Peki reklam, yani BSA ne diyor? Mesajı nedir? "Korsan yazılım kullanmayın." Yani? Yani yasalara uyun. Aslında yasalara uymaya davet hukuk devletinde yadırganacak bir durum değil. Demokrasilerde beklenen davranış şekli, yasalar size uymasa dahi ona uymanız ve değişmesi için demokratik mücadele sürdürmenizdir.
BSA da bunu yapıyor ve insanları yasaya uymaya çağırıyor. Peki bu kuruluş kim? Bu kuruluş Microsoft, Oracle, Adobe gibi firmaların oluşturduğu bir birlik. Bu birliğin Türkiye'de böyle bir çalışma yapabilmesi için yasalarımıza göre kayıt yaptırması gerekiyor. Dernekler Yasası'na göre, bir kâr gütmeyen kuruluş veya bir adi işletme ya da bir şirket olarak. BSA bu kaydı yaptırmış ve yasalara uymuş mu? Hayır.
O halde BSA yasadışı ve korsan.
Korsan sözcüğü BSA'ya uyuyor. Neden? Korsan, yasal olmayan, kuvvet kullanarak çıkar sağlayandır. O halde izinsiz yazılım kullanan asıl korsan tanımına uymuyor. Çünkü izinsiz yazılım kullanan bir boşluğu değerlendiriyor ve en azından zor kullanmıyor. Ancak uymasa da bu söyleyiş dile ve Türk Dil Kurumu sözlüğüne izinsiz müzik veya yazılım elde eden ve kullananlar için de yerleşmiş. Ama biz biliyoruz ki asıl korsan olabilmek için yasadışı olmak, zor kullanmak ve bu yolla çıkar sağlamak gerek.
BSA'nın herhangi bir yasal statüsü yok. BSA diye bir organizasyon yasaların herhangi birinin tanımına göre kurulmuş değil. O halde BSA yasadışı.
BSA "bilinçlendirme" adını verdiği reklam, ilan gibi çalışmalarında silah ve kelepçeyle insanları tehdit ediyor. Ayrıca insanların bürolarına, işyerlerine yasadışı yazılar veya elektronik postalar gönderip onların yazılım envanterini istiyor. Baskın yaptığı işyerlerini yasaya aykırı olarak basına bildiriyor ve/veya kendi İnternet sitesinden duyuruyor, bu yolla gözdağı verme ve tehdit yöntemine devam ediyor. O halde BSA zor kullanıyor.
BSA bütün bunları ne için yapıyor? Çıkar sağlamak için. Yani izinsiz kullanımına izin verilerek yıllarca insanların alışmasının sağlandığı yazılımların artık vazgeçilmezliğini düşünerek, artık "ya paranız ya canınız" deme cüretini gösteriyor. Bu varolan sistemin "tehdit ekonomisi" mantığına çok da ters değil.
BSA tam bir çete gibi hareket ediyor ve bu kanunsuz gidiş 10 senedir ne yazık ki hukuk devleti olduğunu varsaydığımız Türkiye Cumhuriyeti'nde sürüyor.
Oyun bozuldu
Linux Kullanıcıları Derneği (LKD) Genel Sekreteri Türker Gülüm'ün teşhir etmesiyle BSA'nın oyunu bozuldu ve Hürriyet gazetesinde "Korsanla savaşan BSA asıl kendi korsanmış" dendi. Türkiye asıl korsanı 10 sene içinde fark etti.
Bilişim '06 etkinliğinin sponsorları arasında yer alan BSA, "Lisans ve Yazılım Hakları" toplantısında karşısında Linux Kullanıcı Derneği üyelerini buldu. BSA avukatı sorulara yanıt verirken oldukça sıkıldı; bir "var" dedi; bir "yok".
Ben de diyorum ki BSA bir varmış bir yokmuş diyerek 10 yıldır bizi uyuttu. Bir millet uyanıyor filmini bir daha seyretsek uyanır mıyız bilemiyorum ama bu uyutmaların sonu gelmeyecek.
Linux Kullanıcıları Derneği geçen seneki şenlikte "Korsan Değil Özgür Yazılım Kullanın" dedi. TBD nin etkinliğinin sloganıysa ortak akıl. Ortak akıl özgür ve mülkiyetsiz akıl demektir. Bu, uyuyarak mümkün değil.
Özgür Yazılım'da uyutma ve uyandırma servisi yok. Yerine size ait olan bir saat var ve istediğiniz saatte uyumakta ve uyanmakta serbestsiniz. (AA/TK)