14. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin gerçekleştirildiği şu günlerde festivale adını veren Munzur’da yapımı planlanan Baraj/HES Projelerindeki güncel durumu paylaşmakta fayda var.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 26.05.2011 tarihli ve YD İtiraz No: 2010/1147 sayılı kararı ile Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları dahilinde Munzur Suyu üzerinde yapımı planlanan Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I ile Konaktepe HES II için Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine vurgu yaparak “Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 10. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendi uyarınca lisans verilebilmesi için ÇED Raporu alınması gerektiği düzenlemesinin getirilmiş olması karşısında, dava konusu elektrik üretim lisansının verilebilmesi için ÇED Raporunun da aranması gerektiği sonucuna varılmıştır.” demişti.
Açtığımız dava kapsamında verilen Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulu’nun bu kararı ile birlikte Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapımı kararlaştırılan Konaktepe Barajı ve HES I ile Konaktepe HES II’nin inşaası için mutlak surette ÇED sürecinin işletilmesi gerektiği kesin olarak karar altına alınmıştı. Anılan karara Danıştay İdari Dava Daireleri’nin üyeleri olan 45 yüksek hâkim imza atmıştı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun anılan tarihi kararı ile Munzur Projesi kapsamında yapımı planlanan Baraj ve HES’lere dair ÇED muafiyeti de kaldırılmıştı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı Munzur Vadisi’nde yapımı kararlaştırılan Bozkaya Barajı ve HES, Kaletepe Barajı ve HES ile Mercan Vadisi’nde yapımı kararlaştırılan Akyayık Barajı ve HES için de ÇED v.s. yönünden emsal nitelikte ve bağlayıcı bir karardır. Zira, bahsi geçen baraj ve HES’ler Munzur Projesi kapsamında olup aynı hukuksal şartlara tabidirler.
Hal böyleyken TBMM tarafından 21.5.2013 tarihinde kabul edilen 6486 Kanun'un 12. maddesi ile Çevre Kanunu’na eklenen Geçici 3. madde ile "23/6/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler ÇED kapsamı dışındadır" hükmü getirilmişti.
Anılan hükmün getiriliş amacı Munzur Projesi, Ilısu Projesi gibi kültürel ve doğal mirası yıkıma uğratacak projeleri ÇED kapsamı dışında tutmaktı.
Ve fakat anılan hükmün “…planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya…” bölümü Anayasa Mahkemesi'nce 03.07.2014 tarihinde İptal edildi.
Gelinen aşamada Munzur Vadisi Milli Parkı'nda yapımı planlanan Baraj ve Hes'lere dair idari kararlar alınır -ki Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I İle HES II için yeniden ön lisans kararı verilmiştir- iken Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı gereğince ÇED sürecinin işletilmesi zorunludur. Belirtmek gerekir ki ÇED süreci Munzur Vadisi Milli Parkı'nın geleceği açısından tek başına bir teminat değil.
Önemle belirtilmesi gereken durum ise şu: Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde yapımı planlanan Baraj ve HES'ler ile yapımına 1985 yılında tamamen kaçak başlanan ve 2003 yılında enerji üretimine geçilen Mercan Reg. ve HES'e mülga Çevre ve Orman Bakanlığı 18.04.2011 tarihinde üstün kamu yararı kararı alarak izin vermişti. Bu karara karşı açtığımız dava hali hazırda Danıştay'dadır. Anılan dava kapsamında Danıştay, Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapımı planlanan Baraj ve HES'ler için ÇED sürecinin işletilip işletilmediğinin sorulmasına dair ara karar verdi.
Yine Munzur Vadisi Milli Parkı'nın 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tespit ve tescil edilmesi talebiyle açtığımız davada Malatya İdare Mahkemesi'nin Munzur lehine verdiği karar hali hazırda Danıştay'da.
Munzur’un ebedi kurtuluşu 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tespit ve tescil edilmesinde. Zira, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Hukuku’na göre Doğal Sit Alanlarında hiçbir şekilde Baraj, HES nşa edilemiyor. Nitekim Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 19.06.2007 tarihli ve Karar No: 728 sayılı “Doğal (Tabii) Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları"na dair kararından da bu husus açıkça anlaşılıyor.
Belirtmekte fayda vardır ki milli park statüsü maalesef baraj ve HES yapımına engel teşkil etmiyor. Yürürlükteki 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'nun 14. maddesinin e bendi "kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk" bulunduğunda milli park alanlarında “yapı ve tesis” kurulabilmesine olanak veriyor. Nitekim yukarıda da açıkladığımız üzere Bakanlık Munzur’da Baraj/HES inşaasına Kamu Yararı gerekçesiyle izin verdi.
Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme hükümlerine göre Munzur Vadisi Milli Parkı Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alması gereken alanlardan. 17.06.2008 tarihinde bu hususta Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştuk.
Dersim’in kültürel ve doğal mirasının en önemli öğelerinden olan Munzur'da Baraj ve HES'lere geçit vermeyeceğiz. (BY/NV)
Barış Yıldırım,Dersim Kültürel Ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü.