IŞİD’den kurtarılmasıyla gündeme gelen Musul, Ermeni Soykırımı sürecinde de önemli şehirlerden biriydi. Ve orada hayatını kaybeden Ermenilerin ailelerine acı haberi vermek, ilk kez yayınladığımız bu belgedeki gibi, Ermeni Patriği Başepiskopos Zaven Der Yeğyayan’a düşüyordu.
Bugün Irak sınırları içinde yer alan ve ülkenin en büyük ikinci kenti olan Musul, son yıllarda IŞİD işgali nedeniyle dünyanın gündemindeydi. 2014 yılında başlayan işgal IŞİD cephesinde “kahramanlık” olarak anlatılıyordu ancak bu süreç 9 Temmuz’da sona erdi. Irak Başbakanı Haydar el-İbadi Musul’da IŞİD'e karşı kesin zafer ilan etti.
Musul’un adı yaklaşık 100 yıl önce de ölümle anılıyordu. Çünkü bu şehir Osmanlı İmparatorluğu’nun dört bir yanında başlayan ve ölüm yürüyüşlerine dönüşecek olan tehcirin son durakları arasındaydı.
Ermeniler için verilen tehcir kararı sonrası ölüm haberleri Osmanlı’nın dört bir yanına yayılıyordu. Dönemin Ermeni Patriği ise “zor yılların patriği” diye anılan Başepiskopos Zaven Der Yeğyayan’dı.
Patrik Zaven halkının başına gelenlerin önüne geçmek istiyordu ancak başarılı olamadı. Hatta çabaları nedeniyle başında olduğu 455 yıllık Ermeni Patrikhanesi Ağustos 1916’da İttihatçılar tarafından kapatıldı. Kendisi de sürgüne gönderildi. 1869’da doğduğu Bağdat’a…
Bu süreçte halkının anavatanından kopartılarak yok edildiğine kendi gözleri ile tanık oldu. İstanbul’a dönüşüyse ancak 1919’da mümkündü. Yani İttihatçı liderler ülkeyi terk etmek zorunda kaldıktan sonra…
Patrik Zaven’in önünde felaketin izleri en canlı haliyle duruyordu. Bu dönemde Ermeniler için Osmanlı başkentinde kamplar kuruluyor, yardım faaliyetleri organize ediliyordu.
Ancak Patrik’in yapması gereken bir iş daha vardı.
“Büyük Felaket” adıyla Ermeni tarihine damgasını vuracak olan soykırımda hayatını kaybedenlerin ailelerine acı haberi vermek.
İşte onlardan biri, Fransızca yazılmış belgesini bugün ilk kez yayınladığımız, tehcir sırasında hayatını kaybedenler arasında yer alan iki çocuk babası Erzurumlu Garabed Krikor Zarmanyan ile ilgili. Kim bilir belki de bu satırlar Zarmanyan ile ilgili de yazılan son belgeydi.
“Güvenilir kişilerin tanıklıkları ve bu konuda yaptığımız araştırmaya istinaden, Erzurum kökenli Ermeni Garabed Krikor Zarmanian’ın tehciri sırasında Musul’da 9/22 Mart 1916’da vefat ettiğini ve varis olarak yalnızca:
1) Eşi Gadarine Zarmanian (Doğumu Bozoyan)
2) Kızı Nevart, on bir yaşında
3) Kızı Mariè, iki buçuk yaşındaki her üçü de hala sağdır, bıraktığını tasdik ederiz.
Bu kanaatle işbu tasdikname tevdi edilmiştir.
Konstantinopolis, 15 Temmuz 1919
Ermeni Patriği
Zaven”
Rober Koptaş’ın anlatımıyla Zaven Der-Yeğyayan79. İstanbul Ermeni Patriği Başpiskopos Zaven Der-Yeğyayan'dı. 1869'da Bağdat'ta doğmuş, Armaş'taki (bugünkü Akmeşe) ruhban okulundan mezun olmuş, rahip olarak takdis edilmiş, İstanbul'da öğretmenlik, Erzurum, Van ve Diyarbakır'da ruhani önderlik görevlerinde bulunmuştu. Eylül 1913'te, 85 meclis üyesinden 64'ünün oyunu alarak Patrikliğe seçilmişti. Milli eğitim müfredatının dışında kalan tarih, onu "zor yılların patriği" olarak kaydeder. Patrikliği sırasında halkının Anadolu topraklarından silindiğine tanık olmuş, bu felaketin önüne geçebilmek için çalmadık kapı bırakmadığı için Osmanlı hükümetini kızdırmış, Ağustos 1916'da İttihatçılar 455 yıllık İstanbul Patrikliği'ni lağvedip onu da sürgüne göndermişti. Zaven Efendi, Bağdat yolunda, halkının yaşadığı trajediyi kendi gözleriyle görmüştü. İstanbul'a ancak İttihatçı liderler ülkeyi terk ettikten sonra, 1919'da dönebildi. Tehcir ve katliam kalıntısı halkının dertleri dağ gibiydi. İlk olarak yardım faaliyetlerinin organize edilmesi işine soyundu. İstanbul'da kurulan kamplarda, hayatta kalabilmiş dulların ve çocukların karnının doyurulabilmesi için çaba gösterdi. Paris'teki barış görüşmeleri sırasında, Ermenilere bir milli yurt verilmesi ihtimali belirince Avrupa'ya gitti, alicengiz oyunlarıyla dolu diplomasi koridorlarında halkına bir yurt dilendi. 1922'de İstanbul'u terk etmek zorunda kaldı ve 1947'de Bağdat'ta hayata veda etti. Ölmeden birkaç hafta önce, 'Badriarkagan Huşerıs' (Patriklik Anılarım) adlı hatıratının basımını görebildi. Zaven Efendi, Bağdat doğumlu Başpiskopos Zaven Der-Yeğyayan'dı. Patriklik koltuğuna oturduğunda ateşten bir gömlek giymiş, felaketin en yakın tanığı olmuş, yaşarken cehennemi görmüş, zor yılların patriğiydi. Türk Milli Eğitim sisteminin tüm çocuklara ve bu arada biz Türkiyeli Ermenilere de öğrettiği gibi muzır ve fesat biri değil, halkının acılarını dindirmeye çalışan iyi kalpli bir din adamıydı. |
(SK/EA)