Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben Aleviyim” açıklamasını sordum, sonra Alevi kadınların sorunlarını…
Yeşil Sol Parti Eş Genel Sözcüsü ve İstanbul 3. bölge 1. sıra milletvekili adayı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ı haber için takip etmeye önceki gün (21 Nisan Cuma günü) gittiğimde, çok sayıda Alevi kadınla da bir araya gelme şansını yakaladım.
Zaman zaman sohbet ettik, gündeme ilişkin konuştuk. Hemen söyleyeyim, Alevi kadınlara dair yapılan ayrımcılık Yeşil Sol Parti’nin Kadın Seçim Beyannamesi’nde de geçiyor.
Depremde, Hatay’da Alevilerin yaşadıkları yerlere yardımların geç gitmesinden tutun da Alevi kadınların yok sayılması gibi çok sayıda sorunla baş ediyor, Alevi kadınlar. Üstelik, Alevilik inancına göre kadın ve erkek eşit fakat bu eşitlik zaman zaman düzenin kadın erkek için biçilen toplumsal rollerine de benzemiyor değil.
“Kemal bey adına umut verici"
Peki tüm bu sorunlarla baş etmek zorunda kalan Alevi kadınlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Ben Aleviyim“ açıklamasını nasıl değerlendiriyor? Sorunlarını nasıl sıralıyor?
Mesela, Beyhan Artar örneğin 1994’te İstanbul’a göç eden Kürt Alevi bir ailede büyümüş. Hem köyde hem de İstanbul’da Alevi Kürt olmanın zorluklarına bire bir tanık olmuş. "İstanbul’a geldiğimizde Alevi olduğumuzu gizledik, bunu yaşamayan bilmez" diyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını ise onun adına "sevindirici“ buluyor, kendisini açıklaması ve bununla gurur duyması, onun adına umut verici diye özetliyor. "Ayrıca“ diyor, “Kazanması biz Aleviler için de bir dönüm noktası olur.“
“Kılıçdaroğlu’nun asaleti var"
Alevi Kültür Dernekleri Sultangazi Şubesi Pir Sultan Abdal Cemevi’nin bahçesinde başka bir Alevi kadınla konuşuyorum. Bir yandan Alevi deyişlere eşlik ediyor, ediyoruz bir yandan da sohbet:
“Çok beğeniyorum Kılıçdaroğlu'nu. Açıklamasını da doğru buluyorum. Erdoğan kendi kendine sinirleniyor. Onun öfkesi bize zarar vermez, Kılıçdaroğlu’na zarar vermez. Kılıçdaroğlu’nun asaleti o. Kemal Kılıçdaroğlu çok düzgün ve sabırlı konuşuyor. Hainlik, düşmanlık kötü söz asla söylemiyoruz zaten. Biz Alevilerde bu yoktur. Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum tabii ki.“
“Kimliğini sahipleniyor ve mücadelesini veriyorum"
Alibeyköy Cemevinde ses kayıt cihazımı bu kez Arap Alevisi bir kadına uzatıyorum. Nilay Kuş. Kendisi aynı zamanda Toplumsal Özgürlük Partisi İstanbul İl Sözcüsü ve Yeşil Sol Parti İstanbul 2. Bölge 7. Sıra Milletvekili Adayı. O da bakın ne diyor:
"Yüz yıllardır bu ülkede Arap Aleviler devletlerin katliamı sonrası göçe zorlanmış. Ben de böyle bir ailenin çocuğum. Benim babam da üniversiteye geldiğimde tembihledi, 'Arap Alevisi olduğunu söyleme‘ dedi. Ama bu elbette sürdürülebilir bir şey değil. Ben kendi kimliğimi sahipleniyorum ve onun mücadelesini veriyorum.“
“Umutluyuz, mutluyuz birlikte kazanacağız“
Son olarak buraya Gazi Cemevi yöneticilerinden Arzu Erdoğan’ın sözlerini bırakayım:
“Alevi kadınlar olarak bütün parti programlarına baktık. Hiçbir partide Alevi kadınlar özelinde bir program yoktu. Sonrasında Kadın Bakanlığı konusundaki ısrarcı talepleri, İstanbul Sözleşmesi konusundaki ısrarları bizi çok heyecanlandırdı. Bizim Alevi kadın kimliğimizde yönelik zaman zaman kendisine toplumda bir takım payeler insanların sözleri oluyor. Bizim canımızı sıkıyor. Yeşil Sol’la bunların biteceğini düşünüyoruz. Umutluyuz, mutluyuz birlikte başaracağız.”
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan'ın iddiasına göre 2022 yılı itibari ile 25-30 milyon arası Alevi var. Alevi kadınların sayısına dair ise bir veri yok.
Gazeteci Murt Yetkin ise 2019’daki bir yazısında KONDA’nın verilerini kaynak göstererek, Alevi sayısına dair şu bilgiyi veriyor: “Kendisini Alevi olarak tanımlayanların oranı, kadınlarda ve erkeklerde yüzde 5; bu da 2018 sonu itibarıyla 4 milyonun biraz üzerinde nüfus demek...”
Bu da Alevi kadınların sorunlarının “görünmez kılınmasına” dair önemli bir ipucu veriyor. Bakalım Meclis'te Alevi kadınların sesi ne kadar duyulacak?
Eşitlik mücadelesinin yükseldiği yeni bir hafta olsun.
(EMK)