* Bu röportajı 3 Temmuz 2013’teki Mısır Ordusu’nun darbesinden önce yaptık.
Meryem Kirollos (Mariam Kirollos) Mısır’da Cinsel Taciz ve Saldırı Karşıtı Eylem İnisiyatifi’nin (OpAntiSH - Operation Anti-Sexual Harassment & Assault) aktivistlerinden. 23 yaşındaki Kirollos Mısır’daki protestolarda kadınlara yönelik toplu taciz ve tecavüz girişimlerini önlemek, bu girişimlere maruz kalan kadınların güvenliğini ve rehabilitasyonunu sağlamak için mücadele gönüllü çalışıyor.
“‘Önleyici’ bir inisiyatif olarak OpAntiSH 30 Kasım 2012’de Mübarek rejiminin kadınları politika alanından çekilmeleri için cinsel şiddeti kullanmasına karşı mücadele eden kadın ve erkekler tarafından kuruldu. Kurulduğundan bu yana da kitlesel protestolarda Tahrir gibi meydanlarda gruplar halinde bulunarak, toplu taciz ve tecavüz saldırılarına müdahale ediyoruz.”
"Saldırılara toplum da katılıyor"
Kirollos Mısır’daki protestolarda kadınlara yönelik gerçekleştirilen saldırıların bazen 30 ile 50 arasında bazen 100 ile 200’e kadar çok erkeğin saldırısı olduğunu, saldırıların organize dört ya da beş kişi tarafından başlatıldığını ancak daha sonra alanda bulunan erkeklerin de iştirak ettiklerini aktarıyor:
“Burada bir ya da iki kadına karşı 50, 100 ya da 200 erkeğin gerçekleştirdiği bir suçtan bahsediyoruz. Ben iki yüz kişiye birden bir kadına saldırmaları ya da tecavüz etmeleri için para verdiklerini zannetmiyorum. Bu saldırılar dört beş kişinin örgütlemesiyle başlıyor, ardından kalabalıklaşıyor. Çünkü kadınlar hala yürüyen seks nesneleri olarak görülüyor. 25 Ocak 2012’deki protestolarda OpAntiSH olarak 19 vakaya müdahale ettik. Bunlardan altısı cerrahi müdahale gerektiren yaralanmalar.”
OpAntiSH üyesi kadın ve erkekler protestolarda gruplara ayrılarak alanlarda nöbet tutuyorlar. Herhangi bir saldırıda, saldırıya uğrayan kadının etrafında halka oluşturarak korumaya alıyor ve kadını alandan uzaklaştırıyorlar. Mümkün olduğunca barışçıl bir şekilde gerçekleştirilen müdahaleye katılanlar daha önceden OpAntiSH tarafından eğitiliyor, böylece kadınların daha fazla travmaya uğraması engelleniyor. OpAntiSH saldırıya maruz kalan kadını güvenli bir ev ya da hastaneye ulaştırarak her türlü yardım ve ihtiyacını karşılanıyor.
“Biz gönüllü çalışan ve kendi kendimizi finanse eden bir grubuz. Bir dernek ya da oluşum değiliz. Bu yüzden devlete ya da başka bir kuruma bağlılığımız yok. Biz sadece bir grup insan hakları savunucusuyuz. Ve kadın aktivistler olarak alanda olmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz ancak tüm bunlar için mücadele ediyoruz.”
"Kadınların daha çok alana çıkması için çalışıyoruz"
Kirollos, Mısır’da Mübarek döneminde, Yüksek Askeri Konsey (YAK) ya da Müslüman Kardeşler döneminde kadınların toplumsal statülerinin değişmediğini ancak bu baskılara karşı verdikleri tepkilerin çok değiştiğini söylüyor.
Kadınlara yönelik sokakta toplu saldırı ilk olarak 25 Mayıs 2005’te bir grup askerin bir kadına saldırısıyla başlamıştı. Kirollos “Mavi Sütyenli Kadın” fotoğrafı ile akılda kalan saldırının ardından saldırıların arttığını ifade eden Kirollos kadınların da öfkesinin de arttığını anlatıyor.
“Devrimden önce ya da devrimden sonra diye konuşamıyoruz, çünkü kadınların toplumdaki statüleri değişmedi. Ama devrimden sonra değişen asıl şey kadınların saldırılara karşı verdiği tepkiler oldu. Kadınlar artık daha yüksek sesle itiraz ediyor.
“Her ay, her hafta protestolar oluyor ve artık saldırganlar iki defa düşünmek zorunda kalıyor. Kadınların sokağa, meydana çıkması için mücadele ediyoruz. 12 Şubat’ta cinsel terörizme karşı bir protesto düzenledik. Aynı gün 35 farklı ülkede kadınlar bizimle aynı anda sokağa çıktılar. O gün çoğumuz mücadelemizin küresel bir mücadele olduğunu anladık.”
OpAntiSH en son 2 Temmuz’da bir rapor yayınlayarak 30 Haziran ve 1 Temmuz’da en az 63 saldırının gerçekleştiğini açıkladı. OpAntiSH hala sürmekte olan protestolarda kadınların güvenliğini almak için çalışmaya devam ediyor. (EA)