2000’li yılların başında IMF ve Dünya Bankası ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde bitkisel ve hayvansal üretim sistemini çökerterek, Türkiye’yi küresel tarım-gıda şirketlerinin pazarı haline getirmeyi amaçlayan politikalar uygulamaya konuldu. 2000 ve 2001 finansal krizlerinin ardından neoliberal politikaların daha sıkı bir şekilde uygulanması dayatıldı.
Yaşanan krizin ağır baskısı altında ezilen ve tepki duyan yoksul kesimler; 3 Kasım 2002 seçimlerinde sağın tek alternatifi olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) yöneldiler. Tarım politikasının esaslarını “devletin fiyatlara müdahalesi yerine, fiyatların serbest piyasada oluşması; doğrudan gelir desteği (DGD) sisteminin sürdürülmesi; tarımsal faaliyet gösteren KİT’lerin özelleştirilmesi ve devlet arazilerinin uygun koşullarla özel sektör işletmelerine kullandırılması” olarak açıklayan AKP; hükümetin bir yıllık "acil planı"nda "IMF ile yapılan stand-by anlaşmasına dayalı ekonomik programın temel çatısını bozmayacağını" belirtti.
IMF ve Dünya Bankası’nın tarımda yapısal dönüştürme programlarının en tahripkâr olanı Tarım Reformu Uygulama Projesi (ARIP) adı altında yürütüldü. Bu program çerçevesinde tarımı destekleyen, girdi ve teknoloji sağlayan kurumlar özelleştirildi/tasfiye edildi; tarım birlikleri zayıflatıldı, işlevsizleştirildi ve tasfiye koşulları yaratıldı. Küçük üreticiliğin çözülme sürecini hızlanırken yerini tarım şirketlerine dayalı bir yapı almaya başladı. Ekilmeyen tarım alanları hızla arttı. Ülke nüfusu artarken üretim ya artmadı ya da yatay bir seyir izledi. Bu nedenle ithalat devasa boyutlara ulaştı.
Nitekim 2015 Yılı Programı’nda da tarım sektöründeki yeniden yapılanma sürecinde ortaya çıkan işsizlik ve yoksulluk başta olmak üzere, göçten kaynaklanan sosyo-ekonomik olumsuzlukların azaltılması amacıyla politikalar uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır.
Haziran 2015 Seçimlerine doğru siyasi partiler hazırladıkları seçim bildirgelerinde tarımı yeniden gündeme getirdiler. Vaatler özellikle mazot, gübre, yem gibi temel girdiler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasına odaklanıyor. Kısaca şöyle özetlemek mümkün:
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)
* Tarımsal destekler alt havzalar düzeyinde, bölgesel ve ürün bazında düzenlenecek.
* 2015 yılında 10 milyar lira nakit hibe desteği verilecek.
* Tarım sigortalarının kapsamı genişletilecek.
* Tarım işletmeleri ekonomik ölçek büyüklüğüne ulaştırılacak.
* Sulanan arazi varlığı nihai hedef olan 8,5 milyon hektara ulaştırılacak.
* Orta vadede, GAP sulamalarının tamamı olan 1,06 milyon hektar alanın sulamaya açılmasına çalışılacak.
* Başta aspir, kanola, soya olmak üzere bitkisel üretimde sözleşmeli üretim yaygınlaştırılacak.
* Süt ve et üretiminde sözleşmeli model geliştirilecek.
* GDO’lu ürünlerden kaynaklanabilecek risklerin önlenmesi için kontrol ve denetim sistemi etkin şekilde işletilecek.
* Orman varlığı korunacak.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
* Çiftçinin üretim amaçlı olarak kullanacağı mazotun litresi 1,5 lira olacak.
* Dört kişilik yoksul bir aile için aylık 230 kw/saat elektrik ücretsiz sağlanacak.
* Tarım çalışanlarının sosyal güvenlik primleri 30 yaşına kadar devletçe karşılanacak.
* Teşvik edilecek ürünler bir yıl önceden açıklanacak.
* Başka geliri olmayan çiftçilere, hane başına asgari ücret düzeyinde gelir garantisi sağlanacak.
* Küçük çiftçilerin ürünlerini doğrudan tüketicilere satmaları için kurumsal düzenlemeler yapılacak.
* Geçici tarım işçilerinin sosyal güvenliğini devlet güvencesi altına alınacak.
* Meralar özel mülkiyet olmaktan çıkarılacak; amaç dışı kullanımına izin verilmeyecek.
* GDO’lu ürünlerin piyasaya sürülmesi ve kullanılması denetlenecek.
* Kooperatif birlikleri nihai ürün üretebilecek kapasiteye erişebilmeleri için desteklenecek.
* Merkez birlikleri yoluyla kurulacak zincir marketler aracılığıyla tarımsal ürünlerin nihai tüketiciye ulaştırılması sağlanacak.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)
* Tarımda sözleşmeli üretim modeli geliştirilecek.
* Tarımda işletmelerin birleşmeleri teşvik edilecek.
* Kamu tarım işletmelerinin özel sektörle işbirliğine yönelmeleri sağlanacak.
* Mayınlı araziler temizlenerek yoksul çiftçilerin kullanımına tahsis edilecek.
* Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı önlenecek.
* Tarım destekleri ürün arz ve talebini dikkate alan, üretici refahını artıran, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesi gözetilerek artırılacak.
* Mazot 1,75 lira olacak; temel tarımsal girdilerden vergi alınmayacak.
* Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV alınmayacak.
* Stratejik öneme sahip ürünlere fiyat garantisi verilecek.
* Hayvancılık destekleri artırılacak.
* Ziraat Bankası kredilerinde ipotek sorunu çözülecek; çiftçi borçları yeniden yapılandırılacak.
* Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunları çözülecek.
Halkların Demokratik Partisi (HDP)
* Geçimlik tarım desteklenerek ülkenin yeniden tarımda kendisine yeterli hale gelmesi sağlanacak.
* Üretici köylü sendikalarını desteklenecek.
* Kooperatifler Yasası geçimlik tarımdan yana yeniden düzenlenecek.
* Tarım işçileri iş yasası ve sosyal güvence kapsamına alınacak.
* Küçük çiftçilerin üretimde kullandıkları mazot ve gübreden vergi alınmayacak.
* Küçük çiftçilere su ve elektrik ücretsiz verilecek.
* Mera, otlak ve yaylaklar yeniden ortak varlık olarak köylere verilecek.
* Gıdada GDO’lu unsurlar yasaklanacak.
* Tarım toprakları amaç dışı kullanılamayacak.
* Tarım alanlarının, ormanların ve meraların endüstriyel tarımda kullanımına izin verilmeyecek.
* Mayınlı araziler temizlenerek geçimlik tarıma açılacak.
* Et ve et ürünlerinin ithalatı yerine, hayvancılık desteklenecek.
* 2B tarım arazilerinin geçimlik tarım amaçlı kullanılması temin edilecek.
Partilerin çiftçi lehine ortak vaatleri
* Geçici tarım işçilerinin sosyal güvence kapsamına alınacak (CHP, HDP, MHP)
* Kooperatif birlikleri desteklenecek (CHP, HDP).
* Mayınlı araziler temizlenerek yoksul/geçimlik çiftçilerin kullanımına açılacak (HDP, MHP)
* Tarıma verilen destekler artırılacak (AKP, CHP, HDP, MHP)
* Temel tarım girdilerinden (mazot, gübre) vergi alınmayacak (CHP, HDP, MHP)
* CHP çiftçinin üretimde kullanacağı mazotun litresini 1,5 liraya; MHP ise 1,75 liraya düşürecek.
* CHP ve HDP yoksullara elektriği ücretsiz verecek; MHP ise vergi almayacak.
* Çiftçi borçları yeniden yapılandırılacak (CHP, MHP)
* Tarım alanlarının amaç dışı kullanımına izin verilmeyecek (CHP, HDP, MHP)
* Meralarda özel mülkiyet söz konusu olmayacak (CHP, HDP)
* Sulanan alanlar artırılacak (AKP, MHP)
* GDO’lu ürünler denetim altında tutulacak (AKP, CHP)
Çiftçi lehine olan diğer vaatler
* Tarım işçilerinin sosyal güvenlik primleri 30 yaşına kadar devletçe karşılanacak (CHP).
* Yoksul çiftçilere hana başına asgari ücret düzeyinde gelir sağlanacak (CHP).
* Küçük çiftçilerin ve kooperatiflerin ürünlerini doğrudan tüketicilere satmaları için düzenleme yapılacak (CHP).
* Üretici köylü sendikalarını desteklenecek (HDP).
* Gıdada GDO’lu unsurlar yasaklanacak (HDP).
* Tarım sigortalarının kapsamı genişletilecek (AKP)
Çiftçinin aleyhine olan vaatler
* Tarımda sözleşmeli üretim modeli yaygınlaştırılacak (AKP, MHP).
* Tarımda işletme büyüklüklerinin artması teşvik edilecek (AKP, MHP).
* Kamu tarım işletmelerinin özel sektörle işbirliğine yönelecek (MHP).
Siyasi partilerin çiftçilere vaatleri özetle bunlar…
Tarımın girdiği sarmaldan kurtulabilmesi, çokuluslu tarım-gıda tekellerinin çıkarlarını esas alan tarım politikalarının terk edilerek, kendi insanımızın ihtiyaçlarına ve ülkenin özgül -iklim ve toprak- koşullarına göre oluşturulacak üretim odaklı bir tarım programının hayata geçirilebilmesine bağlıdır. Ancak bu program siyasi partilerin vaatleriyle değil; halkın kendi örgütlü mücadelesiyle oluşturulabilir. (NO/HK)