Fotoğraf: Anadolu Ajansı
“Ev, aile, iş hayatım arasındaki çizgi yok artık. Normalde sabah 9’da başlayıp, akşam 6’da biten, kahve-çay molaları ve öğle araları olan, ortam değişikliği imkanı veren çalışma yaşamım artık ev hayatının her anına nüfus etti. Ne işin bitme zamanı var ne de ev işinin. Bilgisayarda gözlerim yorulup, kafam ambale olduğunda bir arkadaşımın odasına gidip iki lakırdı edip kahve içeyim, yine işimin başına döneyim diyemiyorum. Çalışma masamdan kalkınca doğruca çamaşır ya da bulaşık makinesinin başında buluyorum kendimi. Evde olmak her zaman daha fazla bulaşık, yemek ve temizlik işi demek" diyor Melda.
Pandemiyle yatıp Covid-19’la kalkmak
Komşum Melda, 39 yaşında. Kamuda, hassas bir kurumda çalışıyor. Kızı Yağmur, ilkokul 4. sınıfa gidiyor. Kendi deyimiyle işkolik bir kocası var. Köpeği Waffle, artı iş yaratsa da varlığı tüm ailenin neşe kaynağı.
Geçenlerde teslim aldığı kargomu getirmek için geldi eve. Bir kahve içimlik süre oturduk bahçede, aramıza mesafe koyarak.
Son altı aydır pandemiyle yatıp, Covid-19’la kalkıyor ve her sohbet bir şekilde oraya bağlanıyor ya. İşte sohbet sırasında Melda’nın anlattıklarından bölümler...
Bilgisayar başında, evraklar arasında gecelemek
"Evde olmak güzel aslında. Pandemi öncesi sabah 06.30’da çalan alarmla fırlayarak yataktan kalkar, gece de 23.00 sularında kanepede uyuyakalarak günü bitirirdim. İnanılmaz bir koşuşturmaca. Şimdi sabah 7.30’da sakin başlıyoruz güne. Gece uzadı, bilgisayarın başında, evrakların arasında. Evde olmak güvende olmak demek, çocuğunun güvende olması demek, her sabah ne giyeceğim diye düşünmeden rahat kıyafetlerle çalışabilmek demek, trafikte takılmamak demek.
İş-ev hayatı arasına çizgi koyamamak
"Pandemi yüzünden evde olmak ilk başlarda iyi geldi. Öncesinde, büyümeye başlayan kızımla günlük taşkala içinde artan gergin anlarımız epey azaldı, ana-kız sakinledik. Ama artık değil. Sürekli evde olmak, iş ve aile hayatı arasına çizgi koyamamak, ‘Word’ ve ‘Excel’ programları arasında çamaşır asmak, çorba pişirmek, online eğitim alan kızımın bağlanamadığı derse bağlanmaya çalışmak bunaltmaya başladı.
Geçenlerde gördüğüm bir ‘caps’te şöyle diyordu: “Sizce de hayat bulaşık makinesini boşaltıp doldurma döngüsü etrafından dönmüyor mu?” Tam gün evde olunca o döngü daha da hızlanıyor. Eskiden günde bir öğün yemek yapıyordum, şimdi dolu dolu bir kahvaltı ve iki 2 öğün yemek hazırlamam gerekiyor. Atıştırmalıkları da cabası. E tabii, bunun alışverişi, ne pişireceğim diye düşünülmesi, temizliği de var. 24 saat yaşanan ev daha fazla kirleniyor. Pandemi başlangıcından bu yana temizlik desteği alamıyorum. Artık almakta kararlıyım; hafta sonları birazcık kendime vakit ayırabilmek, nefes alabilmek için şart.
Sürekli işyerinde uyumak gibi
"İşyerinde evden çalışmak kolay olmuyor. Bilgisayarın başına oturuyorum, elimdeki dosyaya konsantre olmuşken Yağmur koşarak geliyor: “Anneee hemen …. ihtiyacım var”, “Anneeee acıktım, ne yiyeceğiz”, “Anneee internet gittiiii”, “Anneeee çok sıkıldım!” diyerek tepeme dikiliyor. “Hoşçakal dosya, bir ara görüşürüz” diyerek kızımla ilgileniyorum, sonra o derse giriyor, ben yeniden dosyayı okuyup anlamaya çalışıyorum. Çoğu kez gece çalışıyor, haftasonu da yetiştiremediğim dosyaları bitirmeye çalışıyorum. Bir nevi sürekli iş yerinde uyumak gibi, bir durum. Ve bu beni mutsuz ediyor. Çünkü kendimi hep yorgun hissediyorum, hiç dinlenemediğimden.
"Bu yaz tatil de yapamadık. Yazın, ben işe gittiğimden Yağmur, büyükanne ve büyükbabalarının yanına, memlekete gitti. Büyüklerinin sevgisine, şefkatine gark oldu. Kuzenleriyle doya doya oynadı. İki haftada bir yanına gidip hasret giderdik. Seneye yapacağımız tatilin hayalini kuruyorum bazen.
Online teneffüslerde eğlenmek
"Uzaktan değil yakından eğitim istiyor, pandeminin ilk döneminde Yağmur mutluydu, "Hep uzaktan eğitim olsa” diyordu. Şimdi çok mutsuz. 9 yaşında ve tüm gün ekran başında. Derslere katılım konusunda çok şükür sıkıntısı yok, ama henüz her şey için erken. Görünen o ki, tüm kış böyle geçecek ve endişeliyim motivasyonunun devamı konusunda. Okulunu, arkadaşlarını çok özledi ve sabretmeye çalışıyor. Online ders aralarında çok eğleniyorlar. Okul yönetimi, özel okul olduğu için aldıkları paranın karşılığını vermek için uğraşıyor.
"Bu dönemdeki tüm öğrenci velileri gibi biz de endişeliyiz anne-baba olarak. Dersleri tam olarak işleyebildiklerinden emin değilim. Önünde uzun bir eğitim hayatı var, telafi edilir diye düşünüyorum.
Evden çıkmak istemeyen çocuklar
"Yağmur Covid-19’dan korunma konusunda bilinçli. Maske, mesafe, hijyen konusunda dikkatli. Maskeden sıkılıyor, terletiyor diye ama mecburen takıyor, gerektiğinde. Çocuklara hastalık kaygısını çok fazla yüklemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Bazı çocukların, hastalık kapma korkusuyla evden çıkmak istemediğini duyuyorum. Küçücük kalplere o kadar endişe yüklemeye gerek yok."
Pandeminin getirisi, belirsizlik çok yönlü. Covid-19’a ilişkin Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamalar iç açıcı olmasa da ben ümitli olmak istiyorum. Pandemi sonrası daha hoşgörülü bir dünyada yaşamak istiyorum. Ve bu sürecin -artık- insanlara biraz daha vicdan, adalet, akıl ve iyi kalp kazandırmasını ümit ediyorum bir de.
Raporlar ve araştırmalar Melda'nın anlattıklarını raporlar ve araştırmalar da doğruluyor. Bir kısmı şöyle: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) desteğiyle Profesör İpek "Artan iş yükünün kadınların yaşam kalitesini düşürecek ve ekonomik alandaki eşitsiArtan iş yükünün kadınların yaşam kalitesini düşürecek ve ekonomik alandaki eşitsizlikleri derinleştirecek bir unsur. Bu iş yükü altında kadınlar işten ayrılmayı tercih edebilir, sağlıkları bozulabilir, eşleri tekrar istihdama döndükten sonra 'Yoruldum' diyerek işlerini bırakabilir. İş ve yaşam dengesini bir arada yürütmeye yönelik birtakım koşullar sağlandığında erkeklerin de aslında ev işi yaptığını, çocuk ve yaşlı baktığını, yemek pişirdiğini, çamaşır veya bulaşık yıkadığını, bunları yapabilme kapasitesinin bulunduğunu yani kültürel blokların çok güçlü olmadığını, aslında salgınla gördük ki birçok erkek koşulların getirdiği yorgunlukla bu işleri yapmıyor. İş ve yaşam dengesi sağlanması için iş gücü piyasası ve çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Kadınların ücretli izinden faydalanma oranı erkeklere göre daha düşük. Okulların kapanması ve bakım ihtiyaçlarının artmasıyla istihdamdaki kadınların büyük çoğunluğu evden çalışmaya başladı veya ücretsiz izne ayrıldı. Erkekler ise ücretli izin aldı." |
(ŞD/EMK)