“Bu mücadeleyi de erkekler gibi yürütmek zorundayız. Ara sıra bir vurgun da yiyoruz. Ailelerimizden duyuyoruz, çevremizden duyuyoruz, ‘o yapamaz’, ‘bu yapamaz’ diye. Bu direnişle birlikte kadınlar olarak çok farklı noktaya geldik. Ciddi anlamda elimizde çok güçlü koz var. Kendi gücümüz var. Bunu öğrendik. Mücadele etmeyi öğrendik.”
Konuşan kişi Özak Tekstil'de baskı ve mobbinge karşı yaklaşık üç ay direnen işçilerden Funda Bakış. Bakış’ın sözünü kesiyor bir gazeteci “Üniversite öğrencileri gelse sizi mücadele alanlarında izlese, öğrense”. Bakış ona da yanıt veriyor, “Öğrenirken öğretiyoruz, ne güzel…”
Emek Partisi (EMEP), Bakış'ı, Urfa Haliliye Belediye Başkan adayı gösterdi. Karşısında AKP'den Mehmet Canpolat var.
Bakış’ı son olarak TMMOB İstanbul Şubesi’nde düzenlenen dayanışma toplantısında dinledik.
O zaman mücadele ile kadının ailede, toplumda ve iş hayatında nasıl değiştiğini kendi tanıklığı ile anlatan Bakış, bu belediye başkan adayı. Kazanır veya kazanmaz “konu bu değil” demeyeceğim, bana sorarsanız Bakış, çoktan kazanmış durumda, onlarca yüzlerce insanın kendisine inancının yanında kendisini de kazanmış bir kadın o.
Başka bir konuya değinmek derdindeyim. Genelde siyasette kadınları aday göstermeyenler, ilk olarak “toplum buna hazır değil” minvalinde uyduruk, dayanaksız ve kanıtı olmayan cümleler söylerler.
Bunun yani “toplumun kadını siyasette istemediği” genel geçer cümlesini çürüten bir araştırmayı hatırlatayım.
Ben Seçerim Derneği’nin KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş iş birliği ile ortaklaşa hazırladığı seçmen üzerindeki kadın siyasetçi algısını ölçen “Türkiye'de Kadın Siyasetçilerin Durumu ve Beklentiler Araştırma”sı az önce sözünü ettiğimi artık safsataya dönüşen cümlelerin tümden geçersiz olduğunu kanıtladı. Araştırmanın en önemli üç bulgusu şöyle:
- Toplumun yüzde 62’si, kadınların yüzde 71’i, erkeklerin yüzde 54’ü kadın siyasetçi artınca Türkiye’nin gelişeceğini ve daha iyi bir toplum haline geleceğini düşünüyor.
- Toplumun yüzde 61’i partilerde mecburi kadın kotası uygulanması gerektiğini düşünüyor. Bu fikre katılmayanlar toplumun sadece yüzde 23’ünü oluşturuyor.
- Erkeklerin yüzde 50’si partilerde eş başkanlığı desteklerken, kadınların yüzde 61’i bu fikre destek veriyor.
Araştırmanın detaylarına buradan bakabilirsiniz.
Toplumun kadınları siyasette istemediği iddiasını çürüttüğümüze göre, üstelik verileri ile birlikte demek ki kadınların siyasette olmasını istemeyen erkeklerin başvurduğu ikinci safsataya geçelim: “Kadınlar siyasette yer almak için yeterli donanıma sahip değil”.
O zaman soralım “Erkekler çok mu yeterli de kentleri yönetmek için adaylar?” Ek soru, “Çok yetkin, yeterli iseler bu kentlerin, hatta bu ülkenin ekonomik ve sosyal durumu neden bu kadar geri bir noktada?”
Yeterli donanıma sahip bir insan, bir kadın işte sevgili Funda Bakış.
Urfa’da işçilerin mücadelesi bir değişim başlattı o değişime destek vermek Funda Bakış’a da destek vermekten geçiyor.
Eşitlik mücadelesinin hiç bitmediği yeni bir hafta olsun...
(EMK)