarından tutarak özenle kopartınız.
- Bitki yataklarına veya kompost kutularına sigara izmariti, bardak, şişe gibi çöplerinizi atmayınız.
- Sigaralarınızı kül tablasında söndürünüz.
- Bitki yataklarının kenarına oturmayınız.
- Plastik, şişe ve metal çöplerinizi, içlerindeki sıvıları boşalttıktan sonra geri dönüşüm kutusuna atınız.
Bahçede biriken yağmur suları.
Kent bahçeciliğiHobi bahçeleri olarak da bilinen kent bahçelerinin bilinen pek çok faydası var. Ancak "Küçülme-Yeni Bir Çağ İçin Kavram Dağarcığı" kitabında kavramı açıklayan Isabelle Anguelovski, kent bahçeciliğine eleştirel bir şekilde yaklaşıyor. Bir diğer sorun ise kent bahçelerinin yatırımcıların gözünde bu faaliyetin yürütüldüğü mahalleyi daha değerli göstermesi, yani mutenalaştırma (soylulaştırma) sorunu ve/veya mahallelinin yerinden edilmesi. |
(TY/AÖ)