Salgın günlerinde doğal olarak en önemli konularımızdan biri gıda. Karantina günlerinde evlerde daha fazla vakit geçirirken, yeme – içme konusunda da dikkatli olmak gerekiyor. Şu an gıdayla ilgili çok bilinmeyenli bir denklemin içindeyiz. Marketten aldıklarımızı eve getirip yıkayalım mı? Sıcak suyla mı yıkayalım, kaynar suyla mı? Deterjan kullanalım mı mesela? Tüm ambalajlı ürünleri bulaşık gibi yıkamaya gerek var mı?
Gıda Mühendisi ve bianet yazarı Doç. Dr. Bülent Şık halk sağlığını doğrudan bu konuları iki önemli yazıda ele aldı.
Bülent Şık, özetle “virüs korkusu veya kaygısı ile yiyecekleri yüksek sıcaklıkta uzun süre tutma vb. gibi aşırı pişirme işlemleri uygulamaktan kaçınmalıyız. Her zaman yaptığımız gibi, yiyecekleri nasıl pişiriyorsak, şimdiye kadar nasıl yemek yapıyorsak öyle yapmaya devam etmeliyiz” diyor.
Bülent Şık, salgın günlerinde gıda güvenliği, gıdaya ulaşım konularında yazmaya devam edecek. Ben şimdilik geçen haftanın iki yazısını buraya bırakıyorum.
TIKLAYIN / Korona Virüsü (SARS-CoV-2) Gıdalarla Bulaşıyor mu?
TIKLAYIN / Gıdaların Temizliğinde Kimyasal Kullanmak Korona Virüsü Kadar Tehlikeli
Ekim zamanı…
Gıda konusunu önümüzdeki günlerde daha da konuşacağız. Çünkü nisan ayı, ekim - dikimin başladığı ay. Karantina günlerinde ekimler nasıl olacak? Bunun yanında mevsimlik tarım işçilerinin sağlığı nasıl korunacak?
Hikmet Adal’ın konuştuğu CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda sıkıntı yaşanmaması için şu öneriyi gündeme getiriyor: “Tarım kredi kooperatifleri köylere tohum, gübre, ilaç yardımı yapabiliyor. Çiftçinin evine kadar götürebilir. Hububat ve bakliyat başta olmak üzere planlama yapıp, ekimin daha geniş alanda yapılması sağlanabilir.”
Mevsimlik işçiler
bianet yazarı Doğan Keskin de dünkü yazısında mevsimlik tarım işçileri konusunda şu önerilerde bulundu:
“Tarım işçilerinin geçici olarak ikamet edecekleri yerlerin su, elektrik, kanalizasyon gibi alt yapı olanakları temin edilmiş yerler olması sağlanmalı.
“Günümüz koşullarında virüs salgını öne çıktığından, göç veren ve alan illerin valileri, mevsimlik tarım işçileri bürolarına önlemler ve olası giderler için ek eylem planı hazırlatmalı.
“Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da bu planlara göre ek ödenek tahsis etmeli.”
Mevsimlik tarım işçileri, son genelgeyle sokağa çıkma yasağı kapsamı dışında tutuldu. Tarım Bakanlığı, 29 Mart’ta 81 il valiliğine gönderdiği genelgede işçilerin nakil ve barınma koşulları düzenlenmesini, hijyen ve koruyucu malzemelere erişiminin sağlanmasını istemişti.
Mevsimlik tarım işçileri konusunun en önemli ayağı çocuklar. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yedi yıl aradan sonra açıkladığı çocuk işgücü verilerine göre çocukların yüzde 30,8'i tarım sektöründe çalışıyor. Sadece çalışanlar değil, bir de aileleriyle bu yolculuğa çıkacak olanlar var. Normal zamanlarda bile kötü çalışma koşullarıyla baş başa kalan tarım işçilerinin salgın döneminde sağlıklı barınma, beslenme, hijyene erişim koşulları tavizsiz sağlanmalı.
Çocuk işçiler
Bu arada TÜİK’in çocuk işgücü verilerine göre 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bin. Hele de bu salgın döneminde bu sayı üzerinde çok daha fazla konuşulmayı ve gündem yapılmayı gerektiriyor. Ayşegül Özbek, yedi yıl aradan sonra açıklanan verileri Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Vakfı gönüllüsü Nail Dertli ve İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sekreteri Avukat Fırat Çiçek’le konuştu. Dertli ve Çiçek, verileri değerlendirirken sonuç olarak “çocuk işçiliğine engel olacak çalışmalar yapılması gerektiğini” vurguladı.
TIKLAYIN / "TÜİK'in Anketi, Suriyeli Çocukları Kapsamadığı için Gerçekçi Değil"
Pandemi ve eşitsizlikler
Salgın günlerinde kitlesel eşitsizlikler daha da görünür oldu. İşe gitmek zorunda bırakılanlar, mülteciler, işsiz kalanlar, zorla izne çıkarılanlar, karantina romantizmi yapabilenler ve yapamayanlar… Tansu Pişkin, salgın günlerinde herkesin konuştuğu eşitsizlikleri Bilgi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ömer Turan’la konuştu: “Pandemi eşitsiz bir toplumu etkisi altına alınca, sonuçlar da eşitsiz şekilde yayılıyor. Dahası pandemi eşitsizlikleri çoğaltıyor, eşitsizliğe çarpan etkisi yapıyor.”
TIKLAYIN / "Gündem Bağış Kampanyası Değil Vatandaşlık Geliri Olmalı"
Fakirin derdini anlatmak istedim
Evde kal çağrılarına çalışmak zorunda olduğu için uyamayanlardan biri de Malik Yılmaz’dı. Bir video çekerek neden evde kalamadığını anlattı. Gözaltına alındı. Ayça Söylemez, serbest bırakıldığını öğrenince Malik Yılmaz’ı aradı. “Fakirlerin durumunu anlatmak istedim” diyordu Malik Yılmaz ancak videosunda anlattığı durumdan daha da kötüsünü yaşadığını söylüyordu: “Üniversiteden kalan KYK borcumdan tutun, adıma haciz dosyaları var. Maaşımda bile haciz vardı. Kiramı zor ödeyecek durumdaydım şu an daha kötüsünü yaşıyorum. Fakirlerin hatırlanmasını elimizin kolumuzun bağlı olduğunu dile getirmek istemiştim.”
TIKLAYIN / “Evde Kalamıyorum” Diyen TIR Şoförü Yılmaz: Sanırım İşimden de Oldum
Salgından sonra....
Salgın ve karantina günlerinde hayatı nasıl sürdüreceğimiz de giderek büyüyen bir soru olarak hayatımızın ortasında duruyor. Pınar Tarcan, karantina günlerini ABD'nin Massachusetss Eyaletinin Boston kentinde geçiren yazar ve psikolog Gündüz Vassaf’la konuştu.
“AVM'ler için sonun başlangıcı olabilir, tüketim patolojimizi askıya aldığımız için” diyor Gündüz Vassaf: “Eğitimi etkileyebilir. Uzaktan eğitim yaygınlaşabilir. Özel eğitim soygununun da sonu olabilir…”
TIKLAYIN / Gündüz Vassaf: Tarihi Biz Yazıyoruz, Hastalık Değil
Youtube kanalımıza bekliyoruz
Ofiste bir stüdyoda yapmak için çalışmalarını sürdürdüğümüz video-söyleşilere evden çalışma döneminde başladık.
Hikmet Adal, Twitter üzerinden yapılan bir çağrıyla sağlık çalışanlarına yüz siperliği üretmek için bir araya gelen "3 Boyutlu Destek" hattının kurucularından İlker Vardarlı’ya, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu'yla da Meclis'e gelen ceza infaz teklifini konuştu.
Evrim Kepenek, İsveç’te yaşayan akademisyen Pınar Dinç’le, İsveç’teki COVID 19 tedbirlerini ve güncel gelişmeleri, psikiyatrist uzman doktor Arzu Erkan Yüce ile koronavirüs döneminde ruh sağlığını korumanın yollarını konuştu. Evrim ayrıca meslektaşımız Birgün gazetesi ekonomi editörü Ozan Gündoğdu'yla çalışma hayatına ilişkin güzel bir video – söyleşi yaptı.
İyi okumalar, iyi izlemeler…