*"Aile Albümü" fotoğrafı Mungan'ın sosyal medya hesabından alınmıştır.
Boynumun Borcu/Metin Eloğlu, Kısa Şiir/Gülten Akın, Fotoğraf/ Melih Cevdet Anday, salihat-ı nisvandan Saffet Hanımefendi’ye/ Turgut Uyar, Neveser Hanım/ Serdar Koçak, Eski Resimler/ Ziya Osman Saba, Aile/ Sabahattin Kudret Aksal, Albüm/ Ali Ayçil, Fahriye Abla/ Ahmet Muhip Dranas, Gizli Sevda/ Behçet Necatigil, Kitabe-i Seng-i Mezar/ Orhan Veli, Abbas/ Cahit Sıtkı Tarancı, mırç/ Attilâ İlhan, Dayım Gül Takardı Yakasına/ Ali Cengizkan, O Yaz Dayım, Suat, Ben/ Coşkun Yerli, Sevgi Bağları/Turgay Fişekçi, Sahavet Hanım/ Suat Taşer, Hacer Hanım’ın Hamamı/ Turgut Uyar, Kamer Hanım/ Salâh Birsel, Seyyar Fotoğrafçı/ S. Aldanır, Tevfik Abi’nin Kendisi ve Eski Bir Fotoğrafı/ Ergin Günçe, Adamın Biri/ Cahit Külebi, Ahmet Efendi/ Nevzat Üstün, Mehmet Bey/ Oktay Rifat, Okul Fotoğrafları, Halim Yağcıoğlu, Yağmur ve Fransızca/ Haydar Ergülen, ilker/ Ömer Şişman, Mustafa/ Gökhan Turgut, Arif’in Türküsü/ Sabri Altınel, Rizeli Ali’nin Hikâyesi/ Fethi Giray, Sarı Otobosun Mavini/ Nabi Üçüncüoğlu, Bekçi Kâzım Türküsü/Yaşar Miraç/ Alişim, Rıfat Ilgaz, Basri Dede/ Ergin Günçe, Eski Mustafa/Ergin Günçe, Zavallı Etem/ Melih Cevdet Anday, Oyuncakçı Kenan/ Arif Damar, Kembo/ Hakan Savlı, Adliye Katibi Sami Bey’in Vedası/ Mustafa Köz, Kalın İstasyonu/ Özdemir Asaf, Silah Arkadaşım/ Fethi Giray, Hissen Yok Bu Akşamda Senin/ Arif Damar, Düşümde/ Ziya Osman Saba, Zıpka/ Metin Altıok, Büyük Saat/ Metin Altıok, Nahit Hanım, Gülten Akın, Cahide/ Abdülkadir Budak, karantina’lı despina/ Attilâ İlhan, İskambil/ Salâh Birsel, Şiirler Şiiri/ Salâh Birsel, Daktilo Kıza Caz İçin Nihavent/ Cahit Koytak, Övünüyorum/ Mehmet Müfit, Beniadem/ Metin Eloğlu, Selim/ Orhon Murat Arıburnu, Sakal Makal Yahut Aferin Oğlum Ahmet Bu Yolda Devam Et, Bedri Rahmi Eyüboğlu, ibrahim eşittir Ibrahim/ Tevfik Akdağ, Tekkede Bahar/ Mehmet Müfit, Tanık/ Ferruh Tunç, abdi abi/ Uğur Aktaş, Fantiri Fitton/ Metin Eloğlu, Dedikedi Gökdeleni, Numara Elli Yedi, Akgün Akova, Ne Gariptir Sevdiklerimizin Ardından Durup Dururken Anımsadıklarımız/ Roni Margulies, Cenaze Kaldırıcısı Adem, Edip Cansever, Milyon Kere Ayten/ Ümit Yaşar Oğuzcan, Lavinia/ Özdemir Asaf, Evadoksiya/ Muzaffer Tayyip Uslu, Destina/ Lâle Müldür, Silenzio/ Hakan Savlı, Violette Noziere/ Vural Bahadır Bayrıl, Badireler ve Hanımlar/ Belgin Günay, tek bacaklı nuriye/ Deniz Durukan, Çorba/ Cahit Irgat, Hasibe Hanım/ Nevzat Üstün, Yalınız Dürdanecik/ Turgut Uyar, Kör Melâhat/ Salâh Birsel, Emine/ Necati Cumalı, Misafir/ Necati Cumalı/ Kırmızı Pazar/ Attilâ İlhan, Belma’nın Serüveni/ Nahit Ulvi Akgün, kız Kurusu/ Deniz Durukan, Dalgacı Mahmut/ Orhan Veli, Hasan’lı Eşik/ Metin Eloğlu, Recep Doğmakla Kırk Yaşında/ Ergin Günçe, Hafız Cafer Efendi/ Nevzat Üstün, Amcam Şair Ben Şair/ Ataol Behramoğlu, Çiçeksiz Park Akşamı/ Abdülkadir Budak, Torun/ Ali Cengizka, Simitçi Çocuk, Nahit Ulvi Akgün, erol’e ağıt/ Can Yücel, Babam ve İstanbul/ Engin Turgut, Düşünen çocuktur baba, Yasin Erol, Sinemacı/Tuna Kiremitçi, Yelek/ Nuri Demirci, Kayıp Oğlunu Arayan Bir Baba İçin Şiir/ İlhan Berk, Oğul, Osman Çakmakçı, Adam Çıkmaz Sülalesi/ Osman Olmuş, topal saatçi/ Selahattin Yolgiden, gevşek mavi kıravatlı, Tevfik Akdağ, Hırsız Hasan/ Nevzat Üstün, Göç/ Cahit Irgat, Esma’nın Hikâyesi/ Cahit Külebi, bedriye/ Metin Fındıkçı, Neşide Kadın/ İbrahim Tenekeci, Bir Ana/ Necati Cumalı, Koç Burcu/ Ali Ayçil, Sokak Kitabesi/ Ali Ayçil, Tekerleme/ Oktay Rifat, Küçük Hanımlar/ Nahit Ulvi Akgün, Tezgâhtar Kızlar/ Refik Durbaş, seri ilanlar, kalbim, ihaleler/ Hulki Aktunç, üç ayrı ölümle öldü aynı kumaştan biçilmiş üç adam/ Orhan Alkaya, İbrahim/ Muzaffer Kale, Mustafa/ Salih Ecer, Münir Öldü/ Abdülkadir Budak, Aşk Yüzünden Cinayet/ Necati Cumalı, Melâhatanım/ Gülten Akın, Cemile Hanıma Son Gelen Fotoğraflar Üstüne Bir Söyleşi/ Ergin Günçe, benim ablam/ Yıldırım Türker, Fayton/ Ece Ayhan, Mega Asvas/ Hulki Aktunç, Srinivasa Ramanujan/ Enis Batur, Highway 80: Kamyon Sürücüleri Lokantası/ Güven Turan, Özel Dedektif/ Şavkar Altınel, “sarhoşluk sabahı”/Ahmet Oktay, Çocuk/ Oktay Rifat, Çocuk/Oktay Rifat, Kiraz’ın Ninnisi/ Enis Batur...
80 şairin 127 şiiri Murathan Mungan'ın Seçtikleri serisinden Aile Albümü'nde buluşuyor. Albüm, serinin 1996'dan kitaplaşan Ressamın Sözleşmesi, Çocuklar ve Büyükler, Yazıhane, Yabancı Hayvanlar, Erkeklerin Hikayeleri, Kadınlığın 21 Hikayesi, Ressamın İkinci Sözleşmesi, Büyümenin Türkçe Tarihi, Bir Dersim Hikayesi, Merhaba Asker, Kadınlar Arasında, Edebiayet Seferleri İçim Vapor Tarifeleri ve Tren Geçti'yi izinde.
Kucağımızdaki Albüm, s. 13-14Bir fotoğraf makinesine sahip olmanın, makinede kullanılan negatif film bobinlerinin ve bunların banyo masraflarını karşılamanın orta halli bir ailenin bütçesini zorladığı benim çocukluğuma, yeniyetmeliğime denk düşen o yıllarda her evde birinin fotoğraf makinesi yoktu elbet, ama hemen her mahallede bir fotoğrafçı dükkânı vardı. Burada çekilen fotoğrafların alt köşesinde de süslü bir yazıyla “Foto...” diye başlayan adlar göz alıcı bir damga olarak yer alırdı. Bunlar arasında zamanın Istanbul’unda hayli ün yapmış “Foto Febüs”, “Foto Süreyya”, “Foto Sabah”, “Foto Görçek”, “Foto Sel” gibi adlar fotoğrafçılık tarihinin belleğinde ve içinde yer aldıkları öyküler, romanlar nedeniyle de edebiyat tarihinde yerini almış örneklerdir. Bilenler, hatırlayan olacaktır: 60’lı, 70’li yılların belli başlı film yıldızlarının, şarkıcılarının hayranlarına imzalı olarak dağıtmak üzere çektirdikleri fotoğrafların altında çoğunlukla “Foto Stil” yazardı. Istanbul’daki “Foto Stil” kendi başına o denli bir efsane yaratmış, günümüzün deyişiyle öyle bir “marka değeri” kazanmıştı ki Anadolu’nun pek çok kentinde bu isimle art arda fotoğrafçı dükkânları açılmaya başladı. Benim de Mardin’de, 1. Cadde üstündeki “Foto Stil”de 14 yaşındayken böyle kendimce artist pozu verdiğim, ama burnum biraz şiş çıkmış diye ardından günlerce hayıflandığım bir fotoğrafım vardır. Önceki yılların “fotoğrafhaneleri” zamanla modern çağın gereğine uyarak daha gösterişli mekânlara taşındı ve “Stüdyo Bella”, “Stüdyo Yaşar”, “Stüdyo Taç”, “Stüdyo Erol” örneklerinde olduğu gibi ardı ardına “Stüdyo...” diye başlayan fiyakalı adlar almaya başladılar. Bu “stüdyolar” da günün popüler şarkıcılarının afişleri, plak kapakları, gazino ilanlarıyla birlikte epey tanınıp ün kazandılar. Yeri gelmişken, Ziya Osman Saba’nın, içinde yer aldığı kitaba adını veren “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” (1952) ile Sevim Burak’ın Afrika Dansı’ndaki (1982) “Foto Febüs” öykülerini anmadan geçmek istemem. Başta Ayşe Kulin’in Foto Sabah Resimleri (1996) olmak üzere çeşitli yazarların kitaplarında yer alan bazı öykülerle bu listenin uzatılabileceğini de hatırlatmak isterim. Eskiden birilerinin evine misafirliğe gittiğimizde –o zamanlar söylendiği gibi– “misafir salonu”nda ya da oturma odasında ağırlandığımız sırada, ev sahiplerine ait bir fotoğraf albümünü kucağımıza alır, sayfalarını çevirirken de arada bir sorardık: “Peki, bu kim?” Ev ahalisinden kişilerin vesikalık fotoğraflarının yanı sıra genellikle özel günlerde çekilmiş çocukluk, sünnet, okul, mezuniyet, askerlik, nişan, düğün, bayram, resmi merasim, herhangi bir tören, tatil, gezi, piknik ya da 14 Mart Tıp Balosu, 5 Nisan Hukukçular Balosu1 gibi gecelerde çekilmiş fotoğraflarının yanı sıra çoğu artık hayatta olmayan aile büyüklerinin, yakın akrabaların yer aldığı, –gene o zamanlar dendiği gibi– “aile albümlerinin” kalın sayfalarından, elimizin altından, gözlerimizin önünden nice yüzler geçerdi, zamana karışıp gitmiş nice kopuk hatıra, nice hayat parçası... Hatta orada gördüğümüz bazı fotoğraflar çoğu kez nedenini bilmediğimiz bir biçimde içimizde bir yere dokunur, yüreğimizi sızlatırdı. Ben de pek çok kişi gibi siyah-beyaz fotoğrafların insanın içine dokunan kendine özgü bir gücü, zamanı sızlatan bir sihri olduğunu düşünürüm. |
Notlar
Beş on saattir kitap elimde, önsöz'ü okurken, şiirlere dalıyorum, sonra bir bakıyorum dipnotlardayım, sonra "Teşekkür" bölümünde tek tek şairlerle, yakınlarıyla, yayınevleriyle ilişkilenmeye, telif izinlerine, ulaşılamayanlara yapılan çağrıda kayboluyorum.
Şair'in Aile Albümü'nü sırasıyla okuma uyarısını aklımda tutuyorum, ama Orhan Veli'den aşk şiirlerinden söz ettği yerde, Gülten Akın'ın Nahide Hanım şiirine yeniden bakmamak mümkün mü?
Albümü büyüsünü bozmadan anlatmak için yine Murathan Mungan'a dönüyorum.
“Bu seçki sizde kucağınıza aldığınız bir ‘aile albümü’ hissi uyandırsın istedim; kendi hayatınızdan, yaşadığınız kentlerden, oturduğunuz mahallelerden, büyüdüğünüz sokaklardan tanıdık gelecek yüzlerin, hayatların, açık ya da örtülü varlığını sezdiren hikâyelerin içinde yer aldığı, ‘tasvir edilen’ kişileri gözünüzde canlandırabileceğiniz şiirlerden oluşan ‘aile boyu’ bir albüm yapmak istedim. Farklı bir prizmayla geçmişten günümüze, dedelerden, ninelerden torunlara iz düşüren bir soy ağacı, simli bir şiir tarihi… Ömrü yıllara, zamanlara dağılmış şairler ailesinin bir albümü.”
Albüm'deki şiirler Metin Eloğlu ve Gülten Akın'la başlıyor, Enis Batur'la sona eriyor. "Teşekkür" ile de Albüm bitiyor.
Boynumun Borcu
Leman hanım,
Size bir şiir borcumvardı ya;
İşte onu ödüyorum.
Metin Eloğlu, Düdüklü Tencere, s. 93, Ümit Yaşar Yayınları, 2. baskı, 1962
Kısa Şiir
Geçerken karışmış gibiydi
birisinin çektiği fotoğrafa
Gülten Akın, Sonra işte yaşlandım, s. 25, YKY, Eylül 1995
Neden?
Dipnotlarda da şiirlerin maceraları yer alıyor, Önsöz'deki dipnotlar ise başlı başına birer macera. Neşeli bir dipnot olarak belirtmeden geçmek istemem" dediğini de paylaşmadan geçmiyeyim ben de.
"Konuyle ilgili [kişilere dair şiirler] yaptığım taramalarda bu tür şiirlerde erkeklerde en çok Mustafa, İbrahim, Hasan adlarına, kadınlardaysa Melahat adına rastladığımı, 50'l,, 60'lı yıllarda Tevfik adının diğerlerine oranla bir parça daha öne çıktığını söyleyebilirim. Ahmet'lerle, Mehmet'lerlese her devrin şiir ikliminde sıkça rastlandığını tahmin edersiniz."
Neticeten Albüm'ün Türkçe şiir üzerine 26 sayfalık Önsöz'ü çok önemli bir çalışma/çerçeve sunuyor.
Yazarlar -hadi gazetecileri de dahil edelim- başka yazarlarla genelde sevgi, üzerine çalışma, esinlenme ilişkisini ancak "ardından" kurarlar. Mesela Türkçe edebiyatta bu anlamda hayat kolaylaştırcı isimler Ahmet Hamdi Tanpınar ve Oğuz Atay ilk akla gelenlerdir.
Şair'in Türkçe şiir ve şairler üzerine böylesine heyecanlı bir çalışmaya "kullandığı zamanı kendi yazacaklarına harcaması gereken emekten çaldığını" düşünür müsünüz?
"Oysa ben yalnızca yazanlar için değil, okuyanlar için de edebiyat görgüsünü önemseyen biri olarak, şairin içinde yer aldığı geleneği, öteki şairleri, kendi şiirini ve kişisel dünyasını gözden geçirmek için de bir fırsat olarak görmekte ve öyle değerlendirmekteyim. Bu seçkiyi kendisiyle başlattığım Metin Eloğlu belki de o kısacık şiriyle bize şairlerin hayata ve insanlara olan borçlarını şiirle ödedikleri gerçeğini hatırlatıyordur. "
O halde, keyifli okumalar hepimize.
Murathan Munganİlkin çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve şiirleriyle görünen yazarın ilk kitabı 1980'de yayımlanan Mahmud ile Yezida'dır. Daha çok şiirleri, hikâyeleri, roman ve oyunlarıyla tanınan Murathan Mungan aynı zamanda radyo oyunu, film senaryosu, şarkı sözü yazdı. Çeşitli alanlara dağılmış yirmi yıllık çalışmalarından yaptığı özel bir seçmeyi Murathan '95'te topladı. Dünya edebiyatından öyküleri, denemeleri bir araya getirdiği seçkiler hazırladı; çeşitli yazı ve denemelerini kitaplaştırdı. 2000 öncesinde çıkardığı tüm şiir kitaplarını içeren 13+1 toplamından sonra 2002 yılında yedi öykünün yedi kitapçık olarak bir kutu içinde yer aldığı 7 Mühür'ü yayımladı. 2005'te, "ellinci yaşı" için hazırlanmış özel bir basım olarak yayımlanan Elli Parça, Mungan'ın ileride kitap olarak yayımlanacak dosyalarından farklı türlerde parçalar içeriyordu. Değişik kitaplarından seçtiği şiir ve öykülerini Doğduğum Yüzyıla Veda, Doğu Sarayı gibi her biri ayrı bir bağlam gözetilerek hazırlanmış seçkilerde topladı. Kürtçeye çevrilen şiirlerini bir araya getirenLi Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda kitabı Türkçe-Kürtçe olarak çift dilde basıldı. Büyümenin Türkçe Tarihi, Bir Dersim Hikâyesi gibi çeşitli yazarların katkılarıyla biçimlenen bağlamsal seçkiler hazırladı. 21 Nisan 1955 Istanbul doğumlu. Mardinli. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. Metis Yayınları yazarın kitaplaştırdığı bütün çalışmaları bir külliyat olarak yayımlıyor. | |
(APK/AÖ/EMK)