Son haftalarda televizyonlarda yayınlanan “kamu spotu”nda mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının çözüldüğünden söz ediliyor. Görüntülerde işçiler uygun araçlarla taşınıyor, ücretlerini kendileri alıyor... Görüntü üstüne söylenen sözlerden, iyileşmenin esnek güvence ile sağlandığı anlaşılıyor.
Bugün için, mevsimlik tarım işçilerini doğrudan ilgilendiren ve koşullarında iyileştirme sağlayan bir düzenlemenin varlığından söz etmek hala olanaklı değil. Sadece mevsimlik tarım işçileri değil genel olarak tarım işçilerinin durumlarını iyileştiren bir düzenleme de bulunmuyor. Hala ancak, 51 ve daha fazla işçi çalışan tarım işyerleri İş Kanunu kapsamında. Yani tarım işlerinde çalışanların büyük kısmı, mevsimlik tarım işçilerinin ise tamamı İş Kanunu kapsamı dışında.
Son zamanlarda Başbakanlığın 2010/6 sayılı genelgesi ile mevsimlik göç eden tarım işçilerine yönelik bazı iyileştirici uygulamalar gündeme geldi.
Genelge ile, mevsimlik göç eden tarım işçileri için göç zamanlarında demiryolu ile ulaşım olanakların arttırılması, trafikte alınacak önlemler için gerekli çalışmaların yapılması, yine genelge ile oluşturulan “İl/İlçe Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu”ndan istendi. Varacakları yerlerde yerleşecekleri yerler hakkında yerel güvenliği de dikkate alan önlemlerin alınması da istenenler arasında. Tarım aracılarının işçilerden para almaması, ücretlerin işçilere ödenmesi gibi konulara yer verildi. İşsizlik sigortasından sağlanan kaynakla geliştirilen projeler çerçevesinde kalacakları sağlıklı çadırlar, tuvalet, banyo ve okul çağındaki çocuklar için sınıflardan oluşan, elektriği ve temiz suyu sağlanmış yerleşkeler oluşturulmak istendi.
Ama METİP [Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi] adı altında projelerle bir süre devam eden bu hareketlilik bazı olumlu izler bıraksa da arkası gelemedi.
Mevsimlik göç eden tarım işçilerinin standart altı çalışma koşullarıyla birlikte, en kötü koşullarda çocuk çalışmalarından biri olan tarımda çocuk işçiliği, önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor olsa da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ne METİP projelerinin devam edebilmesi için kaynak aktarmayı sürdürebildi ne de tüm tarım işçileri için olduğu gibi mevsimlik göç eden tarım işçileri ve çocukları için herhangi bir önlem alabildi.
Nitekim bu konum, Mevsimlik Göç Eden Tarım İşçileri ile ilgili olarak kurulan TBMM Araştırma Komisyonu tarafından da saptandı. Bu nedenle konunun çözüm odağı olmasına karşın çözüm önerisi olarak özellikle yönetsel ve mevzuat açısından yapılacaklar belirlenirken, Türkiye'nin idari yapılanma biçimi dikkate alınmaksızın bu konuda “koordinasyon ve icrai” yetkinin İçişleri Bakanlığına verilmesi istendi. Hatta İş mevzuatı ve sosyal güvenlik mevzuatının takibinin Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) bünyesinde kurulacak birime verilmesi istendi (Mart 2015 tarihli Rapor).
Bu nedenle, mevsimlik göç eden tarım işçilerinin sorunlarının kalmadığına dair televizyonlarda dönen kamu spotunda söylenen iyileşmenin ne olduğu konusunu anlamak gerekiyor.
Yakın zamanda (20 Mayıs 2016) yürürlüğe giren 6715 sayılı Kanunla, özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi sağlama yetkisi verildi. Buna göre, özel istihdam büroları geçici iş ilişkisi sağlamak üzere istihdam ettiği işçilerini yasada belirlenen koşullar çerçevesinde işverenlere geçici olarak verebilecek.
Özel istihdam bürolarına verilen geçici iş ilişkisi sağlama yetkisi, bazı faaliyet alanlarıyla sınırlı olarak gündeme geliyor. Mevsimlik tarım işleri bunlardan biri. Bazılarında sınırlı süreyle kurulabilecek bu ilişki, mevsimlik tarım işlerinde sürekli olarak kurulabilecek.
Yani, özel istihdam bürosu, istihdam ettiği işçilerini süre sınırı olmaksızın tarım işverenlerine verebilecek. Böyle olunca da, özel istihdam bürosu mevsimlik tarım işçisini sigortalı olarak istihdam etmiş olarak diğer işverene göndermiş olacak.
Buna göre, mevsimlik tarım işçisi, özel istihdam bürosu tarafından sigortalanmış, ücreti en az yasal asgari ücret olacak hatta, 4857 sayılı İş Kanunu ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümleri de uygulanarak, mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşul ve ortamı da yasal sınırlar içine çekilmiş olacak!
Diğer taraftan, mevsimlik göç eden tarım işçileri için İŞKUR tarafından 2010 yılında yürürlüğe konulan “Tarım Aracıları Yönetmeliği”ne göre de, tarım aracıları, işçilere iş bulurken ücretleri ve kalacakları yer konusunu işverenle çözecek. İşçi buldukları işverenden ücret alacak, işçilerden ücret alamayacak, uygun araçlarla taşınmalarını sağlamaya çalışacaklar.
Yaptıkları çalışmaları İŞKUR'a rapor edecekler. Ancak ne genelgede ne de tarım aracıları yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler uygulanabilirlik açısından etkili değil.
Aynı durum, özel istihdam büroları için de geçerli. Her şeyden önce, özel istihdam bürolarının mevsimlik tarım işçileriyle geçici iş ilişkisi kurup kurmayacakları önemli. Tarım işverenlerinin özel istihdam bürolarından mevsimlik tarım işçisi isteyecekleri şüpheli.
Halbuki, mevsimlik göç eden tarım işçilerinin sorunlarının özel istihdam büroları marifetiyle çözümleneceği varsayılıyor. Bunun için de, mevsimlik göç eden tarım işçilerinin sorunlarının çözüldüğünden söz eden kamu spotu yayınlanabiliyor.
Keşke mevsimlik göç eden tarım işçilerinin sorunları, özel istihdam bürolarına verilen geçici iş ilişkisi kurabilme yetkisi ile çözülebilseydi. Kaldı ki, işverenlerin ne ölçüde özel istihdam bürolarından işçi temin etmek isteyecekleri kadar özel istihdam bürolarının mevsimlik tarım işlerinde ne ölçüde faaliyet göstermek isteyeceği de bilinmiyor.
Nitekim bu konuda faaliyet gösteren International Confedaration of Private Employment Services (CIETT) isimli uluslararası özel istihdam büroları kuruluşunun raporundan anlaşılacağı üzere, özel istihdam bürolarının en az faaliyet gösterdiği alanın, “mevsimlik tarım işleri” olduğu anlaşılıyor (İmalat sektöründe yüzde 32, inşaat sektöründe yüzde 10, hizmetler sektöründe yüzde 40, kamu yönetiminde yüzde 8, diğerlerinde yüzde 17 iken tarım sektöründe bu oran yüzde 3 - cıett.org- 2016 edition ).
Üstelik, 4 Nisan 2013'te yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “geçici koruma” başlıklı maddesi ile ülkemizdeki Suriyeli sığınmacılar koruma altına alınıyor.
“Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik”le de mevsimlik tarım işlerinde çalışma olanağı bulacaklar. Yani, kayıtdışı çalışan Gürcülerden sonra çalışma izinli Suriyeli sığınmacılar da mevsimlik tarım işlerine giriyor. Kaldı ki eylemli olarak zaten mevsimlik tarım işlerinde çalışmaya başladılar.
Şu halde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, öncelikle mevsimlik tarım işlerini de kapsamak üzere tarım sektörünün tamamını İş Kanunu kapsamına alması, sonra da zaten İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında oldukları için, bu yasaların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlayacak önlemleri bir an önce alması, tarım alanını denetim kapsamına alacak örgütlenmeyi de hızla gerçekleştirmesi beklenmeli.
Üstelik, bu gelişmelerin sağlanması da sorunların hemen çözüleceği anlamına gelmeyecek ama çözüm için uygun yasal zeminin oluşmasını sağlamış olacak. (DK/BA)