Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında bulunan 23 yaşındaki Erhan Turan hayatını kaybetti. Polisler soygun suçlamasıyla gözaltında bulunan Turan'ın kendini camdan aşağı attığını iddia ediyor. Haberlere göre, bir görgü tanığıysa Turan'ın "atıldığını" dile getiriyor. Olayın gerçekleştiği öne sürülen koridoru görüntüleyen kameradaysa, koridorun sınırlı görüntüleri var. Olayla ilgili görüntü yok.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, "İhmal varsa göz önünde bulunduracağız. Gerekenleri yapacağız" dedi.
Polis gözaltındakinin de yaşam hakkını korumak zorunda
Kolluk kuvvetleri, gözaltındakileri elbette öldüremez, işkence yapamaz. Ancak bir sorumluluğu daha var. Özgürlüğünden alıkonan kişilerin vücut bütünlüğünü, yaşam hakkını korumak, zarar görmesini de önlemek zorunda.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Polonyalı Darius Witek'in İstanbul Emniyeti'ne bağlı Kumkapı Yabancılar Misafirhanesi'ndeki ölümü üzerine, özgürlüğünden alıkonanlarla ilgili devletin sorumluluğunu şöyle anımsatmıştı:
"Gerek Yabancılar Misafirhanesi gerek emniyet müdürlükleri devletin denetimindeki yerlerdir. Buralarda kalan insanların yaşam haklarından sadece devlet sorumludur. Bu sorumluluğa rağmen ölüme varan olaylar oluyorsa devlete düşen bu olayları ciddiyetle soruşturmak ve faillerini kamu oyuna açıklamaktır. Aksi halde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'işkenceye sıfır tolerans' açıklaması gün geçtikçe gerçeklikten uzaklaşmakta ve caydırıcılığını yitirmektedir."
İşkenceye Karşı Protokol hâlâ yasalaşmadı
Gözaltında ölümleri ve insan hakkı ihlallerini önlemede uluslararası bir standart olan, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek Seçmeli Protokol hâlâ yasalaşmış değil. İçişleri Bakan Beşir Atalay, Protokol'ün "demokrasi açılımı" kapsamında onaylanacağını neredeyse dört ay önce duyurmuştu; ancak bu metin henüz Meclis Genel Kurulu'na getirilmiş değil.
Protokol resmi ya da gayrıresmi, her türlü gözaltı yerini ulusal ve uluslararası mekanizmalar aracılığıyla ziyarete açarak işkence ve kötü muameleyi önlemeye yönelik bir mekanizma. Bu mekanizma yalnızca gözaltı yerlerini değil, insanların özgürlüklerinden alıkonduğu yerleri, örneğin ruh sağlığı merkezlerini de sivil denetime açıyor. (TK)