Kararda diğer basın organlarında ayrıntılı olarak verilen yeni Anayasa, seçimler, Geçici Hükümet Konseyi ve işgal Otoritesi ile ilgili maddelerin yanında iki önemli husus dikkat çekiyor.
"Irak'a Mavi Bereliler yollanmıyor"
İlkin karar yeni bir BM barış gücü kurmuyor, BM'ye üye devletleri ABD liderliğinde çokuluslu bir güce, kararın verdiği manda dahilinde, katkıda bulunmaya davet ediyor.
Diğer bir deyişle Irak'a Mavi Bereliler yollanmıyor. Şimdi her ülke ABD ile olan ilişkisi uyarınca bu kararın asker gönderilmesi için yeterli olup olmadığına karar verecek.
1511 sayılı karara evet oyu veren Almanya, Fransa ve Rusya, bu kararın kendi askerlerini yollamak için yeterli olmadığını oylamadan önce ve sonra değişik ağızlardan açıkladılar.
Irak'taki savaş ortamı ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) süregelen varlığı diğer ülkeleri asker yollama konusunda temkinli davranmaya davet edecektir.
Nitekim Pakistan kararın akabinde asker yollamayı düşünmediğini beyan etmişti.
Şartlar ve güvenlik şartları
İkinci husus, BM'nin rolü. Mavi Berelilerin yollanmadığı Irak'ta BM'nin görevi insanî ve iktisadî yardım olarak geçiyor kararda. Nitekim 23-24 Ekim'de İspanya'da yapılacak olan Irak'a Malî Yardım konferansının eşgüdümünü BM Kalkınma Programı (PNUD) sağlıyor.
Ancak kararda bu rolün ifa edilmesi için şartların ve özellikle de güvenlik şartının yeterli olmasının gerektiği vurgulanıyor. Zira bugünkü güvenlik ortamı ve muhtemelen ilerde de, BM personelinin Irak'a gitmesi için yeterli değil. Bu teknik ama aşılamaz bir engel.
Sonuç itibariyle merkez medyanın her zamanki küstahlığıyla ilan ettiği ABD zaferi göreceli bir başarıdır. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın öngördüğü gibi Fransa ve diğer muhalif ülkeler kararın sonuçlarından umutsuz oldukları için kararı oyladılar. Üstelik böylece ABD'nin BM'den daha fazla kopmamasını sağladılar. (CA/BB)