İtalya’nın kültürel ve tarihi mekânlarıyla ünlü liman şehri Napoli bugünlerde çöp kriziyle gündeme geldi. 15 yıldır var olan çöp sorunu sonunda, Napoli halkını sokağa döktü ve çöp toplayıcılar iş bıraktı. Polisle çatışan maskeli ve motosikletli gençler tren seferlerini engelledi, araçlar devrildi.
Başbakan’ın 1996’da kapatılan Pianura mahallesindeki eski bir çöp arıtma tesisini yeniden devreye sokmak istemesi ise, halkı daha da öfkelendirdi. Kriz, ülke genelinde olağanüstü bir toplantı yapılmasına neden olacak kadar büyüdü.
Çöp merkezi doldu taştı
Aslında, Napoli’de iki haftadır süren çöp krizinin nedenleri geçmişe dayanıyor. Napoli İtalya’nın ticari anlamda da önemli bir kenti ve şehir, bir süredir hızla yeniden yapılanma sürecine girdi. Ve, bu nedenle sonbahar aylarından itibaren şehrin en işlek meydanlarında bir vinç ve dozer makinesi görmek mümkündü. Bunun yanı sıra da, meydanlardan ara sokaklara taşan çöp birikintilerini izlemek de cabası.
21 Aralık’ta belediye Napoli çöp toplama merkezinin dolup taşması yüzünden iş bırakmış. Sonunda, olay patlak verip sivil halk ve yerel yöneticiler çatışınca; hükümet ve ordu devreye girdi. Askeri güçler yaklaşık 100 tonu bulan çöplerin başka bir yere nakledilmesi için görevlendirildi.
Çöp mafyası
Kent halkının, belediyenin kötü yönetiminden ve mafyanın çöp toplama işine karışmasından şikayetçi oldukalrı için ikna olması zor gibi görünüyor. Napoli’de çöpler konulacak yer kalmadığı için yakılmak zorunda ve bu işlem de zehir ürettiği ve çıkan yangınlar durdurulamadığı için halk sağlığına zarar veriyor.
Ayrıca, Napoli’nin çöp sorununun çözümü "Camorra" denilen kente özgü bir mafya örgütlenmesinden geçiyor ve bu örgütlenme çöp işini kazanç kaynağı haline çevirmiş durumda. BBC’nin haberine göre, Camorra kentte ileri teknoloji ürünü çöp yakma fırınlarının yapımını uzun süredir engelliyor ve bu da, Napoli gibi bir gözde bir kentin çöp yığını haline gelmesine neden oluyor.
Yine aynı habere göre, İtalya bu sorunun çözümü için, şu ana kadar 2 milyar avro harcamasına rağmen başarısız olmuş. Sanırım esas mesele, halkın şikayetçi olduğu yerel yönetimin kötü idaresi ve mafyanın varlığı.
Değişimin hızı
Bu yılın Ekim ayında, düzenlenen bir gazetecilik seminerine katılmak için gittiğim bu şehirde, benim de ilk dikkatimi çeken şey olmuştu çöpler. Bir Avrupa kentine yakışmayacak derecede çöp var diye düşünmüştüm. Eğitim seminerine katılan Napolili eğitmenlerimizden gazeteci Maria Laura, utanarak başını sallamıştı çöp yığınlarına şaşırarak baktığımızı görünce şehri birlikte gezerken.
Çok fazla bir şey söyleyememişti ancak Napoli’de seminerin verildiği vakıf binasını mahkeme kararıyla mafyadan geri aldıklarını gururla söylemişti bir vesileyle. Zaten biraz konuştuktan sonrada her şey anlaşılmıştı. Napoli hala, insanların kentleri ve tarihleri için mücadele ettikleri bir yer. O kadar çabuk ve hızla değişmek istemiyor Napoli halkı, buldozer sesleri ve çöp yığınları arasında. Çünkü şehir aslında, sadece bakımsız ve restore edilmesi gereken binalarla dolu; yıkılması gereken kırık dökük yapılarla değil.
Napolililer kente sahip çıkıyor
Böyle olunca da, Napoli’nin çöp krizi boyut değiştiriyor. Değişimi zorla ve bir an önce gerçekleştirmek isteyen yasa dışı örgütlerle, kentlerini değiştirmek isterken öncelikle sağlıklarını düşünen halk karşı karşıya geliyor ve sonuçta bu, tüm ülkeyi saran bir hükümet krizine dönüşüyor. Tüm Napoli halkı bu durumda göçmeni ve yerlisiyle birlikte, kenti ele geçirmeye çalışan plansız kentleşmeye, çöplere ve mafyaya karşı beraber hareket ediyor.
Dar ara sokaklar, Beyoğlu-Tünel civarını andıran sokak içinde küçücük çıkmazlar, eski tarihi binalar, çiçekçiler, pasajlar, pazarlar, yeni ve şık dükkânların içinde Napoli; geçmişle yaşayan eski ve gotik bir şehir. Çöpleri dışında, hatta belki de çöpleriyle, İstanbul’a da benzeyen bir şehir.
Tarihi ve insan sağlığını korumak için, çatışma düzeyinde olmasa da, böyle bir sivil duyarlılık ve uzun bir süre sessiz mücadele sergilemek; hızla değişen bütün metropol insanlarına bir örnek teşkil etmeli.(YK/EÜ)