Taraf gazetesi bugün sürmanşetten yayınladığı bir haberle Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazasından doğrudan olmasa da NTV'yi sorumlu tuttu. Taraf, Yazıcıoğlu ve helikopterdeki diğer insanların telefonlarına NTV'den gelen yoğun aramaların, helikopterin elektronik cihazlarını bozarak düşmesine neden olduğunu öne sürdü.
NTV politika danışmanı Ruşen Çakır, bianet'e, bu iddianın "saçmalığının açık olduğunu" söyledi; haberin kendi görüşleri alınmadan yansıtılmasını eleştirdi.
Haber dolayısıyla henüz olumsuz bir tepki almadıklarını söyleyen Çakır, "Ama burası Türkiye. Anadolu'nun bir kentindeki BBP'li bir gencin bu haberi ciddiye almayacağının garantisi yok. Başımıza bir şey gelirse sorumlusu belli" dedi.
Çongar: "Belgesi var"
Çakır ve Mirgün Cabas, bu sabahki "Yazı İşleri" programında Taraf yayın yönetmeni yardımcısı Yasemin Çongar'la yaptıkları haberi tartıştı. Çongar, soruşturma belgelerine dayandıklarını söyledi; haberin bir itham içermediğini belirterek "NTV'yi tenzih ederim" dedi.
Cabas, kaza haberini alır almaz Yazıcıoğlu ve helikopterde bulunan insanları kendisinin onlarca kez aradığını, bunun gazetecilik görevi olduğunu anlattı. Cabas, haberde aramaların kazadan önce yapıldığının söylendiğini ama kazanın tam olarak hangi saatte gerçekleştiğine yer verilmediğini vurguladı.
Çakır, Taraf'ın kendilerine söz vermek yerine soruşturma belgelerine güvenmesini eleştirirken Çongar, buna karşılık kendisinin ve yayın yönetmeni Ahmet Altan'ın üst düzey NTV yöneticilerini aradıklarını ama iddialara yanıt alamadıklarını öne sürdü.
Taraf haberinde "NTV yetkilileri o gün haber için bu aramaların yapılmadığını söyledi" deniliyor. Ayrıca, adı verilmeyen iki mühendis, helikoptere çip yerleştirildiğini ve telefon aramalarıyla helikopterin düşürüldüğünü iddia ediyor.
NTV'nin bağlı olduğu Doğuş Yayın Holding'den yapılan açıklamada da "yasal yollara başvuracakları" belirtildi.
"Taraf" gazeteciliği
Taraf, özellikle Ergenekon soruşturması kapsamında silahlı kuvvetler içinden ve Genelkurmay karargahı ve polisten eline geçen belgeleri yayınlayarak tartışma yarattı. Çoğu kez gündemi belirlese de, bu tavır gazetecilik açısından oldukça tartışmalı.
Çongar'ın bugünkü açıklaması da dahil, Taraf yetkilileri şimdiye kadar gazetecilik açısından getirilen eleştirilere yayınladıkları belgelerin "gerçek" olduğunu söyleyerek cevap verdi.
Ancak gazetecilerin işlevinin, bir faks makinesinden farklı olarak, nereden, kimden, neden geldiğine bakmasızın, bir taraftan verilen bilgiyi anlamlandırmadan diğer tarafa aktarmaktan fazlası olduğu kabul ediliyorsa bu cevabın geçerliliği kalmıyor.
Taraf, yayın yönetmeni Altan'ın çok kez söylediği gibi, tarafsız değil, ülkede işler böyle gelmiş böyle gitsin gitsin istemiyor. Bunun için de, gerektiğinde polisin yargıçlığında infaz memurluğunu üstlenmekten çekinmiyor. Sorun şu ki, ne polis, ne de Taraf yetkin yargıçlar olmadığından bu birliktelikten adalet çıkmıyor.
Bugün Taraf mahkemesinde yargılanıp mahkum edilenler arasına NTV de katıldı. Oysa iyi gazetecilik ve sadece gerçeğin peşinde koşmak, kötü bir yargıcın yapabileceğinden çok daha fazlasını dönüştürebilir.(EÜ)