"Çok iyi insansınız, işkence yapmıyorsunuz ama işkenceyi izliyorsunuz!"
"F Tipi Film", çoğu insanın duymaktan ve söylemekten korktuğu kelimeleri yüksek sesle söylüyor.
Örneğin, sahnelerden birinde, "Meclis insan hakları komisyonu" üyesi vekillerin, "oda" dediğinin aslında hücre olduğunu, "kötü muamele" diye bahsettiklerinin aslında işkence olduğunu anlatıyor F Tipi Film.
Çünkü iktidarın kelimelere ve kavramlara da hükmettiği bir çağda, gerçekliği eğip bükmeden göstermek gibi bir derdi var bu filmin.
F tipi cezaevleri ile ilgili binlerce yazı, yüzlerce şiir yazıldı, belgeseller çekildi, haberler yapıldı. Ama 12 yılda tüm bunların yapamadığını, F Tipi Film bir buçuk saatte yapıyor.
19-22 Aralık 2000'de adına Hayata Dönüş Operasyonu denilerek yapılan katliamda, 28 mahpus öldürüldü. Yaralı da olsa sağ kalanlar, zorla F tipi hapishanelere götürüldü. Hikaye bundan sonrasını anlatıyor.
Operasyonun tamamlandığı, mahpusların F tipi hapishanelere götürüldüğü andan itibaren yaşananlar, öncesinde bu cezaevlerine neden bu kadar karşı çıkıldığını da açıklıyor.
Oğlunu kısa bir süre camın arkasından görmek için elbiselerini çıkarmak zorunda kalan, soyunurken türlü hakaretlere maruz kalan bir annenin, her sabah nerede olduğunu bilmeden korkuyla uyanan Wernicke Korsakoff hastası bir kadın mahpusun, duvarların içinde kendini de mahpus sayan bir gardiyanın, bir "siyasi gazetecinin", yalnızlığına alışılmadık çareler aramak zorunda kalan bir adli mahkumun, operasyonun hemen ardından ağır yaralı halde getirildiği hücrede etrafındaki hücreler de boşaltılarak koyu bir yalnızlığa mahkum edilen başka bir mahpusun, ölüm orucunda olmasına rağmen sürekli zorla müdahale edilen bir diğer mahpusun gözünden anlatılıyor tecrit.
Yani, tecridi yaşayanların gözünden.
Tarih 23 Aralık 2000. Operasyonu "yaşamış" bir mahkum, sürüklenerek hücreye konuyor. Nerede olduğunu, neden tek başına olduğunu ve en önemlisi, bağırdığında neden sesine cevap gelmediğini anlaması çok uzun zaman alacak. Kafasında hep aynı soru: "Arkadaşlarım nerede?"
Tarih 2012. F tipi hapishanedeki bir gazeteci, gardiyanın deyimiyle "terör propagandası yapmış" bir gazeteci, asıl sorunun yalnızlıktan öte, burada yalnız olduğunun bilinmemesi olduğunu yazacak.
Ama ne yalnızlık ne işkence ne ölüm, oğlunu görmeye gelmiş bir annenin ödediği bedel kadar etkileyici oluyor. Anlaşılıyor ki, tecrit sadece içeridekileri değil, dışarıdakileri de cezalandırıyor.
Dokuz filmden sekizi beyaz duvarların içerisinde geçiyor. Sekiz metrelik havalandırma duvarlarından arada bir seçilen bir avuç gökyüzü, sadece tecrittekilerin değil filmi izleyenlerin de arada bir nefes alabileceği tek görüntü.
Konuştuğum set işçilerinden biri, film çekimleri sırasında dekor olarak hazırlanan hücrelerde uzun süre kalmaktan psikolojilerinin bozulduğunu söyledi.
Yönetmenlerden Ezel Akay da 19 Aralık'taki galada yaptığı konuşmada, sadece dekor olarak bile olsa o duvarların içinde bulunmanın ne denli zor olduğundan bahsetti.
Filmi izlerken de tecridin bu etkisini hissedebiliyorsunuz. Beyaz duvarların içinde, bir yatak ve masanın arasındaki boşlukta yaşamanın nasıl bir his olduğunu düşünmek bile nefessiz bırakabiliyor insanı. Kaldı ki burada bir ömür geçirmek...
Haberleşmek için kullanılan "top"lar var bir de, çoğu zaman dış dünyayla tek bağlantıları. Çünkü poster asmak yasak, boya kalemi yasak, duvarları renklendirmek yasak, marş söylemek yasak, müzik dinlemek yasak.
Slogan atmak ise cezaya tabi. Mahpusların okumalarına izin verilen kitaplarla dergilerin ya da yazılan mektupların akıbeti de cezaevi müdürünün iki dudağı arasında.
F Tipi Film, tüm bu yasaklara direnenlerin hikayesini de anlatıyor. Baskının olduğu yerde direnişin de olduğunu, müziği yasaklayanlara karşı kendi müziğini yaratanları... Çünkü tecridin hikayesi, direnenlerin de hikayesi.
F Tipi Film'in anlattıklarının yanı sıra kolektif çalışmanın ürünü olmasından mütevellit ayrı bir değeri var.
Grup Yorum'un tasarlayıp geliştirdiği ve koordine ettiği projede, Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Barış Pirhasan, Aydın Bulut, Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay, Grup Yorum (FOSEM) yer alıyor. Dokuz yönetmen, onlarca oyuncu ve set işçisi, F Tipi Film için gönüllü oldu.
"Ya yeni bir yol bulacağız ya yeni bir yol yapacağız" demek için. (AS)
* Film şu sinemalarda gösterimde.