Bu yol ayırımında 100 kadar aile, damı polietilen ve paçavralarla örtülü geçici barınaklarda yaşıyor. Dünya Sosyal Forumuna katılan, 50,000 ila 75,000 arasında kişi pislik içinde yaşayan bu insanları, çocuklarını, kadınlarını, uzaktan görmüş olmalılar.
Mesafeler her zaman metre ya da kilometrelerle ölçülemez. Bu gecekondu mahallesi dünyayı ve sosyo-ekonomik düzeni protesto edenlerin ve yoksulluğu yok etmek için alternatifler arayanların buluştuğu Dünya Sosyal Forumu'nun yapıldığı Goregaon bölgesinin hemen yanında yer alıyor.
Aslında, bu aileler, buraya kondurulmuş gecekondularından hem Dünya Sosyal Formunu, hem de çeşitli kapılardan girip çıkan kalabalıkları çok yakından görebiliyorlar.
O gün için iş bulamayan kadınlar kulübelerinin önündeki küçük yemek pişirme alanlarında toplanıyorlar. Acaba bu kadar çok insanın karşı tarafta neden toplandığını biliyorlar mı?
"Nereden bilebilirim ki? Onların geldiğini ve gittiğini görüyoruz o kadar," diyor Anjela. Bu arada Rani gelip gece üç çocuğunun üzerini örtmek için battaniye istiyor.
Yaum Vikram, adında yaşlı bir adam güneydeki Hint şehri Chennai'den geldiklerini anlatıyor. "Kuru mevsimde bu şehre gelerek iş arıyoruz," diyor. "Muson mevsiminde köyümüze dönüp tarlada çalışıyoruz. Pirinç ve bize altı ay yetecek diğer şeyler yetiştiriyoruz."
Bir aileden erkekler, kadınlar ve çocuklar hep birlikte inşaatlarda toprağı kazıyorlar ve gün sonunda 100 rupi, yani yaklaşık 3 milyon Türk lirasından daha az para kazanıyorlar. Dünya Sosyal Forumu Yaum Vikram'ın da umurunda değil: "Hiçbir fikrim yok - orada bir organizasyon var. Akşam üstleri müzik ve davul sesleri geliyor. Oraya gidemiyoruz çünkü içeri girebilmek için geçiş izni gerekiyor."
İronik bir şekilde forumun yapılacağı yeri gala haftasından önce Vikram ve komşuları temizleyip hazırlamıştı.
Aslında, Goregaon'un bitişiğindeki Jageshwari bölgesi kaçak işçilerin ve hizmet sağlayıcıların oturduğu gecekondularla ve harap haldeki tek oda evlerle dolu.
Babu Pachhal gösterişsiz kahvaltısını yol kenarındaki küçük bir çay dükkanında yapıyor. Babu birkaç yıl önce Batı Bengal'daki evini bırakıp burada bir kuyumcu fabrikasında çalışmaya geldi.
"Ayda 3,000 ve 3,500 rupi arasında, (92-106 milyon Türk lirası) kazanıyorum," diyor Babu. "Kendi harcamalarım için 2,000 rupiye (60 milyon Türk lirası) ihtiyacım var. Gerisini aileme gönderiyorum. Yaşadığım yerde çok az iş imkanı var. Büyüklerimiz 'lal jhanda' (kırmızı bayrak) rejimini alkışlıyordu. Ama bu rejim bizim kör talihimiz oldu. Maharashtra'da birçok büyük kuyumcu var ve bizim gibi işçilere ihtiyaç duyuyorlar."
Babu bu bölgede çok sayıda Bengalli işçi olduğunu söylüyor. "Sekiz-on kadar kişi orta büyüklükte bir odada kalıyoruz. Böylece harcamalarımızı kısıyoruz," diyor.
Acaba kaldığı yerden 10 dakika uzakta olan bu dev organizasyon hakkında ne biliyor?
"Bilmiyorum. Köprünün oradaki duvarlarda yazan ilanlar dışında bu olay hakkında hiçbir şey görmedim. 16 Ocak'tan 21 Ocak'a kadar küresel bir şeylerle ilgili bir olay olacak yazıyordu. Benim bildiğim kadarıyla 'küresel' bir banka adı, değil mi?"
Bajitram çayını yudumluyordu. O, aynı zamanda düzenlenmekte olan Dünya Parlamento Forumu'nda çalışıyor ve konferanslar öncesinde masa ve sandalyeleri düzenliyor. "Durup seyredecek zamanı nereden bulayım?" diyor. "Zaten herkes İngilizce konuşuyor ve ben bir tek kelimesini bile anlamıyorum."
Yerel pazardaki bir kasap dükkanında Mohammad Sheikh tavuk kesmekle meşgul.
"Nereden bilebilirim? Sabah işe geliyorum, bütün gün çalışıyorum ve akşam eve dönüyorum." Dükkanı işleten Aslam şöyle diyor: "Organizasyon İsmail Koleji'nde mi? Orada bayağı bir koşuşturma var. Geçen gün de otobüste bir poster gördüm. 'Narmada'yı Koru' yazıyordu. Ama bunun ne demek olduğunu bilmiyorum."
'Narmada'yı Koru' posteri Hindistan'daki Narmada Nehri'nde kurulması planlanan tartışmalı bir barajla ilgili.
Günden güne büyüyen gecekondu mahalleleri kollarını her yere uzatan bir labirent gibi. Çeşitli şeylerin üretildiği birkaç rengi solmuş barakadan sonraki bir kapıdan içeride, Ganga Jain'in oğlu için öğle yemeği hazırlıyor.
Ganga'nın oğlu bir dükkanda çalışıyor ve eve ayda 2,000 rupi getiriyor. Ganga iki eve temizliğe gidiyor ve kazancıyla aile gelirine 300 rupi (8 milyon Türk lirası) daha ekliyor.
Dünya Sosyal Forumu? "Şu bahsettiğiniz programları hiç duymadım. Okumayı bilseydim belki bir yerlerde bu konuda bir şeyler görüp okurdum. Liderler her zaman uzun konuşmalar yapar ama bu yoksulların durumunu değiştiriyor mu?" diye soruyor Ganga Jain.
"Benim kendi dertlerim var. Yaşadığım yerin ortasından geçen bir yol yapacaklar. O zaman nereye gideceğiz?"
Dünya Sosyal Forumu için Hindistan'ın çeşitli bölgelerinden ve komşu ülkelerden çok sayıda yoksul, ya da onların deyişiyle, tabana ait insan bu ülkeye getirildi. Ama belli ki kapılarının eşiğindeki bu ezilmiş insanlara ulaşamamışlar.
"İçeriye girmeye çalıştık. Kapıdaki adam bizi kovaladı ve hatta sopalarla bize vurdu. Lütfen bizi bir kerecik bile olsa oraya götürür müsünüz?" diye soruyor Vingrit, Raju, Arulya ve yol ortası yerleşim yerindeki birkaç çocuk.
Kadınlar da onların bu isteğine katılıyorlar. Hepsi bu büyük fuarı görmek istiyorlar ve "çok çok eğlenceli olmalı!" diyorlar. (QAT/EA/NM)