... ve İstanbul’u, Haliç'i, güneşi bir başka görmek mümkün mü? Evet; Pera Müzesi’nin tarihi cephesine yerleştirilen kullanılmış gözlük camlarından, “Gör/Bak/Deniz”de.
Onuncu yıla özel
Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın kurduğu Pera Müzesi Kanadalı genç sanatçılar Caitlind R.C. Brown ve Wayne Garrett’tan10. yıla özel Müze binasının cephesine özel bir yapıt projelendirmelerini istemiş. Ve, 5 Haziran’dan bu yana oradan mercekler ışıldıyor, İstanbul başkalaşıyor.
Kavramsal çalışmalar yapan ve yapıtlarıyla da hayli ilgi çeken iki sanatçı ışıltılı bir perspektif oluşturan bu projeyle hem İstanbul’un hem de ortaya çıkacak bu manzaranın başka bir gözle nasıl görünebileceğini gösteriyorlar.
İzleyiciye davet
Beyoğlu'ndayız; bu tarihi semtin Tepebaşı kısmındaki müze binası da tarihi. 19. yüzyılın sonlarında mimar Achilleas Manussos'un yaptığı bina önce Bristol oteli imiş. 2005'te renove edildi, Pera Müzesi oldu.
Pera Müzesi web sayfasındaki tanıtımda şöyle yazıyor: Binanın tarihi cephesine yerleştirilmek üzere tasarlanan gör/bak/deniz, izleyicileri tanıdık bir mekânı yeni bir mercekle tekrar incelemeye davet ediyor.
"Sanatçıların mercekleri oyunbazca kullanımı, Pera Müzesi’nin İstanbul’un kültürel manzarasına katkısını geleceğe odaklanmış bir gözle kutlarken, zaman ve mekan algısını da değiştiriyor. gör/bak/deniz, on bin gözlük merceğinden oluşan hareketli bir yerleştirme."
Mercekler
Müze binasının tarihi cephesine yerleştirilen merceklerle birlikte tanıdığımız, alışık olduğumuz bir İstanbul’un dışında yeni bir İstanbul yaratıyor.
10 metre çapında bir dairede biraraya gelen 10 bin mercek Pera’nın gözünü oluşturuyor. Merceklerin rüzgarla buluşması da hareketli, ve renkli bir İstanbul sunuyor.
Aynı zamanda müzenin güneşe bakan bir cepheye ait olması güneşin merceklerle buluşması bir renk ışıltısı yaratıyor; eski gözlük mercekleri adeta İstanbul’u, denizi, martıları tekrar çiziyor.
Eş mercekler
“Gör/Bak/Deniz” çalışmasının en ilginç olan yanı ise bu merceklerin eşlerinin her birinin ayrı bir yerde durması. Böylece bu eş mercekler farklı açılardan ve yerlerden başka bir İstanbul manzarası gösteriyor.
Bunun yanı sıra rüzgarla birlikte hareketlenen mercekler başka bir perspektif da oluşturuyor. İnsan bu perspektif kayması ile renkli bir İstanbul’a bakan Pera Müzesi’ni görüyor.
Bir ikon
Sergi tanıtım metnine dönersek sorular şöyle...
Eğer gözler ruhun penceresiyse mercekler etrafımızdaki dünyaya dair görüşümüzü nasıl değiştirir?
Eski aksesuarlar, kullananların soluk hayaletlerini taşır mı?
İlk yanıtı tanıtım metninden verelim: Yerleştirmenin maddeselliği ortaya çıktıkça, izleyici izlenen oluyor ve görüntülerin, yani gözlüklerin bu görüntüsü bir başka alt metin öneriyor; gör/bak/deniz, kolektif görüntü ve perspektif bağlamında görmenin gücüne dair bir ikon.
Sizin yanıtınız Gör/Bak/Deniz'de; 16 Ocak 2016'a kadar herhangi bir günde. (SB/EKN)