"Kahrolsun Mübarek" diye haykırıyordu binler dün Kahire'nin en işlek meydanında. "Mübarek, Ben Ali'den sonra sıra sende" diye attıkları sloganlarla 14 Ocak'ta Tunus'ta alaşağı edilen Zeynel Abidin Ben Ali'nin sonunu hatırlatıyorlardı.
Yalnızca başkent Kahire'de değil bir uçtan ötekine bütün Mısır'da gerçekleşen protestolara katılanlar arasında fabrika işçileri, üniversite profesörleri, siyasi eylemciler ve hatta kadınlar ve genç kızlar yer alıyordu. Çevik kuvvet polislerine cesaretle göğüs geriyor ve her yerde sokaklara çıkıyorlardı.
Hemen hepsi yolsuzluk, işsizlik ve 1981'den bu yana ülkeyi demir yumrukla yöneten 82 yaşındaki Batı-destekli Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek rejimine karşı sloganlar atıyorlardı.
Protesto çağrıları, 25 Ocak'ı Facebook ve Twitter sayfalarında "öfke günü" ilan eden genç internet meraklısı eylemcilerden geldi. İçişleri Bakanı Habib el-Adli başta çağrıların bir etkisi olmadığından dem vursa da, sokağa çıkanların inanılmaz sayılara varması polisi sersemletti. Polisin kolayca ezebileceği her zamanki küçük çaplı gösterilerden biri olacağı sanılan hareket akşama doğru bu 85 milyon nüfuslu büyük Arap ülkesinin bütün kentlerine sıçrayan kitlesel bir kabarışa dönüştü.
Bir polis ve iki gösterici öldü. Çok sayıda yaralı olduğu haber verildi. Görgü tanıklarından Rabei Ahmed IPS'e polislerin Kahire'de plastik mermi kullandığını söyledi.
Gösterilere kadınlar da katıldılar ve çevik kuvvet polislerini taşladılar. Bundan cesaret alan erkekler de taş atmaya başladı. Protestocular Mübarek'in resimlerini yere indirdiler.
Kahire'de farklı yerlerde baş gösteren protestolar polisi iyice şaşırttı. Kahire'nin merkezinde adliye sarayı civarında bir gösteri sürerken mutena semtlerden Mühendisin'de bir başkası patlak verdi. Üçüncü bir gösteri de işçi mahallesi Şobra'da başladı.
Akşam üzeri kalabalıklar artmaya başlayınca gafil avlanan polis göz yaşartıcı gaz bombaları atmaya ve basınçlı su sıkmaya başladı. Çevik kuvvet zırhlı taşıyıcılarla Kahire merkezine giden bütün girişleri kapattı. Kontrol noktalarında arabalar durdurularak bazı sürücüler polis tarafından arabalarından çıkmaya zorlandı.
Protestocular gece ayazında kentin en merkezi bölgesi Tahrir Meydanında -Kurtuluş Meydanı- sabahladılar. İçişleri Bakanlığı göstericilerin dağılmaları için kesin uyarıda bulundu. Yerel TV kanalları İçişleri Bakanlığı bildirisini durmaksızın yayınladı.
Ülkedeki bütün iletişimi denetim altında tutan hükümet, dün öğleden sonra olaylar kızışmaya başlarken internete erişimi önlemeye girişti ve göstericilerin çoğunun haber ve bilgi alışverişi için interneti kullandığı ortaya çıktı.
Çoğunlukla rejim karşıtlarının makalelerini yayınlayan Aldostor.org gazetesinin internet sayfasına erşim durduruldu. Günlük Alvafd gazetesinin internet sayfası Alwafd.org da bir protestocunun öldüğü haberini vermesinin ardından yasaklandı. Twitter saatlerce yasaklı kaldı. Göstericiler de eylemlerini koordine etmek için cep telefonlarından yararlandılar.
Sanayi kenti Al Mahala'da en büyük gösterilerden biri gerçekleşti. Genç bir gösterici IPS'e telefonda "binlerce" insanın gösterilere katıldığını söyledi.
30 yaşındaki Dua Abdullah "Sanki bütün kent sokakta" dedi. "Kocamı uyandırdım ve onu da sokağa çıkmaya teşvik ettim. Her yerde koşturan pek çok insan vardı. Kocam düşüp yaralandı ama protestoya katılmaya devam etmek istiyor."
Dua Abdullah polisin ateş açtığını duyunca evine geri döndüğünü söyledi. "Mermi sesi gibiydi. Sanırım ateş açma emri aldılar," dedi telefonda.
Adının Mona olduğunu söyleyen 15 yaşındaki bir başka protestocu da "Protestolardan Facebook sayesinde haberdar olduk" dedi.
İskenderiye, Tanta, Mahala, Süveyş ve Mansura kentlerinde ve Sina'nın bazı bölgelerinde ayaklanmalar olduğu bildirildi.
Yerel özel TV kanalı Al-Mehvar'ın bildirdiğine göre yalnızca Lüksor, Asuvan ve çölün ortasındaki El Vadi el Gadid gibi uzak kentlerde gösteri olmadı.
Protestocuların talepleri arasında asgari ücretin yükseltilmesi, işsizlik ücreti, sıkıyönetim yasalarının son bulması, siyasi hükümlülerin serbest bırakılması, ve iktidarın başkanın aile mensuplarına devrini önleyecek anayasa değişikliklerinin gerçekleştirilmesi var. Mübarek'in cumhurbaşkanlığını oğlu Gamal'e devredeceği halk arasında yaygın olarak konuşuluyor.
"Bugünden sonra siyasi önderliğin önündeki seçenekler çok azaldı" diyor bağımsız Elmesriyun gazetesi köşe yazarı Mahmud Sultan. "Ülke bugün bir çeyrek yüzyılı aşan bir adaletsizlik, baskı ve açlık rejimini değiştirecek tarihsel bir dönüm noktasından geçmiş görünüyor. Mısır 25 Ocak'tan sonra asla eskisi gibi olmayacak." (EM/EK)