"Tarih boyunca insanlar hakları için mücadele etmiştir, fakat genel kanının aksine şiddet bu mücadelede en başarılı yöntem olmamıştır".
Pasif direnişin metotlarını ve getirilerini irdeleyen Her Gün İsyan (Everyday Rebellion) New York'tan Madrid'e, Suriye'den Mısır'a, İran'dan Ukrayna'ya direniş biçimlerini sorgularken Türkiye'deki Gezi olaylarına da yer veriyor.
İran kökenli Arash ve Arman Riahi kardeşlerin yönettiği 110 dakikalık Avusturya, İsviçre, Almanya ortak yapımı belgesel Kopenhag CPH:DOX ve Amsterdam'daki IDFA'dan sonra şimdi de Uluslararası Bağımsız Film Festivali !f İstanbul kapsamında Türkiye'de gösterilecek.
Her gün isyan
Everyday Rebellion şiddete başvurmadan yürütülecek protestoların ve sivil itaatsizliğin dünyayı bir anda değiştirebileceği iddiasıyla romantik bir rüya aleminden seslenmiyor.
İspanya'daki ekonomik düzenin kurbanı işsizler, evinden atılanlar, Öfkeliler hareketinin direniş biçimleri ve forumlar, Avrupa Birliği’nin refah düzeyi yüksek ülkelerinden birine dikkatimizi bir kez daha çekiyor: İnsan hakları ihlallerinin iddia edildiği gibi yalnız diktatörlükle yönetilen ülkelerde değil, demokratik olduğunu savunan rejimlerde de ortaya çıktığının altını çiziyor.
İran'daki şaibeli 2009 seçimleri sonrası muhaliflerin protestolarından yola çıkarak 1980 devrimini izleyen Humeyni döneminin kurbanlarına kadar uzanıyor.
Her Gün Direniş sanal ortamda yürütülen mücadelenin iyi bir başlangıç olabileceğini, ama bunun sokağa taşmasının, küçük grupların örgütlenmesi sonucunda küçük zaferlerle örülmesinin gerekliliğini hatırlatıyor.
Belgesel pasif direnişe strateji kazandırmanın şart olduğunu, dünya çapında bir ağ oluşturma yönünde yol alınması gerektiğini, ayrıca barışçıl göstericilere güvenlik kuvvetlerinin şiddet dolu müdahalelerinin toplumda sisteme karşı daha fazla tepki doğurduğunu teyit ediyor.
Mısırlı bir genç kızın çıplak bedenini sanal ortamda teşhir etmesinin Müslüman ülkedeki dinî dogmaları nasıl harekete geçirdiğine, bir kadın olarak dinî baskıyı daha çok hisseden kahramanımızın Femen'e katılıp vücudunu bir protesto aracı olarak nasıl kullandığına da şahit oluyoruz.
Yapımı seyrederken Kahire Tahrir meydanındaki direnişten ABD'deki Occupy Wall Street hareketine, toplumun her kesiminden katılımcılarla gerçekleşen ve herkesin faydalanacağı etik devrim talebinin bir parçası halindeyiz.
Belgeselin yapımcıları kaba kuvvete karşı mizahın gücünü öne çıkarırken şiddete kesinlikle hayır diyor ve gezegenimizde değişim isteyen insanlar için bunun sadece bir başlangıç olduğunu www.everydayrebellion.com adlı site aracılığıyla da dünyaya duyuruyor. (MT/EKN)
* 13-23 Şubat tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek !f bilahare Ankara ve İzmir'e de uğrayacak, ayrıntılı bilgiler için tıklayınız.