“Dayıbaşı Vakası''
Akşehir Devlet Hastanesi önünde bekleyen yaralı yakınlarından Mesut Yiğit, tarım işçilerini dayı başı aracılığıyla iş bulduğunu belirtti. Yiğit, dayı başı olan kişinin işverenden 50 lira aldığını yol parası ve kendi komisyonunu çıkarttıktan sonra işçilere 30-35 lira ücret ödediğini öne sürdü. Yiğit, ”Dayıbaşı ne kadar fazla adam götürürse o kadar para kazanacağı için midibüse fazla yolcu bindiriyor” dedi.” (Milliyet, 31 Ekim 2014)
Yerin altındaki babalara ağlarken Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nden elma bahçesinde çalışan işçileri Gelendost’a götüren midibüs kaza yaptı. Kazada 17 kişi öldü, 28 kişi yaralandı. Ölü ve yaralıların çoğu evlerine ekmek götürmek için didinen kadınlardı. Kazada ortaya çıkan bir ayrıntı ise herkesi şoke etti. 'Dayıbaşı' daha çok para kazanmak için 24 kişilik midibüse 46 kişi bindirdi ve hayatını kaybedenlerden çoğu araca jandarma kontrolünü geçtikten sonra bindi.” (Hürriyet, 31 Ekim 2014)
“Isparta'da katliam gibi kaza: 15 ölü, çok sayıda yaralı
Isparta'nın Yalvaç İlçesi'nden, elma bahçesinde çalışan işçileri Gelendost'a götüren minibüs şarampole yuvarlandı; 15 kişi hayatını kaybetti, 28 kişi ise yaralandı” (Cumhuriyet , 31 Ekim 2014)
Ne yazık ki günlerdir Ermenek maden kazasına odaklanmışken, Isparta’dan başka bir ölümlü olay haberi geldi. Bir tarafta 18 maden işçisi su ve göçük altında kalmışken, bu defa tarım işçilerini çalışacakları yerlere götüren araba devrildi ve 18 kişi maalesef hayatını kaybetti.
Gazete haberlerini bilerek alıntıladım. Kazada hayatlarını kaybedenlerin, elma bahçelerine elma toplamak üzere götürülen kadın işçiler olduğu belirtiliyor ama olaydan trafik kazası olarak söz ediliyor. Konu işçi işveren ilişkisi içinde değerlendirilmiyor.
Halbuki haberin içinde, işçi başına bahçe sahibinden 50 TL alan ve içinden servis parası dahil 15 TL keserek işçilere 30-35 TL veren dayıbaşından söz ediliyor. Yani, kazada ölenler, elma toplamak üzere elma bahçelerine götürülen tarım işçileri. Organize eden, mevsimlik tarım işçiliğinin önemli bir unsuru olarak yerel adıyla dayıbaşı denilen aracı.
Yönetmelik ne diyor?
Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) tarımda iş ve işçi bulma işini gören aracılarla ilgili yönetmeliği var. Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği’ne göre, işçiye iş bulan ve onlar adına işverenle sözleşme imzalayan aracı, Kurumdan izin almadan aracılık yapamaz (m.5/3). Aracı, iş bulma karşılığında sadece işverenden ücret alacak, işçilerden alamayacaktır (m. 5/4).
Yönetmeliğe göre aracılar; işveren ve işçiler arasında düzenlenecek örneği yönetmelik ekinde bulunan sözleşmenin bir örneğini 10 gün içinde Kuruma verecek, işçilerin, konaklama yeri ile işyeri arasındaki ulaşımını uygun araçlarla güvenilir bir şekilde sağlayacak, işverenle birlikte bu durumu kontrol edecek, ücretlerin işverence işçilerin kendisine ödenmesini sağlayacak, işçilerin günlük brüt kazançları, 4857 sayılı İş Kanununun 39. maddesinde belirtilen asgari ücretin altında belirlenemeyecektir (m.11).
Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere, kazada hayatını kaybeden elma toplayan kadınlar, tarım işçisidir. Dayıbaşı denilen kişi bu işi yapabilmek için Kurumdan izin alması gereken aracıdır. Elma bahçesinin sahibi de, işverendir. İşçi işveren ilişkisi vardır.
Uygulama nasıl?
Ancak, medyaya yansıyan haberlerden anlaşılacağı üzere, ücretler işçilere değil dayıbaşına ödeniyor, dayıbaşı da işçilerin ücretlerinden kesinti yapıyor.
Ve en önemlisi, konuyla bağlantılı olan yanıyla işçilerin konaklama yerleri ile işyeri arasındaki ulaşımı uygun araçlarla ve güvenilir bir şekilde sağlamakla yükümlü olduğu halde, bizzat kendisi uygunsuz, güvenilir olmayan bir araçla taşıma işini yapıyor.
Üstelik, daha fazla kazanç için servis aracına 24 kişi yerine 46 kişi bindiriyor.
Bilmiyorlar (mı)?
Bu ilişkide, büyük bir olasılıkla elma bahçesi sahibi kendisini işveren olarak görmüyor. Aracı da, ancak Kurumdan izin belgesi alarak, koşulları belirlenmiş bir sorumlulukla bu işi yapabileceğini bilmiyordu.
Hatta servis işini de, uygun ve güvenilir olmasını sağlamakla yükümlü olduğunu bilmeden, tarım işçilerine iş bulduğu için alacağı ücretin dışında ikinci bir gelir kapısı olarak gördüğü için yapıyordu. Elma toplayan kadın işçilerin de, yasal hakları olabileceği akla gelmiyor.
''Vahim bir trafik Kazası''!
Zaten, trafik kazasından iş kazası olarak söz eden de yok.
Ancak, trafik kazası denilen olay, işin görüleceği yere evlerinden servisle götürülen tarım işçilerinin işyerine giderken yolda meydana gelen kazada hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle, tıpkı maden kazasında olduğu gibi aslında bir iş kazasıdır.
Ama hayatlarını kaybedenler, sadece elma toplayıcısı kadınlar olarak değerlendirildiklerinden olsa gerek, meydana gelen kaza, iş kazası olarak görülmedi. Büyük olasılıkla vahim bir trafik kazası olarak da kalacaktır. (DK/BA)