Rize’nin Pazar ilçesinde geçen cumartesi (5 Ocak) günü meydana gelen olayda, Pazarspor’un basın sözcüsü Turan Tan, toplantı öncesi tartışan iki kardeşten birinin diğerinin arkasından silahına davranması ve ateşlemesi sonucu seken kurşunla hayatını kaybetti. Bu olay bize bireysel silahlanma hususunda yapmamız gerekenlerde geç kaldığımızı gösteriyor.
İstatistiklere göre, Türkiye'de günde ortalama 8 kişi bireysel silahlanma nedeniyle ölüyor. Yaklaşık 2,5 milyon ruhsatlı, iyimser tahminle bunun üç katı kadar da ruhsatsız silah var. Her 10 evden birinde silah var. Yani, Türkiye’de her 8 kişiden, her üç evden biri silahlı.
Rize’nin Pazar ilçesinde geçen cumartesi akşamı yaşanan hadise de bu konuda bir adım dahi atılmadığının en önemli işareti. Olayın gelişim süreci ise şöyle:
“Pazarspor’da gerçekleştirilen olağan genel kurulun ardından seçilen yeni yönetim kurulu, toplantı yapmak üzere kulüp tesislerinde bir araya gelmiş. Bu arada, kulüp yönetim kurulu üyesi Sabit Y. ile kardeşi Erdal Y. ailevi nedenlerden dolayı kulüp tesislerinin dışında tartışmaya başlamış. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonucu Erdal Y’nin silahını çekmesi üzerine Sabit Y. tesislere doğru kaçmış. Toplantının yapıldığı salona giren Sabit Y’yi takip eden Erdal Y.’nin ateş etmesi üzerine kurşun, salonda bulunan Pazarspor basın sözcüsü Turan Tan’ın (55) göğsüne isabet etmiş. Ağır yaralanan Turan Tan, kaldırıldığı Pazar Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetmiş. Olayın ardından Erdal Y. gözaltına alınırken, konuyla ilgili soruşturma başlatılmış.”
Bu olayı mişli geçmiş zamanla anlatıyorum, çünkü bu olayın "kaza kurşunu" gibi bir geçiştirmeyle ele alınması beni rahatsız ediyor. Yani, masal anlatıyorlar bizlere.
Bireysel silahlanmanın önüne geçmediklerinden, denetim yapmadıklarından, ihmalden… bir sürü sebepten ötürü Turan Tan ölüyor. Onun gibi binlerce insan da ölmedi mi? Ve daha da kötüsü önlem alınmazsa, daha kaç insan ölecek?
Pazarlılar silahlanmaya tepkili
Olayın hemen akabinde çeşitli İnternet sitelerinde yorumlar yazılmış. Bu yorumların çoğunda Pazar’daki şiddet olaylarına dikkat çekiliyor. Yorumlardan bir tanesinde, “Pazar Emniyet Teşkilatı çok zayıf kalıyor. Herkes belinde silahla elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Her gün bir olay var. Artık dışarıda dolaşamaz olduk. Buna birilerinin dur demesi gerek” denilirken başka bir yorumda şu ifadeler yer alıyor: “Pazar, cinnet geçiriyor. Son bir yılda bu kadar silahlı ölüm olan başka bir Türkiye ilçesi var mıdır?”
Pazar’da yaşayan bir başkası da şu sözleriyle adeta isyan ediyor: “Pazar çığırından çıkmış durumdadır. Teksas olmuş resmen. Cehaletin eline düşmüş, düzensizlik almış başını gidiyor. Kim, neyi yönetiyor bu ilçede belli değil! Hele, ilçeyi ayakta tutan spor için bir araya gelmiş insanların arasına bile eli silahlılar dalabiliyor ve değerli bir ağabeyimizin canına kıyabiliyorsa artık bu ilçede düzen bitmiş demektir. Başka ne denebilir ki?”
Bir başka Pazarlı da aynı şekilde silahlı ölümlerden yakınıyor: “Uzunca bir zamandır Pazar’da yaşanan ölüm vakaları artık yeter dedirtecek durumdan çıktı. Silahların gölgesinde ölenlerin sayısı kaç oldu? Bu olumsuzluklara, asayiş eksikliklerine kim dur diyecek? Yetti artık. Bir çare yok mu? Basın mensupları, gazeteciler, TV sahipleri ne olur harekete geçin.”
Bu son olsun
Rize’nin geçiş noktasındaki bu eski liman kentinin eski adı Atina. Ama daha sonraları Pazar olarak değiştirilmiş. Çay ekonomik hayatı değiştirmeye başladığından beri, ilçe merkezi biraz düzelir gibi olmuş ama yine de birçok faaliyetten yoksun bir ilçe. Pazar’da son bir yılda silahla yaşamını yitiren çok sayıda insan var. Sevgili dayım Turan Tan da bu silah çılgınlığının son kurbanı oldu. Umarım, bu son olur ve artık o ilçenin yöneticileri de her önüne gelene dilediği gibi ateş etme lüksünü bulan dengesizleri kontrol altına alır. (UB/TK)