Herkesin gazetecilik mesleğine giriş hikayesi başkadır… Kimi alaylı başlamıştır kimi mektepli...
Çocuk yaşlardan itibaren Cağaloğlu - Nuruosmaniye Caddesi üzerinde bulunan Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet ile Dünya gazetelerinin kapılarından çok içeri girdim çıktım.
Kumkapı’da liseyi okurken Gırgır Dergisi’nde Oğuz Aral’a çizdiğim karikatürleri göstermek için diğer amatör çizerlerle kuyruğa girdim. Çiçeği Burnunda köşesinde karikatürlerim yayınlandığında okulda havamı attım.
Bir sabah kalktığımızda gazetelerde sayfa sayfa bir ansiklopedinin tanıtımı vardı. Devrin siyasi aktörleri; Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Erdal İnönü, geçlik yıllarından bu ansiklopedinin İngilizce basımından yararlandıklarından övgüyle söz ediyorlardı. Bu ansiklopedi Britannica’ydı. Dünyanın halen yayınlanan ilk ansiklopedilerindendi. Ve Türkçeye Ana Britannica olarak çevrilerek yayınlanacaktı.
Bu dev reklam kampanyasından ben de etkilenmiş, fasikül olarak almaya başlamıştım.
Yıl 1988… Ressam olduğum fabrikada sendika temsilcisi adayı olduğum öğrenilince işime tazminat haklarım verilerek son verilmişti.
Yeni evli biri olarak iş ararken, Ana Yayıncılık’ın iş ilanı çıktı karşıma. Maslak’ta Paşabahçe’nin üstündeki yayınevine başvurdum. Fasikülünü almaya başladığım Ana Britannica’yı yayınlayan kuruluşa gelmiştim.
Onun şimdiye kadar yapılmamış bir tanıtım pazarlaması ve satışına yönelikti iş. Ana Yayıncılık’ın sahibi Nazar Büyüm, Başbakan Bülent Ecevit döneminde Merkez Bankası genel müdür vekilliği yapmış o günkü 20 TL’lerde imzası olan ünlü sunucu Tansu Polatkan’ın ağabeyi Tanju Polatkan genel müdür, Cihan Belen de yayınevinin genel müdür yardımcısıydı.
İş maaşlı ve primli olarak iki seçenekliydi.. Başvuru çoktu ve başvuranların çoğu da satış ve pazarlama konusunda deneyimliydi. Hiçbir deneyimim olmamasına rağmen, Nazar Büyüm, Tanju Polatkan ve Cihan Belen’in konuşmalarının etkisiyle işi kabul ettim.
ABD’den pazarlama sektörünün ünlü isimlerinden Bob Bieazman adında birini getirdiler.
İşe alınan kişilere yayınevinde eğitim verdi. Bu da yetmedi. Döneminde reklam dünyasında “dahi” olarak adlandırılan Nazar Büyüm, Türkiye’nin ilk AVM’si Bakırköy Galleria’da Ana Britannica’yı geniş kitlelere tanıtmak için stant yerleri kiraladı. Bu iş için özel sökülür takılır stantlar kuruldu.
Bu stantlarda Ana Britannica’yı tanıtan bir renkli katalog, ev ve işyerinde geniş tanıtım için bir davet belgesi, Adam Yayınları’nın bastığı kitapların yer aldığı listeden seçilecek ücretsiz kitap seçeneğine dair ayrı bir davetiye vardı.
ABD’den gelen uzman Galleria’da Türkiye’de ilk kez uygulanan stantta tanıtım işini, işe yeni başlayanlara eğitim olarak vermeye başladı.
Ben de bu eğitimlerden aldım. Başarılı olan üç kişiden birisiydim. Yönetici oldum. Yanımızda bugün Türk sinemasının dizi sektörünün ünlüsü olmuş, o günün tiyatro öğrencisi gençler de harçlıklarını kazanmak için stantlarda çalışmışlardı.
Tepebaşı’ndaki Tüyap Kitap Fuarı’nda, Ana Yayıncılık ile kardeş kuruluşu Adam Yayıncılık yan yana idi. Hemen karşımızda Can Yayınları ve Erdal Öz ağabey bulunurdu.
Fuarda Ana Yayıncılık ekibi olarak yer alır, Ana Britannica’yı tanıtırken, akşam okurlar gittiğinde Çınar Yayınları’ndan Rıfat Ilgaz usta gibi birçok yazar, gazeteci ile bir arada olurduk.
Patron dediğimiz Nazar Büyüm’e ne öneri götürdüysek kabul etmişti. Sinema Günleri’nde sinema girişlerine, Ali Poyrazoğlu ve Ferhan Şensoy’un tiyatro salonlarının girişlerine, Vizon Şov salonuna stantlar koyuyorduk.
Bu işyerlerine gittiğimizde Nazar Büyüm’ün adını söylediğimizde tüm kapılar bize açılıyordu.
Taksim’de Kulüp binasına girdiğimizde Ali Poyrazoğlu önce bize olumsuz yanıt vermiş, bizi üzmüştü. Kim bu yayınevinin sahibi diye sorduğunda ve “Nazar Büyüm” dediğimizde, “Yahu baştan söylesenize, Nazar deyince akan sular durur” diyerek ne zaman istersek gelip stant kuracağımızı söylemişti.
Ana Yayıncılık yemekhanesinde zaman zaman Şair-Yazar Cevat Çapan hoca ile karşılıklı yemek yediğimiz sohbet ettiğimiz olurdu.
Nazar Büyüm, daha sonra Ana Britannica için Beşiktaş, Mecidiyeköy, Kartal ve Kadıköy’de ofisler açmıştı.
Kadıköy’deki ofise Ana Yayıncılığın en başarılı iki kişisi benimle Müfit Tezerişir’i yönetici olarak görevlendirmişti.
1991’de çıkan Körfez Savaşı işleri bozmuş ve bizler işi bırakmak zorunda kalmıştık.
Ana Yayıncılık’ta Nazar Büyüm’le tanışmamız bize bir pencere açtı. Onun sayesinde yayın dünyasında birçok insan tanıdık. Adam Yayıncılık’ta İnci Asena, Turgay Fişekçi, İletişim Yayınevi’nden Ümit Kıvanç’ı, yazar, çizeri tanıdık, bir arada olduk.
Tepebaşı’ndaki Tüyap Kitap Fuarı o yıllarda bambaşka ve anlamlıydı..
Gazeteciliğe başlamamda mihenk taşıdır Nazar Büyüm. Yıllar sonra T24’de yazılarını görünce, mesaj atıp “Patron hoş geldin. Ben de arada bir T24’e haber geçiyorum” demiştim. Mesajıma karşılık vermişti. T24’de haber geçmemi sağlayan Aydın Engin ağabeyi de kaybettik. Onu sevgi ve saygıyla anarım.
Şimdi de “patron” dediğimiz sevgili Nazar Büyüm ağabeyi liseyi okuduğum Kumkapı’dan bugün (30 Kasım) itibariyle son yolculuğuna uğurluyoruz. Ruhu şad olsun. Anılarımızda yaşayacak…
(HA)