Nikaragua yeniden yükselecek

1979 Temmuzunda, 43 yıllık Somoza diktatörlüğünü yıkan Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi, Nikaragua için bir umut ışığı yakmıştı. Bu ışığın sönmesi için ABD destekli “Kontralar” devreye sokuldu ve ülke kan gölüne dönüştürüldü. On yıl boyunca yaşanan savaş ve yıkım sayesinde, 1990 seçimlerinde Sandinistlerin iktidardan düşmesi sağlandı. Nikaragua’nın içine itildiği siyasi girdap, bugünkü diktatörlük rejimine varacak yolu açtı.
Bu girdaptan kaçmak zorunda kalan sürgünlerden biri olan Cecilia Zeledon’un, Nisan 2018 Ayaklanmasının 7. Yıldönümü dolayısıyla yazdığı yazıyı Serdar M. Değirmencioğlu Türkçeleştirdi.
Birlemiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Nisan 2018’den beri Nikaragua’da yaşanan insan hakları ihlallerini araştırmak üzere 31 Mart 2022’de üç kişilik bir uzman grubu oluşturdu. Bu grubun başkanı Jan-Michael Simon konseye sundukları son raporun, “Devletin her kolunu kendi halkına karşı bir silaha dönüştüren” bir hükümet sisteminin anatomisini ortaya koyduğunu söyledi.
Nikaragualı eylemciler olarak bizler bu sözleri memnuniyetle karşılıyoruz. Şanlı Nisan İsyanımızdan yedi yıl sonra, dünyanın gerçekleri öğrendiğini düşünüyoruz. Daniel Ortega ve Rosario Murillo diktatörlüğünü artık kimse örtbas edemez.
Öldürmekten, kovmaktan, tutuklamaktan, tacizden, işkence etmekten hiç çekinmeyen bu diktatörlük, bizi kimliğimizden, vatandaşlığımızdan ve kendi ülkemize dönüp yaşama hakkımızdan mahrum bırakamaz.
Devlet kurumlarını ve görevlilerini kendi köleleri haline getiren, onları paramiliter olmaya zorlayan ve hatta suçlarını gizlemek için organize suç yöntemlerini taklit ederek onları maskeleyen bir diktatörlükle karşı karşıyayız.
Kimsenin kafası karışmasın! Nisan 2018’deki Sivil İsyandan bu yana Nikaragua halkı asla başını öne eğmedi. Rejimin baskıyı, şiddeti ve silah kullanımını normalleştirmeye çalışmasına rağmen, Nikaragua halkı görünürde sessiz, pasif ve itaatkâr olsa da iktidara direnişini sürdürüyor. Nikaragua halkı, acı verici siyasi sürgünü yaşayan bizler ile el ele vererek, er ya da geç, ülkemizi 200 yılı aşkın bir süredir devam eden yolsuzluklar, anlaşmalar, uzlaşmalar, avantalar, ihanetler ve sahtekârlardan temizleyecek güç ve cesareti besleyecek ve geliştirecektir.
Bizler ülkemize döneceğiz. Nefreti ya da intikamı teşvik etmek için değil, siyasi tutukluları serbest bırakmak için. Kimsenin bir daha ülkesini terk etmek zorunda kalmaması için. Adalet, uyum, diyalog ve anlayış için döneceğiz. Farklılıklarımıza saygı duyarken, iktidarı elinde tutanların inşa etmemize asla izin vermediği bir barışı inşa edeceğiz.
Bu sapkın rejime destek veren bir avuç insan kaldı. Bugün onlara sesleniyoruz: Birbirinizin yüzüne bakın ve maskelerinizi çıkarın! Bu diktatörlük için her insanın yok edilebilir, tek kullanımlık, en ufak kuşkuda hemen değiştirilebilir olduğunun farkına varın! Askerler, polisler, iş sahipleri, memurlar, dinleyin: Gerçeğin tarafını tutmanın zamanı geldi!
Bizler uyanığız ve ayaktayız. Nisan İsyanında yitirdiklerimizin anısını onurlandırmaya; adaleti, umudu ve birlikteliği örmeye; bu diktatörlüğe yeniden meydan okumaya götürecek yeni mücadele ve barışçıl direniş biçimleri yaratmaya devam edeceğiz.
Nisan 2018 İsyanı ve tarih biz Nikaragualılara, her birimize, hangi koşulda olursak olalım, devredilemez ve yeri doldurulamaz bir sorumluluğumuz olduğunu hatırlatmaktadır. Bizi birleştiren ortak çıkarlarımızdan ayrılmamamız gerektiğini biliyoruz. Halkın çektiği acının ve taşıdığı umudun hakkını verebilmemiz için bizi ezen diktatörlüğe darbeler indirmemiz gerektiğini biliyoruz. Ancak bu şekilde doğduğumuz ülkeye doğru emin adımlarla döneceğimizi görüyoruz. Mücadelemiz yaşam içindir.
Nikaragua yeniden doğacak. Nikaragua yeniden bir cumhuriyet olacak. Nikaragua'da karanlık bitecek, yeni bir gün doğacak.
(CZ/SD/RT)
İsrailli vicdani retçi Itamar Greenberg’den uluslararası topluma çağrı

SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU YAZDI
Barış Bugün Daha da Önemli!

SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU YAZDI
Seni Tanıyoruz Pakitocuk

SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU YAZDI
Askeri Liseler Kapatıldı, Asgari Beklentiler Karşılanmadı

SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU YAZDI
Suriye ve Midilli Parça Parça
