İlkokulda çevre kirliliği ile ilgili ilk öğrendiğim bilgi, plastik poşetlerin binlerce yıl doğada kalmasıydı. Bir kez kullanıp attığımız bir malzemenin binlerce yıl doğada kaldığını bilmek şok edici bir bilgi, on yaşındayken öyleydi, şimdi de.
2019 yılının ilk haberleri poşetlerin ücretli hale gelmesi, ücret ödemek istemeyen müşterilerin tepkileri, kendilerince buldukları çözümler ve kasada yaşanan kaos üzerine oldu. Plastik poşet ücreti, farklı biçimlerde ama tüm Türkiye’de konuşulmaya başlandı.
Neden plastik poşet kullanmayı bırakmalıyız?
Plastik poşetler, plastik ürünlerin tüketime sokulması ile başlayan kullan-at alışkanlığının en yaygınlaştığı ürün. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, her yıl, 1 ila 5 trilyon plastik poşet tüketiliyor. Yıllık 5 trilyon plastik poşet tüketimi, tüm dünyada dakikada 10 milyon plastik poşet demek. Bu plastiklerin doğada çözünmesi yüzyılları alıyor. Çoğu plastik, çevre koşulları ne olursa olsun biyolojik olarak ayrışmıyor. Maalesef bugüne kadar üretilen plastiğin yüzde 90’ı geri dönüştürülmedi. İşte bu plastiklerin çoğunun yolculuğu da denizlerde son buluyor. Büyük plastik parçaları, balina, kaplumbağa ve deniz kuşları gibi türlerin boğulmasına neden oluyor; küçük plastik parçaları ise deniz hayvanları tarafından yiyecek sanılıp yeniyor. Hatta bu şekilde plastikler, deniz mahsülleri aracılığıyla tabaklarımıza kadar giriyor.
Türkiye’de plastik poşetlerin ücretlendirilmesi
1 Ocak 2019 itibari ile yürürlüğe giren yasağın kapsamını dört maddede özetleyelim:
- 25 kuruştan daha az ücrete satışa sunulamayacak olan plastik torbalar, tüm satış noktalarında, marketler, süpermarketler, mağazalar, toptancılar vs. dahil olacak şekilde uygulanacak. İnternet ortamında yapılan alışverişler için de kullanılacak poşetler yasağa dahil. Satış noktaları, hiçbir şekilde bu poşetleri ücretsiz sunamayacak.
- Marketlerin manav ve fırın reyonlarında kullanılan çok hafif plastik poşetler ise buna dahil değil. Çok hafif poşetler, açık olarak satışa sunulan ürünlerin hijyeni amaçlı kullanılan ambalaj olarak tanımlanıyor. Kalınlığı 15 mikron ve daha az olan, şeffaf görünümlü poşetler ücretsiz olarak sunulmaya devam edilecek.
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, uygulama ile 2019 yılı sonuna kadar, yıllık kişi başına plastik poşet kullanım adedini 90’a, 2025 yılına kadar ise en fazla 40 adede düşürmeyi hedefliyor.
- Plastik poşetin ücreti ise, her yıl, piyasa koşulları altında güncellenecek. Ücretin, 15 kuruşu geri kazanım katılım payı olarak hazineye aktarılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu gelirin çevre politikaları için oluşturulacak bütçeye aktarılacağını açıkladı. Bu konu açıklama nezdinde kalmamalı ve yasada düzenlenmeli.
Plastik poşete karşı Türkiye geç bile kaldı
Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi ve/veya tamamen yasaklanması gibi önleyici tedbirler, birçok ülkede 2000’li yıllarda uygulanmaya başladı. Plastik poşetle mücadele, sadece devlet merciileri gibi karar vericilerin koyduğu yasalarla olmuyor. Marketler, tedarikçiler gibi özel sektörün gönüllü girişimleriyle de birçok ülkede önleyici tedbirler alındı. Dünya örneklerinde özellikle plastik poşetlerin yasaklanması talebi ile düzenlenen toplumsal kampanyalar başarılı oldu ve plastik poşetler yasaklandı.
İsveç’te marketlerde, 1970’lerden itibaren ücretlendirme uygulanıyor.
Bali’de çoğunluğu genç insanlardan oluşan “Bye Bye Plastics Bags” adlı hareket, 4 yılda topladıkları 100.000 imza ile plastik poşetlerin tamamen yasaklanmasını sağladı.
Yeni Zelanda’da lise öğrencilerinin yürüttüğü bir kampanya ile hükümet plastik poşetlerin ücretlendirilmesi kararı aldı, ancak Çevre Bakanlığı yasayı beklemeden süpermarket zincirleri ile yaptığı görüşmeler sonucunda, süpermarketlerin plastik poşetleri ücretlendirme ve/veya yasaklama kararı aldırmasını sağladı.
Belçika’da henüz bir yasal düzenleme sözkonusu değilken (ilgili yasa 15 yıl sonra çıktı), süpermarketlerin girişimi ile plastik poşetler ücretlendirildi.
2016 yılında Almanya’da, Bakanlık ile Perakendeciler Federasyonu arasında yapılan bir anlaşma sonucu, plastik poşetlerin beş sent ile elli sent arasında ücretlendirilmesine karar verildi. Bir süre sonra, birçok şirket anlaşmanın tarafı olmamasına rağmen, bu anlaşma kurallarını kendi şirket politikaları olarak belirleyerek plastik kirliliğine karşı mücadeleye katıldı.
2004 yılında Lüksemburg’da, Çevre Bakanlığı’nın kâr amacı gütmeyen Lüksemburg Ticaret Konfederasyonu ile düzenlediği projede, aralarında distribütör ve perakendecilerin olduğu 85 marka Eco-Sac girişimini oluşturdular. Önce ücretsiz olarak plastik poşetler yerine yeniden kullanılabilir çantalar verildi ardından bunlar da ücretlendirildi. Bütün ülkede 9 yılda, plastik poşet kullanımı yüzde 85 oranında düşmüş.
Plastik poşetlere karşı mücadelede süpermarketler kritik bir önem taşıyor. Avustralya, Kanada ve İsviçre’de, süpermarketlerin girişimi ile hem plastik poşetlerin hem de ücretlendirme/yasak kapsamına alınmayan çok hafif poşetlerin ücretlendirilmesi politikaları uygulandı. Süpermarketlerin bu girişimiyle İsviçre’de, plastik poşet talebi yüzde 80 oranında düşmüş.
Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi politikası farklı şekillerde uygulanıyor. Örneğin, Bulgaristan, Danimarka, Macaristan ve Portekiz’de tüketicilere uygulanan ücretlendirmenin yanı sıra, tedarikçiler ve perakendecilerin satın aldığı plastik poşetler için bu şirketlerin de ödemeleri gereken vergilendirme politikası var.
Afrika’da 25 ülkede, plastik poşetler yasak ve bu yasak 2014 yılından itibaren uygulanmaya başladı. Bazı ülkelerde plastik poşetlerin yasaklanmasının yanı sıra, çok hafif poşetler de ücretli.
14 Asya ülkesinde ve birçok yerel yönetim bölgesinde, plastik poşetler yasak veya ücretli.
Çin’de biyoçözünür olmayan plastik poşetlerin tamamı yasak ve çok hafif poşetler 2008 yılından itibaren ücretli. Uygulamanın hayata geçmesi ile Çin’de süpermarketlerde plastik poşetlerin kullanımı yüzde 60 ile yüzde 80 oranında düşmüş.
13 Orta ve Güney Amerika ülkesinde 2010’lu yıllardan itibaren plastik poşetlerde yasak uygulanmaya başlandı.
Avrupa Birliği, 2015 tarihli AB direktifi ile 2019 yılı sonuna kadar tüm AB üyesi ülkelerde, kalınlığı 50 mikrondan az tüm çok hafif poşetler dahil olmak üzere, poşet kullanımının kişi başına yıllık 90 adede düşmesi hedefleniyor. Gördüğünüz üzere, Türkiye’de yasak kapsamı dışında olan çok hafif poşetler konusunda oldukça fazla sayıda ülkede hedefler belirlendi, eylem planları yapıldı.
Fransa, İtalya, Belçika’nın bazı bölgeleri ve Katalonya’da biyoçözünür, yeniden kullanılabilir ve/veya kompost yapılabilir (gübrelenebilir) olmayan tüm plastik poşetler tamamen yasaklandı.Fransa, 2020’den itibaren yüzde 50’si kompost yapılabilir (gübrelenebilir) materyalden olmayan tüm plastik poşetlerin kullanımını yasaklamış olacak. 21 Avrupa ülkesinde ise, plastik poşetlere farklı biçimlerde uygulanan ücretlendirme politikaları mevcut. Avrupa ülkelerinin çoğunda, çok hafif poşetler de ücretlendirme politikası kapsamında.
Benzer ücretlendirme politikaları Kanada ve Amerika’da birçok eyalet/yerel yönetimde uygulanırken, Avustralya’da birçok bölgede kalınlığı 35 mikrondan az çok hafif poşetler dahil olmak üzere plastik poşetler yasak.
Plastik poşetlere karşı önlem alınmasında Türkiye geç bile kaldı. Türkiye çok hafif poşetlere dair hiçbir politika uygulamayarak, dünyadaki birçok ülkenin de gerisinde.
Plastik poşette 15 kuruşun hesabı
Plastik poşetlerin ücretlendirilmesinin Türkiye’de de, dünyada da tek bir amacı var, plastik poşet kullanımını azaltmak.
Birçok ülkede yapılan etki analiz raporlarına göre, ücretlendirme bir ekonomik araç olarak, tüketicilerde psikolojik etki oluşturuyor ve kullanımı azaltıyor. Tabii ki, plastik kirliliğinin bu denli tehlikeli boyutlara geldiği koşullarda Türkiye’de çok hafifler de dahil plastik poşetler tamamen yasaklanmalı. Umuyoruz ki, milyonlarca tüketici plastik poşet kullanmayı bırakacak ve plastik poşetlerden elde edilecek gelir minimumda kalacak. 2019 yılı sonunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yükümlülüğü plastik poşet gelirinin hangi çevre politikalarına harcandığını şeffaf bir şekilde duyurmak, tüketiciler olarak bizlerin yükümlülüğü de bu konunun takipçisi olmak. (DB/HK)
* Fotoğraf: Greenpeace