Bir Kasım gecesinde, Kahire'nin huzur dolu bölgesi Zamalek, ender bir gürültü ile sarsıldı. Cezayir Elçiliği'nin hemen yanında, iki ülkenin medyası arasındaki "savaş" ortamı içinde şiddetli gösteriler oluyordu. Yıl 2009 idi.
Medya savaşı, iki ülkenin ulusal takımlarının Dünya Kupası'ndaki eleme maçı sırasında meydana gelen vandallık (1) ile fitillendi.
Aynı gün, "Al Jazira Gençlik Merkezi'nde," "Rai" grubu Sahra'nın genç ve bağımsız grupları ortaya çıkaran SOS'in organize ettiği konseri sahneleniyordu. Rai Cezayirli bir müzik türü.
Rai söyleme tartışması
Ne izleyiciler ne de Grup Sahra, Cezayir ile Mısır medyası arasındaki "savaşa" karşı tamamıyla kayıtsız değildi.
Konserden önce, İnternetteki düşmanca yorumlar, "bu şartlar altında" Rai söyleme fikrini reddediyordu; bu yorumlara, aslında Faslı olan ama bazıları tarafından Cezayirli zannedilen grup solisti Ahmet Ezz'e karşı saldırılar eşlik ediyordu.
Konserin başlamasından önce, Grup Sahra üyeleri, bir espri ve ciddiyet karışımı içinde Mısırlı olduklarını teyit ederek ve "olanlardan sonra" bu tarz bir müziği çalıp çalmayacaklarını düşüneceklerini söyleyerek herkesin şüphelerini giderdi!
Rai artık repertuarda
Buna rağmen, bugün bile, grup kendi şarkılarını, Rai repertuarının en meşhur şarkıları ile birbiri ardına çalıyor.
Grup, Kahire'nin şehir merkezindeki en popüler iki gece kulübünde sahne alıyor. Kulüplerden biri her Perşembe gece yarısından itibaren - yani kalabalığın en iyi olduğu zaman - grubun çıkacağı bir program yaptı bile.
"Futbol savaşı" hatırası neredeyse unutuldu ve Grup Sahra, kültür merkezlerinde ve birkaç gece kulübünde Rai'yi tanıtmaya devam ediyor. Nisan 2009'da çıkan ilk albümleri "Sahra" da beğeniyle karşılandı.
Libya'da keşfedilen müzik
"Sahra" macerasının başlamasının üzerinden dokuz yıldan fazla zaman geçti ve bu da, bu maceranın çok başarılı olduğu anlamına geliyor.
İlhamlarını, büyük müzikal türlerinden, özellikle de caz, rock ve rap gibi Batılı türlerden alan birçok genç, bağımsız grubun aksine, Mısırlı grup Sahra, komşu Arap ülkesinde ortaya çıkan çok belirli bir türü seçti ve tüm dünyada yeni izleyici kitlelerinin kalbini fethetti.
Şu anki solist Ahmed Ezz'e göre, "Sahra"nın kurulması önceki solist Saïd Abderrahmane'nin ve grubun adını Cheb Khaled'in şarkısının adından almayı seçen klavyeci Ahmed Al Wahch'nın fikriydi.
Kendisini, lakabı "Saïd Rai" ile tanıtan Saïd Abderrahman, bu müzik türünü Libya'ya yaptığı bir yolculukta tanıştığı Cezayirliler ile takılırken keşfetti.
Bedeviler Cezayir şiiri okursa
Rai'nin kökleri, 1930'ın Batı Cezayir'indeki İspanyol, Fransız ve Afrika kültürlerinin etkisi altındaki liman şehri Oran'a dayanıyor.
"Rai" orijinal olarak, Bedevilerin Cezayir şiirleri malhoun'u Arap diyalektiyle söylemesini tanımlıyor.
Başlarda, "cheikhate" (cheikh'in kadın versiyonu) adını verdiğimiz kadın şarkıcılar tarafından popülerleştirildi.
Kelimeler temelde "madihs" (Peygamberi övmeye adanan şarkılar) veya sosyal problemler ve hayatın zorlukları ile ilgili yakarmalar idi.
Daha sonra, Sidi Belabbès ve Oran şehirlerinde, modern enstrümanlar sayesinde malhoun'dan koparak farklı Avrupa ve Afrika etkilerini taşımaya başladı.
Endişelerini, ama aynı zamanda da başkaldırılarını ve inatçılıklarını ortaya koyan bu müzik, kısa zamanda gençlerin en sevdiği tarz haline geldi.
Bu da neden Rai şarkıcılarının "cheb" (genç) ve "chebba" (kadın versiyonu) kelimelerini unvan olarak seçtiklerini açıklıyor.
Oran'dan Paris'e
Bununla birlikte, tüm dünyada beğenilen modern Rai'nin gerçek doğuşu, Fransız müzisyenlerin katkısı ile Fransa'da gerçekleşti.
Ezz'e göre, başlarda, Rai belki takdir edilen geleneksel bir türdü, ama şarkı söyleme stili Bedevi şarkılarındakinin aynısıydı ve müziği de zayıftı.
"Temel olarak elektronik sesler ve ritimler kullanıyorlardı. Dolayısıyla, müzik basitti ve çok çekici değildi. Bu döneme ait çok güzel şarkılar da var ama gerçek değişim, Fransa'da Cheb Khaled sayesinde, eşsiz sesi ve modern enstrümanları Rai repertuarını ve eski melodilerini zenginleştirmeye başlayınca gerçekleşti. Fransız prodüksiyonu bu karışımı öyle bir çekici şekilde sunmayı başardı ki, tüm dünyayı büyüledi."
1986'da, Cheb Khaled, Cezayir'den ayrıldı ve Fransa'ya yerleşti. Bu ülkedeki kariyeri Rai tarihi için büyük bir dönüm noktası niteliğinde.
Bu müziğe dikkat çeken şey ise, 1992'de çıkardığı albümü "Khaled" oldu. Onun başarısı, Cheb Faudel, Cheb Mami ve Rachid Taha gibi dünya çapında yıldızlaşan diğer Raimenler'in yolunu açtı.
Türün "kralı" Khaled
Ezz, Müzik Eğitimi Fakültesi Opera Bölümü öğrencisi... Rai'yi Cheb Khaled'in şarkıları sayesinde keşfetti. Khaled'i, bu müzik türünün "kralı" olarak tanımlıyor. Halihazırda, benzeri müzik stillerinden zevk alıyordu:
"Sabah Fakhri'nin, Nazem El Ghazali'nin ve tabii ki Nour Mehanna'nın geleneksel süslü stilleri beni çekiyordu. Benzer şekilde, Rai da zengin bir ses rengi paleti özelliğini taşıyor. Lotfi Bouchenak'ınki gibi, oryantal stili Batı etkileri ile birleştiren Mashrek ve Türk müziğinden daha hızlı melodiler içeren Tunus stillerinden hoşlanıyordum."
Ezz, caz, blues ve rock'un güzel etkilerini içeren modern Rai'de, kendisini geleneksel stillere çeken tüm bu özellikleri buldu.
Şarkı söylerken boğazını ve burnunu kullanmanın - klasik Arap ilahilerinde hayran olduğu bir tarz - yolunu da bulmuş. "Eğer genetik miras değilse!" bu türe olan merakının Faslı kökleri ile açıklanabileceğini düşünmüyor: babası ve annesi de kendisi gibi hep Mısır'da yaşamış.
Charquiat en eskilerden
1997 ve 2005 arasında, Ezz, besteci Fethi Salama yönetimindeki Charquiat ile şarkı söyledi.
Charquiat, farklı ülkelerden bu tarza karışmış müzik temalarını birleştiren en eski ve en ünlü Mısırlı caz gruplarından biri.
Rai'nin yanı sıra, mouachahat ( "mouachah"un çoğul hali, Arap-Endülüs müziği ile söylenen şiirler) ve mawawil ( "mawwal"ın çoğulu, vokal doğaçlama) de söylemiş.
Ayrıca Flamenca gibi başka bağımsız gruplara da dahil olmuş. Sahra'nın solisti Saïd Abderrahman, yani diğer adı ile Saïd Rai, Mısır'dan ayrılınca Ezz ana solist olmuş ve ilk albümlerinin kaydında yer almış.
"Dinleyicilerimiz hala bağımsız grupları seven gençlerden oluşuyor; yani ticari müziğin genel dinleyicilerinden değil," diyor Ezz.
Rai'nin etkisi şöhretinden önce
1990'larda Rai'nin gençler arasında çok popüler olduğunu inkar etmiyor ama ona göre, birkaç nesnel sebep ticari gelişimini engellediği için, bu özel bir andı.
"Zenginliğine ve Machrek müziksel mirasına benzerliğine rağmen, Rai, basit şarkı söyleme stili ve müziğin aleyhine sözlere verilen önceliği ile ticari popla aynı yönde gelişmiyor. Bazı insanlar Rai'yi yeni olağandışı bir moda olarak görüyor: Ahmed Adam'ın 'Hindi filmi'nde, kahraman, düğünlerde şarkı söylemeyi seven ve bazen de dinleyicilerin şüphe ve alayları ile karşı karşıya kalan bir kuaför."
Ezz, şarkı söyleyen yıldızların ise, ünlü Raimenler ile düet yapmak için, bu müziğin popülaritesini suiistimal ettiklerini belirtiyor.
"Qamarin" isimli albümde Amr Diab, Khaled ile birlikte söylerken, "Youm wara youm"da da Samira Saïd, Mami ile söyledi.
Ezz, Rai'nin moda haline gelmesinden çok önce Mısır şarkılarını etkilediğine inanıyor.
Ali Al Hadjar'ın 1980'lerdeki şarkısı "Rohi trouh"un melodisinin, bir Cezayir folklor müziği olan ve daha yavaş bir temposu olan "Zwit Rwit"i andırdığını belirtiyor. Amr Diab da diğer şarkıların yanı sıra "Hannit" ve "Law Achqani"de Rai'den esinlenmiş.
Rai ne "der"
Ezz, Rai'nin liriklerinin tanıdık özelliğinin geniş kitlelere yayılmasında önemli bir rol oynadığına inanıyor: popüler olan şarkılar ya Khaled'in "Didi"si gibi canlı ritimlere sahip, ya da aynı şarkıcının "Aïcha", "Abdelkader" veya "Ensi Ensi"si gibi kolay liriklere sahip.
Ancak, Cezayir diyalektiğinin müziğin ruhunu yakalamanın önünde engel olabileceğini de itiraf ediyor.
Ezz, daha bu türü söylemeye başlamadan, metinleri anlamaya başladığında Rai'ye olan ilgisinin katlandığını belirtiyor.
Tesadüfen Fransız okullarında Cezayirliler ile okuyan biri ile tanışmış. Bu arkadaşı onun bu tür müziğe olan sevgisini fark edince, ona birkaç şarkıyı açıklamış ve kelimeleri nasıl telaffuz edeceğini öğretmiş. Böylece kelimelerin cüretkarlıklarını ölçebildim, diyor.
1970'lerde, Rai lirikleri önemli bir değişimden geçti. Bu değişim 1990'lara kadar devam eden sosyal ve siyasi bir mücadeleyi tetikledi.
Açıksözlü metinler
Oran sahil yolu ve bu yoldaki kabareler ve aynı zamanda Batı Cezayir'deki düğünler, liriklerin cinsel tecrübelere, uyuşturucuya ve alkole atıf yapan açıksözlü metinlere dönüştüğüne şahit oldu.
Bu da, onları, raimen'e karşı olan muhafazakar ailelerin öfkeli ihtilafının hedefi haline getirdi.
İslamcı hareketlerin gelişmesi ile belli şarkıcılar ölümle tehdit edildi; birçoğu Fransa'ya sığındı. Cezayir'de kalanlar ise 1994'te şöhretinin zirvesindeyken öldürülen Cheb Hasni ile aynı kaderi paylaşma tehdidi altında yaşadı.
Ah ne kadar talihsiz bir karar verdim!
"Rai" kelimesi, muhtemelen, eski repertuarda sıkça karşılaşılan "ya ra'yi" ("Ah ne kadar - talihsiz - bir karar verdim!") ünleminden geliyor.
Ezz, Klasik Arapça'daki "ra'y"dan (görüş, düşünce) geldiğini söylüyor ve bu etimolojiyi açıklarken, bu türün hayat tecrübelerinin özgür ve cüretkar ifadesi ile bağdaştırıldığını hatırlatıyor.
"Rai'de, aşkın şehvetli bir ifadesini buluyoruz; örneğin, 'wala lila twalfi'de (Khaled) açık bir şekilde aşk gecelerini anlatıyor. Aynı zamanda, şarkılar, gençlerin tensel zevkler ve cinsel tecrübeler ile dolu hayatlarını anlatıyor.
"Belli şarkılar, hapishaneleri ve suçlu tutuk evlerini anlatıyor. Diğerleri ise hayli şiddet içerikli. Örneğin, kendisini terk eden karısını ölüm ile tehdit eden adam ile ilgili şarkı gibi (Boynunu kırmamı hak ediyorsun)"...
Ezz, Sahra'da, gruba ait beş şarkıyı söyledi. Bunlardan birkaçı, orijinal Rai müziğini aşağı yukarı Mısır diyalektiği ile yazılmış standart lirikler ile biraraya getirmeye çalıştı.
"Sahran w iyaki" (Seninle uyanık kalıyorum); ve Rai-rock füzyonunu "normalleştirilmiş" diye tanımlanabilecek Cezayir lirikleri ile biraraya getiren ve sevdiğine hiçbir şeyi unutmadığını söyleyen ve onu kovan bir aşığı anlatan "Helli el bab" (Kapıyı aç) bunun örnekleri.
Ezz, Grup Sahra'nın dokuz yılı aşkın başarısının arkasındaki en önemli sebebin, zengin Rai mirasından ilham alsa da, tüm müzikal eğilimlere açık olması olduğuna inanıyor.
Grup bu sayede, aynen Rai gibi, bir tip lirikten diğerine atlıyor ve ortaya farklı ülkelerden gelen yaratıcı ve büyüleyici bir temalar karışımı çıkıyor. (AE/EAY)
* Amr Ezzat'ın metnini Esra Aygın Yalgın Türkçeleştirdi. ---
Notlar:
1) Cezayirli futbolcuları taşıyan otobüs 14 Kasım 2009 günü Kahire'de taşlı saldırıya uğramıştı. Cezayirli taraftarların Mısır'ın başkentinde öldürüldüğüne dair yalan dedikodular, Cezayir'deki Mısırlı işyerlerine karşı saldırıları tetikledi.