Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Bahar ayları geldi. Bu aylar, mevsimlik göç eden tarım işçilerinin harekete geçtikleri, işin türüne göre ülkenin pek çok tarım alanlarına göç etmeye başladıkları zaman. Mevsimlik tarım işçilerinin gidecekleri yere aileleriyle birlikte hareket ettikleri için olağan zamanlarda karşılaşılan güçlüklerin ötesinde bir de virüs salgını ve salgından kaynaklanan sınırlandırmalar var. Mevsimlik tarım işçilerinin aileler olarak tarım alanlarına gitmelerinin tamamen engellenmesi düşünülmüyorsa, özel olarak alınması gereken önlemlere ihtiyaç var.
Mevsimlik göç eden tarım işçileri, çalışma koşullarını düzenleyen yasaların dışında kaldığından, mevsimlik tarım işlerinde yapılabilecek hizmetler ilk defa 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgesiyle düzenlendi. Her ne kadar 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu mevsimlik tarım işyerlerini kapsıyor olsa da, bu alanda bazı hazırlık çalışmaları dışında başlamış uygulama ve denetim bulunmuyor. Bu nedenle 2017 yılında yenilenen Başbakanlık’ın 2017/6 sayılı Genelgesi halen geçerli.
Başbakanlık’ın 2017/6 nolu Genelgesiyle, mevsimlik göç eden tarım işçilerinin uygun araçlarla seyahat etmeleri, gittikleri yerde kalacakları sağlıklı ortamlarının hazırlanması, elektrik, su, kanalizasyon gibi alt yapı hizmetlerinin temin edilmesi, temiz içme ve kullanma suyunun sağlanması, çöplerin toplanması, haşereyle mücadele, ailenin beraberlerinde getirdikleri eğitim çağındaki çocukların eğitim olanaklarının yöredeki yatılı okullarda ya da mobil olanaklarla sağlanması, sağlık hizmetlerinin organize edilmesi, yaşlılara, küçük çocuklara hizmet götürülmesi isteniyor. Bu hizmetleri organize etmek amacıyla göç veren ve alan illerde, o ilin valisi tarafından mevsimlik tarım işçileri bürosu oluşturuluyor. Büroların, illerinde yapacakları işleri her yıl için eylem planına dönüştürerek valinin onayı ile şubat ayı sonuna kadar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirmesi isteniyor. Eylem planı Bakanlık tarafından onaylandığında varsa, projeler için istenmiş ödenekler, karşılanabiliyor. Bakanlık, elektrik, su aboneliği ve kullanım bedellerini, büyükşehirlerde “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları”na, büyükşehir olmayan illerde ise, “İl Özel İdareleri” bütçelerine ödenek aktarıyor.
Kendi mevzuatları yanında 2017/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca, İl Milli Eğitim Müdürlüğü mevsimlik göç eden tarım işçilerinin beraberinde getirdikleri eğitim çağındaki çocukların eğitimlerinin devam etmesini sağlayacak önlemleri almakla, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, yaşlı, çocuk, gebe ayrımı yapmadan herkese sağlık hizmeti götürmekle yükümlü kılınıyor.
Genelgeye göre, mevsimlik tarım işçilerini göç alan ve veren illerde, 2020 yılı için hazırlanan eylem planlarında, virüs salgını koşullarında alınabilecek ek önlemlerin de düşünülmüş olması beklenir. Ancak, virüs salgınının Türkiye’ de mart ayında görülmesi ve bazı sınırlandırmaların mart ayı ikinci yarısında alınmaya başlaması nedeniyle ocak, şubat aylarında hazırlanmış projelerde bu olasılık yeterince dikkate alınmamış olabilir. Bu nedenle, virüs salgınıyla ilgili olarak bazı ek uygulamaların gündeme alınması yerinde olabilir. Bunları, “göç veren iller” ve “göç alan iller” bağlamında ele alabiliriz.
Göç veren illerde;
1. Mevsimlik göç eden tarım işçilerini gönderen illerde, işçilerin gidecekleri yöreler, o yörelere gidecek işçi sayıları, beraberlerinde götürecekleri ailenin diğer fertlerinin yaşları ve sayıları hakkında net bilgi toplanarak, gidilecek illere bildirilmesi sağlanmalı. Özellikle yerleşim planının mevcut virüs salgınına karşı, sosyal mesafe ölçüsü dikkate alınarak düzenlenebilmesi için gidecek hane sayısı ile haneyi oluşturan kişi sayılarının bilinmesinde yarar var. Bu bilgileri gerçeğe yakın elde edebilmek olanaklı. Nitekim, bu alanda önemli bir rol üstlenen geleneksel tarım aracıları (çavuş, dayı vb.) şu anda iş sahipleriyle yaptıkları görüşmeler sonucunda hangi işverenin ne kadar işçi isteyeceğini biliyor, gidecek olanları da notları arasına almış bulunuyorlardır. Bu nedenle, gidecek işçilerin, çocuk ve ebeveyn sayılarının yaşlarıyla birlikte gerçeğe yakın tespiti yapılarak gidecekleri yörelerin bağlı olduğu valiliklere bildirilmesi önemli. Böylece o ilin Valilik bünyesinde kurulan mevsimlik tarım işçileri bürosu, gelen tarım işçilerinin ve aile fertlerinin yerleşimlerini virüs salgınını dikkate alarak gerçekçi bir değerlendirme yaparak düzenleme olanağı bulabilecek, gelecek çocuk, genç ve yaşlı sayılarını bilerek, sağlanacak kurumsal hizmetleri organize etme şansı da olabilecek.
2. Virüse karşı korunmaları amacıyla, göç edecek ailelerin sokağa çıkma ve seyahat yasağı bulunan 65 yaş üstü yaşlılarının ikna edilerek evlerinde ve/veya olanaklar ölçüsünde otellerde varsa huzurevlerinde kalmaları, göçe katılmamaları sağlanmaya çalışılmalı. Bu arada son bir karar olarak 20 yaş altındakilerin de sokağa çıkma yasağı gündeme geldiğinden mümkünse, 65 yaşın altındaki büyüklerinin torunlarıyla birlikte evlerinde kalmalarının yolları aranmalı. Ancak, bu kişiler gittikleri yerlerde ekonomik katkı yapabilecek bireyler olduğundan, göçe katılmamaları için ikna edici önerilerde (iş, parasal katkı vb.) bulunulması düşünülmeli. Bu arada, mevsimlik tarım işleri 18 yaşın altındaki çocukların çalıştırılmayacakları en kötü işler olarak kabul edildiğinden, bu yöndeki çalışmalara da dolaylı katkıda bulunulmuş olacağı hatırda tutulmalı.*
3. Evlerinde aile büyükleriyle kalmaya ikna edilen okul çağındaki çocuklar için, uzaktan uygulanan eğitim çalışmalarında eksik kalmış ya da yararlanamamış çocukların eksikliklerinin kapatılabilmesi amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte olanaklar geliştirilebilir. Aynı şekilde göçe katılmamış büyükler için de beceri kazandıran ya da becerilerini ortaya koymaya olanak sağlayan faaliyetlerin ilgili kurumlardan destek alarak uygulanması sağlanabilir.
4.Gidecek işçilerin ve aile fertlerinin virüs taramasından geçirilmesi sağlanarak, virüs saptananların ve aile üyelerinin karantina altına alınarak göç etmeleri önlenmeli. Mevsimlik tarım işleri, yegane gelir kaynağı olduğundan, gelir kayıplarını telafi edebilecek tedbirler alınmalı.
3. Tarım işçilerinin ikamet ettikleri yerlerden çalışacakları yöreye nakillerinin, virüsten korunma kuralları çerçevesinde (sosyal mesafe ilkesi dikkate alınarak) uygun vasıtalarla yapılmasına özen gösterilmeli.
4.Virüs salgınından korunma bağlamında tarım aracıları ve göç edecek tarım işçilerinin araçlarda, yerleşkede, işyerleri olan tarlalarda, bahçelerde sosyal mesafe anlayışı ile başta el olmak üzere kişisel temizliğin önemi vb. konularda İl Halk Sağlığı Müdürlükleri’nden alınacak destekle bilgilendirilmeleri sağlanabilir. Tarım aracılarının gittikleri yerlerde göç eden aile fertlerinin bu kurallara uymaları konusunda sürekli izleyici ve uyarıcı olmaları istenebilir.
Göç alan illerde:
1. Mevsimlik tarım işçilerinin büyük çoğunluğu hala kendi olanaklarıyla temin ettikleri çadır ve ev eşyalarıyla birlikte göçüyorlar. Ancak, 2017/6 sayılı Başbakanlık Genelgesinde, “Valiliklerce, mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde; eğitim ve sosyal faaliyetleri ile işçilerin temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri ortak kullanım alanları olan, iklim şartlarına uyumlu, emniyetli, ekonomik, estetik ve fonksiyonel, prefabrike, betonarme ya da çelik iskeletli, yeterli büyüklükte bir bina ile elektrik, su ve kanalizasyon alt ve üst yapısı bulunan geçici yerleşim alanları oluşturulması…”nın sağlanması isteniyor.
Bu nedenle, mevsimlik tarım işçileri için oluşturulacak yerleşim alanında, kendi olanaklarıyla kurdukları derme çatma naylon barınaklarda değil, daha sonraki yıllarda da kullanılabilecek özellikte, suyu, elektriği ve kanalizasyon altyapısı oluşturulmuş düzenli, birbirine mesafeli çadır/konteynır köylerin oluşturulması sağlanabilir.
Genelgede belirtilen ortak kullanım alanları olarak tuvalet, duş ve mutfak gibi yerlerin olanaklar ölçüsünde çok sayıda ve sağlıklı koşullarda kullanmaya elverişli olarak yapılması sağlanmalı. Yerleşim alanlarının haşerelere karşı ilaçlanması, ortak kullanım alanlarının dezenfekte edilmesi, sabun gibi kişisel temizlik malzemelerinin temini sağlanmalı. Yerleşim alanlarına, virüs ve alınması gereken önlemler hakkında yazılı ve resimli eğitici panolar konulmalı.
2. Okulların tatil süresi 30 nisana kadar uzatılmış olduğundan, yeniden eğitime devam edilip edilmeyeceği belli olmamakla birlikte, virüs salgınına karşı alınabilecek önlemler de dikkate alınarak, hem kendi genelgeleri hem de başbakanlık genelgesi uyarınca İl Milli Eğitim Müdürlüğü, aileleriyle birlikte gelen eğitim çağındaki çocuk ve gençlerin eğitimlerine katkı verebilecek organizasyonlar düşünmeli. Bu konu, uzaktan uygulanan eğitim çalışmalarında eksik kalmış ya da yararlanamamış çocukların eksikliklerinin kapatılabilmesi için bir fırsat da olabilir. Kaldı ki çocuklar, aileleri ile gitmemeleri yönünde ikna edilememişlerse, okul çağındaki çocukların aileleriyle birlikte tarlada çalışacakları da kesin. Bu nedenle, mevsimlik tarım işlerinde çocuk çalışmasını önlemeye çalışan ulusal politikalar açısından da eğitim çalışmaları dikkate alınmalı.
3. Mevzuatları çerçevesinde, İl Halk Sağlığı Müdürlükleri, mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kanser taramaları ile bulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı düzenli olarak sağlık taramalarını yapmak, gebe, bebek ve çocukları izlemek, üreme ve kadın sağlığı hizmetlerini, mobil ekiplerle ya da nüfus yoğunluğuna göre sağlık personeli görevlendirerek yapmakla görevli. Genelge bu görevi vurguluyor.
Yasal olarak çizilmiş görevler arasında da bulunan salgın hastalıklarla mücadele bağlamında, yaşanan virüs salgını öncelikli olarak ele alınmalı, gelen mevsimlik tarım işçileri ve aile üyeleri kontrolden geçirilmeli, belli periyotlarla kontroller tekrarlanmalı. Salgın hastalıktan korunmanın yolları anlatılmalı. Geldiklerinde yapılan kontrollerde virüs tespit edilenlerin izolasyonu sağlanmalı.
4. Mevsimlik göç eden işçileri çalıştıracak işverenlere, gelenlerin virüs salgınından uzakta kalabilmeleri için çalışırken dikkate alınması gereken sosyal mesafenin önemi ile başta el temizliği olmak üzere kişisel temizliğin ve beslenmenin önemi anlatılmalı. Anlatılanlar ışığında, yerleşkeden tarlaya getirilirlerken, tarlada çalışırlarken, ara ve öğle dinlenmelerinde alınabilecek önlemleri alması istenebilir. Temizlik malzemelerinin, çalışılan alandaki çeşme, tuvalet vb. imkanların yeteri sayıda olmasının önemi anlatılabilir.
5. Mevsimlik tarım işleri çocukların çalıştırılmasının önlenmesi gereken öncelikli işlerden olması nedeniyle, işyerlerinde çalışmak üzere ailesiyle göç ederek gelenler arasında bulunan 18 yaş altındaki çocukların çalıştırılamayacağının işverenlere anlatılması sağlanmalı.
Sonuç olarak,
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bazı tarım işlerinin, mevsimlik tarım işçileri tarafından karşılanması ihtiyaç. Burada önemli olan yerleşik oldukları alandan ayrılarak geldikleri tarım alanlarında çalışacak olanların, yasal standartlara uygun çalışma koşulları yanında geçici olarak ikamet edecekleri yerlerin de su, elektrik, kanalizasyon gibi alt yapı olanakları temin edilmiş yerler olmasının sağlanması gerekiyor. Ancak, günümüz koşullarında virüs salgını öne çıktığından, genelgeyle önemli rol verilmiş göç veren ve alan illerin Valileri, mevsimlik tarım işçileri bürolarına, virüs salgını nedeniyle alınacak önlemler ve olası giderler için ek eylem planı hazırlatarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına göndermesi, Bakanlığın da uygun gördükleri faaliyetler için ek ödenek tahsis etmesi yerinde olacaktır. (DK/RT)
(*) -Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaşın altındaki herkesi “çocuk” olarak niteliyor (madde 1)
-Uluslararası Çalışma Örgütü’nün, 182 sayılı “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem sözleşmesi” ne göre de “Bu sözleşmenin amaçları bakımından çocuk terimi 18 yaşın altındaki herkese uygulanır”- Türkiye, 25.0cak 2001 tarihinde 4623 sayılı Kanun olarak kabul etmiş.