Fotoğraf: Sebastion Nevols/ The Guardian
Bir kişinin tıpatıp benzeri anlamına gelen doppelganger, birçok anlatıda "kötü ikiz" olarak tasvir edilir.
Bu duruma örnek olarak Dostoyevski'nin 1846 tarihli Öteki (Dvoynik) adlı yapıtında, düştüğü sefalet ve karşılıksız aşk içinde deliliğe sürüklenen Golyadkin karakteri, kendisinin başaramadığı her şeyi başaran bir doppelganger'i ile karşılaşması verilebilir.
Gazeteci ve akademisyen Naomi Klein, 12 Eylül 2023'te (Amerika, Kanada ve İngiltere'de satışına başlandı) yayımlanan “Doppelganger: A Trip into the Mirror World” adlı yeni kitabında bu kavramdan hareketle yapay zeka tartışmalarını yaşadığımız günümüzde medyanın yarattığı imgeleri sorguluyor.
Kopyalarımız bir başka deyişle başaramadıklarımızı başaran ikizimiz üzerinden medyanın bir nevi ayna görevi görerek yansımalardan oluşan dijital bir evreni nasıl yarattığını irdeliyor.
Covid-19 pandemisi sırasında yaşadıklarımız ve gözetim toplumu içinde medyanın rolü üzerine odaklanıyor.
Klein, Amerika Birleşik Devletleri'ni kendi yansıması aracılığıyla anlamaya çalıştığını savunuyor. Sinemada veya edebiyatta doppelangger kavramıyla açıkladığı yansımaların tekrar tekrar kullanıldığını ifade ediyor.
Neyin gerçek neyin simülasyon olduğunun birbirine karıştığı 'dünyanın aynası' olarak tanımladığı mecrada, aşırı sağ hareketlerin işçi sınıfıyla dayanışma sergilediğine, ikilikler ve kafa karışıklığıyla dolu istikrarsızlıkların inşa edildiğine vurgu yapıyor.
Yapay zeka tarafından oluşturulan içeriklerin, gerçek ve sahte arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdığını, New Age sağlıklı yaşam girişimcilerinin aşı karşıtlarına dönüşerek tanıdık siyasi bağlılıklarımızı daha da karıştırdığını savunuyor ve kitabını şöyle özetliyor:
“Bu kitap benim için bir çıkış noktası. Daha kişisel, daha deneysel ve geleneksel anlamda benim görsel ikizimle ilgili olmasa da, kişinin kimliğinin dijital ortamda kayıp gitmesini izlemenin nasıl bir his olduğunu araştırıyor; yapay zeka çağında çoğumuzun yaşayacağı bir deneyim. Çoğunlukla bu, komplo kültürlerinin yükselişe geçtiği, tuhaf sol-sağ ittifaklarının ortaya çıktığı ve kimsenin tam olarak göründüğü gibi olmadığı şu anın vahşiliğiyle boğuşma çabası. Doppelganger, tarihteki anımızın kullanışlı bir haritasını çıkarma girişimim; ancak bunu yapabilmek için birkaç kez kaybolmam gerekti.”[1]
Naomi Klein HakkındaToronto Üniversitesi’nde felsefe ve edebiyat okudu. Makaleleri The Nation, The New Statesman, Newsweek International, The New York Times, The Village Voice ve Ms Magazine’inde ve çok sayıda yayında yer aldı. Kanada’da The Globe and Mail’de ve İngiltere’de The Guardian’da yazdı. London School of Economics, Harvard, Yale ve New York üniversitelerinde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi. 2016’da, Avustralya’nın uluslararası barış ödülü The Sydney Peace Prize’ı kazandı. The Nation, The Globe, Mail ve The Guardian’da köşe yazıları yazdı. Harper’s ve Rolling Stone’un yardımcı editörlüğünü yaptı. Birçok gazete ve televizyon programında medya yorumcusu, yazar olarak çalıştı. Halen, British Columbia Üniversitesi (UBC), Sanat Fakültesi’nde (Coğrafya Bölümü), İklim Adaleti öğretim üyesi ve İklim Adaleti Merkezi’nin (Centre for Climate Justice) kurucu eş direktörü; Rutgers Üniversitesi, Gloria Steinem Medya, Kültür ve Feminist Çalışmalar Bölüm Başkanı. Küreselleşme, savaş karşıtı, kapitalizm karşıtlığı, iklim, ırkçılık ve eşitsizlik konusundaki çalışmalarını sürdürmekte. Araştırmacı Gazeteciliğe Çok Boyutlu Yaklaşmak: Kapitalizm, Çevre, Ekonomi 2000 yılında yayımladığı No Logo: Hedef Tahtasındaki Küresel Markalar (No Logo: Taking Aim at the Brand Bullies) kitabında küresel şirketlerin pazarlama ve markalaşma uygulamalarını analiz etti. Çağdaş kapitalizmin, bireylerin bilinçlerini markalarla yeniden tanımladığını ve kapitalizmin bireyin yaşamına nasıl nüfuz ettiğini araştırdığı No Logo, otuzdan fazla dile çevrildi. 2002’de Parmaklıklar ve Pencereler (Fencesand Windows) adlı kitabında küreselleşme karşıtı konularda denemeler, Dünya Ticaret Örgütü, Zapatista ayaklanması (Chiapas/Meksika) üzerine odaklandı. 2004’te, yönetmen Avi Lewis’le birlikte çektiği İşgal (The Take) belgeseli, Los Angeles Film Festivali’nde En İyi Belgesel Jüri Ödülü’nü kazandı. Film, Arjantin’in Buenos Aires kentindeki bir banliyöde işinden atılmış 30 otomobil parçası üreten işçinin, fabrikalarını işgal etmesini konu edindi. Şok Doktrini: Felaket Kapitalizminin Yükselişi (The Shock Doctrine: The Rise of Disaster Capitalism-2007) adlı kitabı, 25’ten fazla dile çevrildi ve Warwick Ödülü’nü (Warwick Prize for Writing) aldı. New York Times dahil olmak üzere birçok kurumun belirlediği ‘yılın en iyisi’ listesinde yer aldı. Neoliberalizmin, özellikle de Chicago Okulu temsilcilerinden Milton Friedman’ın düşüncelerini temel alarak kapitalizm eleştirisi yapan çalışmasında, savaş veya doğal afetlerden yararlanan, özelleştirmeyi ve kuralsızlaştırmayı savunan aşırı kapitalizmi tanımlamak için felaket kapitalizmi kavramını kullandı. 2007’de Alfonso Cuarón tarafından The Shock Doctrine adlı yaklaşık yedi dakikalık kısa metrajlı filme çevrilen araştırma, Venedik Film Festivali, San Sebastien Festivali, Toronto Uluslararası Film Festivali’nin resmi seçkisinde yer aldı. The Şok Doktrini, Mat Whitecross ve Michael Winterbottom tarafından uzun metrajlı belgesel filme uyarlandı ve 2010’da Sundance Film Festivali’nde gösterildi. İşte Bu Her şeyi Değiştirir: Kapitalizm İklime Karşı (This Changes Everything: Capitalism vs the Climate) adlı kitabı, 2014’te, Hilary Weston Ödülü’nü (‘Hilary Weston Writers’ Trust Prize for Nonfiction) kazandı. Observer tarafından yılın kitabı ve New York Times tarafından 100 Yılın En İyi Kitabı seçildi. Kapitalist girişim ile küresel ısınmanın azaltılması arasındaki çatışmaları açıklayan çalışma, 2015’te, Avi Lewis tarafından belgesel filme uyarlandı ve Toronto Uluslarası Film Festival’inde gösterildi. 2017’de Hayır Demek Yetmez: Trump’ın Şok Politikalarına Direnmek ve İhtiyacımız Olan Dünyayı Kazanmak (No Is Not Enough: Resisting Trump’s Shock Politics and Winning the World We Need) adlı kitabı New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer aldı ve Ulusal Kitap Ödülü için aday gösterildi. Çalışma, Amerikan yönetimini ve Donald Trump’ın politikalarını eleştirmiş, New York Times’ın en iyi ve en çok satanlar listesinde yer almış, 25’in üzerinde farklı dile çevrilmiş; Ulusal Kitap Ödülü ve Publishers Weekly’de 2017’nin en iyi kitabı ödülünü kazanmıştır. Ayrıca yazı dizisi olarak The Intercept, The Guardian ve The Toronto Star’da yayımlanmıştır. 2018’de yayımlanan, Cennet için Savaşmak: Porto Riko Felaket Kapitalistleri Üzerine (The Battle for Paradise: Puerto Rico Takes On the Disaster Capitalists) adlı araştırması, Maria Kasırgası nedeniyle yıkıma uğrayan Porto Riko’nun kurtarılması üzerine odaklanıyor. Porto Riko’da kaldığı bir hafta içinde yaşanan kasırga felaketi sonrası, bölgenin devlet tarafından ihmal edilmesinin nedeninin kapitalizm olduğunu savundu. Kasırganın yaşandığı bazı bölgelerde endüstriyel gıda dağıtılamazken insanların organik tarımla beslendiğini, elektrik verilemeyen bölgelerde güneş enerjisinden faydalandıklarını gördü. Ona göre, devrim öncesi ABD mafyası ve tekelci sermayenin Küba’ya yaptıklarını şimdi kapitalistler Porto Riko’ya yapıyordu. Çalışmasında, ABD hükümetinin, felaket kapitalizmini kabul ettirme çabası karşısında Porto Riko’da bulunan alternatif yaşamın, kapitalizmden kurtuluşu sağlayacağını savundu. Gazeteciliği belgesel filmle birleştirerek çalışmalarını geniş topluluklara ulaştırmış, farklı konulara odaklanan araştırmalarını akademik bir çalışma çerçevesinde görünür kılmış, günümüz gazetecilik pratiklerine farklı bir boyut getirmiştir.[2] 8 Mayıs 1970'de Kanada/Quebec/Montreal’de, politik olarak aktif olan bir ailede dünyaya geldi. |
(FG/EMK)
[1] Klein, N. (tarih yok). Noemi Klein Doppelganger. 09 12, 2023 tarihinde Naomi Klein: https://naomiklein.org/doppelganger/ adresinden alındı
[2] Gürses, F. (2023). Eril Tahakküm, Toplumsal Cinsiyet ve Gazetecilik: Kadın Araştırmacı Gazeteciler . Mülkiye Dergisi , 47 (3) , 959-1005 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/mulkiye/issue/79180/1172370