Rusya ile Türkiye arasında enerji ve ekonomi alanlarında işbirliği içeren sözleşmeler imzalandı. Nükleer santral yapılmaması için “ayak bağı” sayılan çevreye ilişkin ayrıntılar hallolundu.
Devlet başkanları düzeyinde görüşmeler genel olarak televizyonlarda yer aldı. Araya sıkışan küçük bir haberin detaylarına dikkatlice bakmakta yarar olabilir.
Rönesans Holding ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) arasında 400 Milyon dolarlık anlaşma imzalandı. RDIF Başkanı Kirill Dmitriev yaptığı açıklamada Rönesans Holding’le hastane projelerinde de çalışacaklarını söyledi.
Rönesans şirketi Ruslara yabancı değil, bolca AVM inşaatı yaptılar oralarda, ama burada yapılacak hastaneler için Rusların ilgisinin kaynağı anlaşılamayabilir. Şu küçük ayrıntı bilinmezse bu cümleciğin anlamı tam olarak kavranamayabilir; Rönesans Holding bünyesinde yer alan şirketler bugüne kadar yapılan “şehir hastanesi” ihalelerinin büyük bölümünü aldı.
Ancak şirket bunca ihale almasına karşın, hatta 12 Eylül 2013’te toplu imza töreni yapılmasına da rağmen henüz temel atmaya başlayamadı. Çünkü para bulamadı. Haberden öğrenebildiğimiz kadarıyla işin en azından küçük bir kısmı için sorun çözülmüş olabilir, ama ihalelerin toplam yatırım tutarı hala şirketin boyunu aşıyor.
Diğer yandan malum Aksaray da TOKİ marifetiyle yürütülmüş bir Rönesans Holding projesi. Maliyetine dair tartışmalar süredursun inşaatın ihalesinin hangi ad altında, hangi bütçe kaynaklarıyla, bütçenin hangi kaleminden karşılandığı bile net bir açıklamaya kavuşmuş değil. Şirketin gerçek maliyetine mi bu işi yaptığı yoksa bir tür “gönüllülük” olup olmadığını da bilemiyoruz.
Diğer yandan geçenlerde başka bir küçük haber daha sessizce arşive kaldı. Mersin şehir hastanesi için Denizbank ile kredi sözleşmesi imzaladığı açıklandı. Malum Denizbank Türkiye’de kamu özel ortaklığı kredileri için ilk özel birimi kuran banka. Avrupa’daki ekonomik sarsıntıda Benelüks ülkelerinin sahibi olduğu Dexia’nın elinden çıktı ve bir Rus bankası olan Sberbank tarafından satın alındı.
Toplam resme bir adım daha geriye çıkıp baktığımızda Türkiye, Rusya yararına nükleer santral yapılmasını kabul ediyor, “şehir hastaneleri” adı altında sağlık sisteminin özelleştirilmesini ve bunu da Rusya tarafından yüksek faizlerle finanse edilmesini kabul ediyor, Rusya ile yoğun ilişkileri olan bir şirketin de bu arada yüksek kazanç elde etmesinin önü açılıyor.
Peki bu işten Türkiye’nin kazancı ne olacak? Doğalgaza yapılan üç kuruşluk indirim olsa gerek. (ÖE/HK)