Semaver Kumpanya’nın sezonun yeni oyunu “Akşam Yemeği” Herman Koch’un romanından uyarlanmış. Oyunu Volkan M. Sarısöz yönetiyor, Serkan Keskin, Sarp Aydınoğlu, Sezin Bozacı, Şebnem Hassanisoughi ve Mustafa Kırantepe oynuyor. Oyun bu yıl İstanbul Tiyatro Festivali’nde ilk gösterimini yaptı.
Vahşi cinayet
Oyunun en başında Paul hikayenin esasını seyirciye anlatır: Kendi oğlu Michael ile kardeşi Serge’nin oğlu Rick akşamın geç bir vaktinde para çekmek için gittikleri bir ATM içinde uyuyan evsiz bir kadınla önce tartışıp, sonra kadına saldırmışlar, ellerine geçen şeylerle ona vurmaya başlayıp sonrasında buldukları bir benzin kutusu dibindeki benzinle kadını yakıp, vahşice öldürmüşlerdir. Olay ATM kameraları vasıtasıyla televizyonlara yansıyınca kimsenin tanıyamadığı çocukları tanıyan sadece Paul olur.
Ardından sahnede bir masa, açılmış dört kişilik servis ve dört sandalye görürüz. Kırmızı ve beyaz şarap bardakları; çok şık bir restorandayız.
Paul ve karısı Claire ile abisi Serge ve onun karısı Babette birlikte akşam yemeği için bir aradadırlar. İki erkek kardeş ve eşleri masa etrafında gergin ve zoraki bir sohbet yapmaktadır. Konuşmalardan anlarız ki Claire yeni hastalık atlatmıştır, Paul’de öfke sorunları vardır. Serge Başbakan olmak üzere seçimlerde adaydır. Babette erken menopoz sorunu yaşamaktadır ve seçimlerde Serge’in en büyük destekçisidir, Rick dışında Burkina Faso’dan evlat edindikleri Beau adında bir oğulları vardır. Serge ve Paul çok da iyi anlaşamamaktadırlar.
Çekirdek aile ve şiddet
Oyun dört aile üyesinin bir yemek masası etrafında başlayan önce sıradan, sonra hararetli, sonrasında da şaşkınlık hatta kimi zaman rahatsızlık uyandıran sohbetini izletir seyirciye. Gerçekte de çok da yakın olmayan aile üyelerinin buluşmaları çoğu zaman bir hesaplaşmayı beraberinde getirir, geçmişteki yanlış anlaşılmalar, kırgınlıklar ve kızgınlıklar alakasız anlarda ortaya saçılır. Ancak bu “akşam yemeği” bildiğimiz o buluşmalar gibi başlayıp olmasını istemediğimiz tartışmaları aleni ve çirkince yapıyor. “Belli koşullar altında insan adaleti kendi sağlayabilir” fikrinin bir fikir olmaktan çıkarılıp, yaşanan gerçeklikle birleştirilmesi ve savunulabilmesi insanı irkiltiyor.
“Akşam Yemeği” birçok açıdan çok sarsıcı ve bir o kadar gerçekken, fazlaca sorgulama içeriyor. Aileniz için neler yaparsınız? Hele ki çekirdek aileniz için, onların “iyiliği” için, onları “korumak” için neleri saklar, neleri yok sayabilirsiniz? Çocuğunuz için ne kadar ileri gidersiniz? Temelde bu sorular etrafında dolaşıyor gibi gözükse de bunların yanı sıra şiddet, ırkçılık, sınıf çatışması gibi kavramları da ortalığa döküyor. Uzaktan “yazık evsize” dediğimiz anlardan, “pis evsiz, onu düşünemeyeceğim”e geçişin ne kadar hızlı olabileceğini, bu hızı anlatmak için yaratılabilen teorilerin çok da uzağımızda olmadığını izliyoruz. Aileni koruma duygusu ile konformizm ve statü kaybı korkusu ile de birleşince korkutucu sonuçlar doğurabiliyor.
Görece olarak oyundaki en “vicdanlı” kişinin siyasetçi olması bence oyunun en ironik yanlarından biriydi. Ama o kadar kolay değil, pürü pak bir vicdandan bahsetmemize elbette ki izin vermiyorlar, sonradan görmelik saçan “anlayışlı” ağabey Serge kameralarda nasıl görüneceğini düşünmekten kendini alamıyor. Konu ne olursa olsun bazı şeyler değişemiyor.
Tüm oyun bir yemek masası etrafında geçerken başlangıçlar, ana yemek, tatlı, kahve ve her birine uygun şaraplar sahnede ana unsur olarak yer alıyor. O yemeğin “mükemmelliği” olayın tartışılma biçiminin tezatlığını da ortaya koyuyor.
Semaver Kumpanya’nın başarılı çizgisi
Geçen sezon “Mağrur Fil Ölüleri” ile de başarısını izlediğim Volkan M. Sarısöz’ün yönetimindeki oyuncu kadrosunun tümü çok etkileyici bir performans sergiliyorlar. Özellikle Paul rolünde Sarp Aydınoğlu ve Serge rolünde Serkan Keskin. Oyunlarında her zaman anlatacak bir sözü olması ve bu sözü de en etkili oyunculuklarla, yönetimlerle aktarması Semaver Kumpanya’dan gözümü ayırmamamı sağlıyor.
Ancak şunu da söylemek istiyorum “Akşam Yemeği” yaklaşık 130 dakikalık bir oyun; evet kesinlikle dikkatle izliyorsunuz ancak yine de biraz daha kısa olabilirdi, demeden de edemiyorsunuz. Bu küçük notum bir yana; “Akşam Yemeği” yeni başladı ama siz yine de çok da beklemeyin, hemen izleyin.
Künye
Yazar: Herman Koch'un aynı adlı romanından uyarlayan Kees Prins
Çevirmen: Can Çelebi
Yönetmen: Volkan M. Sarıöz
Dramaturg: Bilgesu Kasapoğlu
Dekor Tasarımı: Başak Özdoğan
Kostüm Tasarımı: Ayşenur Arslanoğlu
Müzik: Okan Kaya
Ses Tasarımı: Sibel Altan
Işık Tasarımı: Mustafa Karakoyun
Reji Asistanları: Selin Nazlı Ustaoğlu, Selen Şenay, Onur Yalçınkaya
Oyuncular: Mustafa Kırantepe, Sarp Aydınoğlu, Serkan Keskin, Sezin Bozacı, Şebnem Hassanisoughi
(BY/BK)