Denemeleriyle tanıdığımız ancak "Cimri" oyunuyla 1668 yılından bu yana tüm dünyaya iz bırakan Molière'in; ince ve sivri mizahi diliyle tanışma zamanı. Genç okurlarımız, ebeveynler ve drama dersi veren öğretmenler için önerdiğim bu eser, parayı tüm insani değerlerin üstünde tutan, kendisine yabancılaşan ve para karşılığında özgürlüğünü, onurunu, haysiyetini yitiren insanları ve para temelinde biçimlenen toplumsal ilişkileri hicvediyor.
Bencilliğin, kibrin, insanı ne gülünç hallere düşürdüğünü çok ince ve sivri bir mizah gücüyle ifade eden Molière, dâhiyane bir eser sunuyor. Herhangi bir kültürün, herhangi bir dönemindeki bir yaşantıda bu tür bir davranış şeklinin genele yayılabileceğinden ve bunun ne denli büyük bir yanlış ne ciddi bir yanılgı ve bir cehalet olduğundan dem vuran metin, cimriliğin sadece maddiyata dayalı olmadığı, manevi yoksulluğu da beraberinde getirdiğinin altını ustalıkla çiziyor.
Para tüm duyguların yerini alıyor
Beş perdeden oluşan tiyatro oyununda, yaratılan cimri karakteri, parayla olan düşkünlüğünden kaynaklı ailesi ve çevresindeki tüm ilişkileri çıkar üzerine kurgulamış durumda. Para, cimri için tüm duygulardan üstün ve herkesten çok daha sevilen bir şey oluyor. Cimri karakterini canlandıran Harpagon, kızı ve oğlunun evliliği, kendisinin ilişkisi ve hizmetindeki insanları, menfaat üzerinden değerlendiriyor. Harpagon, büyük zenginlik içinde çocuklarına yoksulluk, yaşatması bir yana atlarını dahi nalsız ve yemsiz bırakarak açlığa mahkûm edecek kadar zalim oluyor. Bir süre sonra artık etrafındaki tüm insanları hırsız, soyguncu, parasına göz koyanlar olarak gören Harpagon, kaybetmeye tahammül edemiyor.
İnsan, yemek için yaşamamalı
Eşi öldüğü için yeniden evlilik hazırlığı yapan Harpagon, işin içinden az masrafla çıkmak için tüm ev ahalisini seferber ediyor. Kendisine masraf çıkarmaya çalışan aşçısı Jacques ile gözüne girmeye çalışan kâhyası ve kızının sevgilisi Valère arasındaki dikkat çekici bölümlerden bir paça paylaşayım:
Harpagon: (Eliyle Jacques'ın ağzını kapatır) Vay alçak! Bütün servetimi tüketecek.
Jacques: Garnitürlere gelince...
Harpagon: Hâlâ konuşuyor.
Valère: Herkesi öldürmek mi istiyorsun? Efendin insanları yemekten çatlatmak için mi davet yapıyor? (...)
Harpagon: Doğru söylüyor.
Valère: Jacques Usta, sen ve senin gibiler şunu öğrenmelisiniz; artık bol yemekli sofralar birer cinayet sofrasıdır. (...) Unutmayınız ki insanlar yemek için yaşamaz, yaşamak için yerler.
Harpagon'un hoşuna giden bu sözler aslında tüm evde kullanılan ince hicvin tadını bize hissettiriyor.
Polisler, tüfekler, hâkimler
Tiyatro metni ilerledikçe okuyucuya içine hapsediyor. Hele hele bahçede gömülü serveti çalınan cimri Harpagon'u düşünebiliyor musunuz?
"(...) Görüyorsunuz hepsinin parmağı var bu hırsızlıkta. Haydi, gelsin çabuk jandarmalar, polisler, tüfekler, hâkimler, mahkemeler, işkenceler, darağaçları, cellatlar! Astıracağım, bütün dünyayı astıracağım. Yine de paramı bulamazsam, kendi kendimi asacağım!"
Size biraz heyecan katayım; parayı çalan Harpagon'un oğlu Cleante. Gerisini merak ediyorsanız kitabın sayfalarına sarılın. Genç okuyucularımızın hoşuna gideceğini düşüyorum.
Kitap: Cimri (Tiyatro)
Yazar: Molière
Çeviri: Merih Atak
Yayınevi: Tutku
Okuma yaş grubu: 15 yaş üzeri
(SYZ/Lİ/AÖ)