"Roma'daki en büyük meydanlardan Square Vittorio Emanuele II'ye evsahipliği yapan Esquilino bölgesindeki iç bahçeye bakan bir dairede yaşıyorum.
İç bahçelere hep tutkun olmuşumdur; seslerini seviyorum. Akşam yemeğinde tabak-çanakların çıkardığı sesler, çocukların coşkun kahkahaları, ağlayan bebekler, yaşlıların ıstırap verici öksürükleri, genç kızların radyolarının saygısız gürültüsü, ve sessizlik... Tanrıya şükür...
Ama benim için Roma'yı eşsiz kılan şeylerden biri de arka bahçemin sesi. Esquilino, belki de şehrin, İtalyanların etnik olarak azınlıkta olduğu tek bölgesi...
Tüm dünya bu meydanda
Tüm dünya bu Meydandan geçiyor ve bu Meydanda yaşıyor. İç bahçenin sesinin eşsizliği, dilinden geliyor. Piazza Vittorio's Orkestrası'nı oluşturma fikri, bu sesleri bir konser şeklinde yeniden üretmek arzusundan doğdu."
Avion Travel'in eski klavyecisi Mario Tronco, kendisinin yönettiği, İtalya'nın ilk çok etnikli orkestrasının doğmasına ilham veren atmosferi böyle anlatıyor.
2001'de, belgesel film yapımcısı Agostino Ferrente, Esquilino bölgesine aşık diğer sanatçılar, entelektüeller ve vatandaşlar ile birlikte, Trunk Apollo 11 Birliği'ni kurdu.
Amaçları: bingo oyunu salonu olma tehlikesi altındaki Apollo sinemasını kurtarmak, multidisipliner yaratıcı atölye çalışmaları organize ederek bölgenin kültürel çeşitliliğini teşvik etmek ve farklı ülkelerden gelerek bugün o bölgede yaşayan müzisyenlerden oluşan bir orkestra yaratmak...
Bugün birliğin bir dizi sinema, sanat ve edebiyat projesi var ve Roma'nın kültürel resminde çok önemli bir unsuru teşkil ediyor.
2002'de, Mario Tronco, Ferrente'nin desteği ile projeye dahil edebileceği sanatçılar aramaya başladı.
"Farklı ülke ve kıtalardan müzisyenleri bir araya getirme fikri aklıma geldiğinde, içgüdülerim bana aptalca, fazla basit geldi," diye anlatıyor röportajında.
"Daha sonra, İnternet'te Avrupa'da hiç buna benzer bir proje olmadığını fark ettiğimde, korktum. Eğer bu tarz bir proje Londra veya Paris'te gerçekleştirilmiyorsa, o zaman gerçekleştirilemez diye düşündüm."
Ve zorluklara karşın, on bir ülke ve üç kıtadan gelen on altı müzisyenden (sokak müzisyenleri ve olmayanlar) oluşan Orkestra Piazza Vittorio (OPV), İtalyan ve Avrupa müzik alanındaki en önemli ve orijinal tecrübelerden biri haline gelmiş durumda.
Eşsiz, etkili ve verimli
OPV, yabancıların varlığının, topraklarında ve sosyal dokularında sorun çıkaracağı korkusunu saplantı haline getirmiş, gittikçe daha fazla kendi içine kapanmakta olan kapalı bir ülkede, eşsiz ama aşırı derecede etkili ve verimli bir birlikte yaşama, karşılaşma ve diyalog modeli...
Tronco şöyle açıklıyor.
"[İtalya'da] dünyanın en kötü siyasi sınıfına sahibiz. Sağ tamamıyla kapalı ve kendi kimliğini kaybetmiş durumda. Şiddete teşvik teşkil ettiği için kendi içerisinde hatalı olan güvenlik temasını zorlayan ve giderek daha da güçlenerek kendinden emin hale gelen Merkez-Solun elindeyiz.
"Seçim kampanyası da şiddete teşvik içeriyordu. Entegrasyon konusu siyasi olarak çözülmesi gereken bir konu: biz sadece insanları biraraya getiren ve insanlar arasındaki iletişime açık olan bir grup sade vatandaşız."
OPV, prestijli Roma Europa Festivali'nin sonunda ilk kez sahneye çıktğı Aralık 2002'den beri iki albüm yaptı, "L'Orchestra di Piazza Vittorio" (2004) ve "Sona" (2006).
Orkestra'nın her üyesi, hayat hikayeleri ve müzik arasındaki dört yolda, kendi hayalleri, ritimleri ve dili ile biraraya geliyor. Bu da afsunlu bir atmosfere sahip çok kültürlü bir buluşmaya; canlı, verimli ve mümkün bir entegrasyonun yaşayan bir kanıtına dönüşüyor.
"Şehir bizi seviyor"
"Müzisyenler ayrıcalıklı insanlardır çünkü ortak evrensel bir dil üzerinden, yani müzik üzerinden iletişim kurabiliyorlar. Notalar olduğu gibidir, kelimeler gibi yanlış anlaşmalara neden olmazlar."
Müzisyenlerin konser sırasında yaydığı enerji bulaşıcı ve heyecan verici. Roma izleyicisi için ise, bu adeta ilk görüşte aşktı.
Tronco "Şehir bizi seviyor, Piazza Vittorio bizi evlat edindi ve insanlar bizi "Roma Orkestrası" olarak görüyor. Geçtiğimiz yıllar içerisinde, Avustralya'dan Birleşik Devletler'e, Kanada'dan Fransa'ya, İspanya'dan Almanya'ya tüm dünyada çaldık," diye devam ediyor.
Ferrente Agostino'nun (90', İtalya), projenin hikayesini anlatan "L'Orchestra di Piazza Vittorio" (Piazza Vittorio'nun Orkestrası) isimli başarılı belgesel filmi 2006'da yapıldı.
Filmin başındaki metinde şunlar yazıyor:
"Eğer Coliseum'da, beyaz bir Vespa üzerinde, saçlarını bozmamak için kask takmayan bir Hintli; aşk yüzünden delirmiş bir Ekvadorlu; bebek pembeleri içinde bir Arap maço; Hintçe şarkı söyleyen Caserta şehrinden bir adam; mahkeme kararıyla yaşadığı garajdan atılan bir Arjantinli; Uto Ughi olduğunu düşünen bir sitarist (Hint enstrümanı sitar çalan); tabla (Hint perküsyon türü) çalan bir New Yorklu; öğrencisi ile evlenen Senegalli bir griot (tarihi şarkı ve şiir yolu ile aktaran Batı Afrikalı tarihçiler) görmek istiyorsanız, ama her şeyden öte, tek bir kelimeyi bile telaffuz etmeden nasıl şarkı söyleyebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız ... o zaman bu filmi izlemelisiniz. Dünyayı ve sakinlerini seveceksiniz."
Egzotik bir atmosfer
2009'da OPV, yeni, inanılmaz bir projeye başladı:
"Piazza Vittorio Orkestrası'nın yorumu ile Büyülü Flüt" teatral performansı. Mario Tronco bu projeyi, Mozart'ın Operası'nı, orkestra'nın müzisyenlerinin geldikleri ülkelerde sözlü olarak aktarılan müzikal bir fabl gibi düşünerek, devam eden bir süreç gibi organize etmiş: Senegal, Hindistan, Tunus, Arjantin, Ekvador, Brezilya, Küba, Macaristan, İngiltere, Birleşik Devletler ve İtalya...
Böylece, Tamino, Pamina ve Papagheno'nun macerası, her biri kendi dilinde ve kendi kültürel hayal gücü ile hikayeyi zenginleştiren birçok ses sayesinde, sürekli olarak değişen açık bir masala dönüştü.
Mozart'ın yalın müziği, Latin, Hint ve Afrika ritimlerini taşıyan caz'dan rock'a uzanan yeni aranjmanlarla harika ve egzotik bir atmosferde çınlıyor.
İlk kez Eylül 2009'da Roma Avrupa Festivali'nde sahnelenen performans, dünyayı dolaştı ve Lyon, Barselona ve Atina'dakiler gibi ana Avrupa Opera festivallerinde izleyici karşısına çıktı.
Orkestra için büyük, zorlu bir görev... Halk için ise, farklı kültürlerinin biraraya gelmesinden ortaya çıkan olağanüstü bir sanatsal canlılık ve verimli bir erime potasının bir başka teyidi daha...
* Federica Araco'nun metnin Esra Aygın Yalgın Türkçeleştirdi.
http://www.orchestradipiazzavittorio.it/
http://www.apolloundici.it/