Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ve Yuva Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği "Doğal olarak genciz-Ekolojik okuryazarlık" projesi çağrısına yanıt veren gençler, “Gezegenle uyumlu yaşamanın yolları neler” sorusuna yanıt aradı. Gençler, bir hafta süren eğitimlerde, ekolojik aydınlanma yaşadıklarını söylüyor.
Kızılderili Reisi Seattle, kabilesinin yaşadığı toprakları satın almak isteyen ABD Başkanı’na, geleceğin habercisi sayılabilecek şu mektubu yazmıştı:
"Gökyüzünü, toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlamayız biz Kızılderililer. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur. Bir çiçeğin taçyapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz. Tüm hayvanları öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz? Canlıların yok edildiği bir dünyada insanın ruhu yalnızlıktan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın, bugün canlıların başına gelen yarın insanların başına gelir. Bir gün bakacaksınız ki, göklerdeki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş. Yabani evcilleştirilmiş ve her yer insan kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamının sonu ve varlığını sürdürebilme savaşımının başlangıcı gelip çatmış olacak."*
Birleşmiş Milletler İklim Raporu'na göre, küresel ısınma 2100 yılına kadar 1,8 ila 4 derece arasında artış gösterecek, su sıkıntısı başlayacak, gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karışılacak, dünyanın yiyecek stokları tükenecek ve göçler başlayacak. Raporda, çevre sorunlarının en büyük sorumlusunun ‘insan” olduğu belirtiliyor.
İşte bu raporda belirtilen insanlardan olmak istemeyen, bir başka deyimle, çağımızın Kızılderili Reisi Seattle’ları, yani gezegenle barışık yaşamak isteyen gençler, "Doğal olarak genciz-Ekolojik okuryazarlık" projesinde, 6-11 Ekim tarihlerinde, Çanakkale Küçükkuyu'daydı.
Konaklanan yer de doğa dostu
Yuva Dernegi, dvv international ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ortaklığıyla gerçekleştirilen proje, Alman Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) tarafından destekleniyor.
Bir hafta süren eğitmen eğitimlerine Edirne, Şırnak, Trabzon, İzmir gibi illerden 20 genç katıldı. Gezegenin tanındığı, mevcut durumun ve sorunların belirlendiği ve çözüm önerilerinin konuşulduğu eğitim kampında her şey ekolojik bir yaşama uygun olarak planlandı.
Sadece eğitimler değil, Dedetepe Ekolojik çiftliğinde gerçekleşen konaklama ve yine ekolojik bir yaşamı desteklemek için kurulan Çamtepe Yaşam Merkezi de konuşulanların deneyimlenmesini sağladı. Dedetepe'de kalan katılımcıların büyük bir kısmı hayatlarında ilk kez vejetaryen yemekle beslendi. Böylece, gençler ekolojik okuryazarlık eğitimi alırken, bir yandan da ekolojiyle uyulmu yaşama ilk adımı atmış oldular.
"Gerçekten ihtiyacımız olduğu için mi alışveriş yapıyoruz"
Gençlerin ilk günü bir hayli eğlenceli geçti, eğitimden neler beklediklerini anlattılar, şarkılar söylediler, tanıştılar ve kaynaştılar. Katılımcılar, bir hafta süren eğitimler boyunca, kimi zaman kuş gözlemciliğine, kimi zaman doğa yürüyüşüne çıktılar. Saat 10'a ulaştığındaysa, katılımcıların tümü, Çamtepe Yaşam Merkezi'ndeki yerini aldı. Bir atölyede dünya ve yaşam tartışılırken, başka bir atölyede gezegenin yaşam destek sistemleri, mevcut durum ve çözüm önerileri konuşuldu.
"İstek için mi ihtiyaç için mi alışveriş yapıyoruz, ihtiyacımız olduğu için mi yapıyoruz ", "Gezegenle uyum içinde yaşamanın yolları var mı?", "Gezegen sadece insanlar için mi?", "İnsan odaklı mı bakmalıyız, yoksa tüm doğa tüm canlılar için mi?" soruları sık sık tartışılan, kafa yorulan mevzuların başında geldi.
Gençler öğrendiklerini 8 ilde paylaşacak
"Doğal olarak genciz-Ekolojik okuryazarlık" projesine katılan gençlerden beklenen tek bir sorumluluk var. O da, almış oldukları eğitimleri, Trabzon, Çanakkale, Sivas gibi illerde başka gençlerle de paylaşmak.
Sönmez: Her canlının yaşam hakkını savunmalıyız
Projenin Koordinatörleri'nden TOG'dan Özge Sönmez neden ekolojik bir okuryazarlık projesine ihtiyaç duyulduğunu, "Yalnızca biz insanlar için değil, gezegenimizi paylaştığımız tüm canlılar için bilinçli bir yaşam sürmeli, yaşam pratiklerimizi ekolojik ayak izimizi küçültecek şekilde düzenlemeli ve her canlının yaşam hakkını savunmalıyız" cümlesiyle açıklıyor ve ekliyor:
“Bizler, bu ekolojik okuryazarlık projesi için böyle bir bilinçle yola çıktık. Bu bilincin yalnızca çocuklara değil, gençlere ve yetişkinlere de aktarılması elzem, çünkü insanlığın yok oluşunu durdurmak için bugünden harekete geçmesi gerek.”
Vardar: Yaşam destek sistemlerini koruyalım
Yuva Derneği Koordinatörü Erdem Vardar ise, dünyayı bir uzay gemisine benzetiyor ve böyle bir uzay gemisinde hayatta kalabilmek için soluyacak temiz havaya, suya, gıdaya ve sıcaktan veya soğuktan ölmeyeceğimiz bir iklime sahip olmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Vardar, dünyayı bizim için yaşanabilir kılan yaşam destek sistemlerini alfabeyi bildiğimiz gibi bilmemiz gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Bilmemiz ve korumamız. Yoksa sonsuza kadar böyle kalacağını düşündüğümüz yuvamızın ömrü hiç de uzun olmayabilir.”
Sarıkaya: Kimse beni dışlamıyor
Şırnak Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Nebil Sarıkaya bu eğitime katılmak için 31 saat süren bir otobüs yolculuğu yapmış. "Dünyaya zarar vermemek için uçak tercih etmedim" diyor, gülümseyerek. Eğitime başvurmuş çünkü doğayla uyumlu yaşamın yollarını öğrenmek istemiş. Eğitimlerden memnun. "En çok da kendim olabilmeyi sevdim burada" diyor. Doğanın da hakları olduğunu ekolojik okuryazarlık projesinde öğrendiğini vurgulayan Sarıkaya, "Batıdayız ve kimse Kürtçe konuştuğum için beni dışlamıyor. Eşitliği hissettim. İnsanların eşitliği kadar tüm canlıların da haklarının savunulması gerektiğini öğrendim" diye anlatıyor.
Unlukaya: Sivas'ta proje yapacağım
Projenin başka bir katılımcısı da Cumhuriyet Üniversitesi Çalışma Ekonomisi 3. sınıf öğrencisi Nur Unlukaya. Ekolojiye dair pek bir bilgiye sahip olmadığını anlayınca projeye başvurmuş.
"Hayvanlar, bitkiler her şey insanlar içi sanıyordum. Eğitimlerde böyle olmadığını, insan odaklı bakmamak gerektiğini öğrendim. Yaşadıklarım ve tanık olduklarım ekolojik aydınlanma sanırım" diye anlatıyor.
Doğanın haklarına ilişkin farkındalığının oluştuğunu anlatan Unlukaya, Sivas'a döner dönmez ekolojik yaşamın desteklenmesi üzerine projeler yapmak istediğini söylüyor.
Özkaya: Ekolojik aydınlanma yaşadım
Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü yüksek lisans öğrencisi Fatma Özkaya da proje sayesinde doğanın bambaşka hallerine tanık olduğunu yineliyor. "Kendimi doğa dostu düşünürdüm. Ama burada bir kuşun nasıl öttüğünü, kuşlar arasındaki farklılıkları görünce hayvan, bitki ve insan yaşamının bir bütün olduğunu anladım" diyor. Özkaya, eğitimler sayesinde ekolojik aydınlanma yaşadığını vurguluyor. (EK/AS)
* Suquamish Kabilesinin lideri olan Şef Seattle 1786'da doğmuş, 7 Haziran 1866'da ölmüş ve Suquamish’da (WA) bulunan kabile mezarlığına gömülmüştür. Şef Seattle'nin bahsedilen mektubu 1854 yılında anlaşma müzakereleri sırasında ezbere söylenmiş olup insan ve dünya arasındaki ilişkiyi anlatan en büyük fikir yazılarından bir olarak kabul edilir.
* Yuva Derneği: Türkiye’de faaliyet gösteren, yetişkin eğitimi, ekoloji ve insan hakları kavramlarını bir araya getirmeyi amaçlayan ve bunun için projeler ve savunuculuk faaliyetleri yürüten bir sivil toplum kuruluşu. Derneğin amacı, başta Türkiye olmak üzere Dünya ölçeğinde yetişkinlere ve gençlere okul dışı eğitim ve yaşam boyu öğrenme olanaklarının sağlanması yoluyla sosyal gelişimlerini desteklemek.
* Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG): Aralık 2002’de kuruldu. Vakıf, gençlerin gönüllü olarak sosyal sorumluluk çalışmalarına katılmasını sağlayarak kişisel gelişimlerine katkıda bulunuyor. Böylece gençlerin gönüllülük temelinde toplumsal katılımlarını arttırıyor. Her sene, 123’ten fazla üniversite kulübü bünyesinde yaklaşık 40 bin 295 gencin 989’ü aşkın proje ve etkinliğini hayata geçirmesini destekliyor.
* dvv international: Yetişkinlerin ve gençlerin yaygın eğitimi ve yaşam boyu öğrenme konularında 40 yılı aşkın süredir çalışan dvv international, Yuva Derneği ile birlikte 2011 yılından beri Türkiye’de projeler yürütüyor. dvv international, Alman Yetişkin Eğitimi Merkezleri Birliği’nin (DVV) Uluslararası İşbirliği Enstitüsü’dür. dvv international, DVV’yi ve Almanya’daki ona bağlı 1000’e yakın yetişkin eğitimi merkezini (Volkshochschule) uluslararası olarak temsil etmekte, dünya çapında 30’un üzerinde ülkede 200’den fazla proje ortağıyla faaliyet göstermektedir.