3984 sayılı kanun, yönetmeliklerle birlikte giderek bir telefon rehberi büyüklüğüne erişti. İşte bu kitabın önsözünde zamanın RTÜK Başkanı Güneş Müftüoğlu şunları yazmıştı:
"...RTÜK; Türk ailesi, erkeği, kadını, genci ve çocuğu, kısaca "Türk insanı" için ideali aramakla yükümlüdür. RTÜK'ten kanun ve yönetmeliklerinde yer alan bu çerçevenin dışına çıkılmasını isteme hakkına kimse sahip değildir, hatta bunu tartışmalıdır."
Zaten biz de kanunun dışından değil içinden maddeler üzerinde ideali arıyoruz. Ama baştan şunu da söylemekte yarar var.
Ne Güzel" diyeceğimiz maddeler
Bu kanunda"ne güzel" denilen maddelerin hiçbiri uygulanmazken , "bu da olur mu?" denilen bütün maddeler uygulandı.
Mesela; Madde 8 b fıkrası:
"Önşartları yerine getirmiş müracaatçı kuruluşlara, tarafsızlık ve hakkaniyet ölçüleri dahilinde yayın izni ve lisans vermek, 16. maddeye uygun olarak ulusal, bölgesel ve yerel planlamalardaki kanal ve frekans bandlarının Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu eliyle kullanılan kanal ve frekans bandları dışında kalanların en az yüzde 50'sinin zaman paylaşımlı ve bölgesel dengelere uygun biçimde kullanımını gözeterek kanal ve frekans bandları tahsis etmek."
Peki kanunda açıkça yer alan bu ihale neden 7 yıldır yapılamadı? Birkaç yıl önce yapılan ihale neden iptal edildi?
Ulusal kanalların değeri 200 milyon doları bulurken, küçük ve yerel televizyonlar bu belirsizlik nedeniyle, ayakta kalmak için çırpınırken, televizyonların hepsi müteahhitler ve devlet ihalesi peşinde koşanlar tarafından satın alınırken RTÜK ne yapıyordu?
RTÜK Başkanı Nuri Kayış bunu 14 Ağustos 2000 tarihinde Cumhuriyet'te yanıtlıyor.
"İhalelere katılacak olan kuruluşların Başbakanlık'tan güvenlik belgesi alması gerekiyor . Bu ana kadar bu belgeler verilmediği için RTÜK hazır olduğu halde ihale yapılamıyor. Bölücü ve irticai unsurların radyo ve televizyon kanallarını ele geçireceği endişesinden hareket edilmiş olacak. Sanıyorum yakında yapılacak."
Sahiplik: Kimler ve nasıl?
Evet, sayın Kayış'ın müjdesine göre Nisan'da frekans ihalesi yapılacak.
Sahiplik denilince bir başka maddeye bakmakta yarar var.
Bugün; Kanal D, CNN Türk, Radyo D, Radyo Foreks, Milliyet, Radikal, Posta, Fanatik, Gözcü ve büyük bir dergi grubunun Aydın Doğan'a ait olduğunu herkes biliyor.
Tıpkı ATV, Kanal 6, Kiss FM'in Dinç Bilgin'e ; BRT'nin Kamuran Çörtük'e ; TV 8'in Mehmet Nazif Günal'a ; Star TV, Kral TV, Teleon, Radyo Blue ve Joy FM'in Cem Uzan'a ; NTV ve CNBC-e'nin Ayhan Şahenk'e , Show TV, Akşam, Dost ve Önce Vatan gazeteleriyle Digitürk-Digital Platform'un da Mehmet Emin Karamehmet'e ait olmasının bütün kamuoyunca bilinmesi gibi.
Peki kanun bu konuda ne diyor?
Madde 29-Kuruluş ve Hisse Oranları
"...Özel radyo ve televizyon kuruluşları anonim şirket olarak kurulurlar...
.. Aynı şirket ancak bir radyo ve bir televizyon işletmesi kurabilir..."
Peki kanunda şirketin ortaklık yapısı nasıl düzenlenmiş?
Aynı maddeden devam edelim.
"...Bir hissedarın, bir kuruluştaki hisse miktarı ödenmiş sermayenin yüzde 20'sinden ve birden fazla kuruluşta hisse sahibi olanların bu kuruluşlardaki tüm hisselerin toplamı yüzde 20'den fazla olamaz . Bu hükümler, yukarıda zikredilen hisse sahibinin bir ile üçüncü dereceye kadar (dahil) kan ve sıhri hısımları için de uygulanır. "
Hazır 29. maddeye başlamışken devam edelim:
"Belirli bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda yüzde 10'dan fazla hissesi olanlar Devletten, diğer kamu tüzelkişiliklerinden ve bunların doğrudan veya dolaylı olarak katıldıkları teşebbüs ve ortaklıklardan herhangi bir taahhüt işini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kabul edemezler ve menkul kıymetler borsalarında muamelelerde bulunamazlar. "
Nisan'a kadar?..
Şimdi ister gözlerinizi kapatıp düşünün, isterseniz bir kaç satır yukarıda verdiğimiz sahiplik listesini bir daha okuyun.
Gelin şimdi de 33. maddenin son bendini okuyalım. Eğer kanun uygulanırsa Türkiye'de izlenecek kaç televizyon kalır?
"Yayın izni verilmesi için gerekli şartlardan birini kaybeden veya şartların uygunluğunu hile ile elde eden özel radyo ve televizyon kuruluşlarının izni, üst kurulca iptal edilir."
Sayın RTÜK Başkanı Nuri Kayış , bu konuyu da Nisan'a kadar çözebilir mi acaba?
(Meraklısına not: Türkiye'de geçen yıl 1.4 milyar dolar olan toplam reklam pastasından gazetelere düşen 277 milyon doların yüzde 70 civarındaki payı Aydın Doğan alıyor, TV reklam payı olan 500 milyon doların ise yüzde 30'unu .
TV piyasasında ATV-SHOW ortaklığı olan Bimaş ise yüzde 40 civarında paya sahip. Tabii bunların konumuzla ilgisi yok. )
MHP'nin kol kanat gerdiği Digitürk
Hazır laf Digitürk'e gelmişken, biraz da oradan bahsedelim.
RTÜK Başkanı Nuri Kayış, Digitürk konusunda elinden geleni yaparak olayı yargıya intikal ettirdi. Digitürk'ün 3984 sayılı kanunun 34. maddesinin 1. fıkrasına aykırılık taşıdığı ve bu yanının durdurulması konusundaki girişim, savcılığa intikal etti. Polis binaya giderek tespit yaptı.
RTÜK Başkanının bizzat yasal olmadığını söylediği Digitürk'ün yayını durdurulamadı . Çünkü Digitürk'ün; Show TV, Sakarya Kent TV ve Atlas Yayıncılığın sahibi olduğu Işık TV ile ortaklığının bulunduğu anlaşıldı.
Yayın izni bu televizyonlar üzerinden çözüldü. Işık TV ve Atlas Yayıncılık ismini şu meşhur maç ihalesi tartışmalarından da hatırlamak mümkün. Atlas Yayıncılığın sahibinin MHP ile yakınlığı da bilinen bir gerçek. Zaten Işık TV için MHP'liler "bizim televizyon" diyorlar.
RTÜK ve uygulanamayan maddeler
Özetle RTÜK Başkanı istese de istemese de kanunun önemli bölümleri uygulan(a)mıyor.
Böyle önemli bölümlerin dışında yine kanuna göre düzenlenen eğitim, kültür, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği programlarına uygulanacak oranlar da bir türlü ekranlara yansımadı.
Yönetmelik, yayınların yüzde 5'nin eğitim programlarına, yüzde 5'inin kültür programlarına, yüzde 10'unun ise Türk Sanat ve Türk Halk Müziği'ne ayrılmasını emrediyor. 1 Temmuz 1995'te yürürlüğe giren bu yönetmelik, hukuk deyimiyle kadük kalıyor, var olduğu halde uygulanmıyor.
Ama RTÜK reklam payından yüzde 10 payını yani, bu yıl için19 trilyon lirayı kasasına koyacak . Sonra... Hep birlikte ne olacağını göreceğiz. Televizyon deyimiyle Az sonra ...