İklim aktivizminin en büyük yıldızlarından biri olan Greta Thunberg adeta bir küresel kişilik haline dönüştü.
Şubat 2018’de Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD), Florida-Parkland’deki Marjory Stoneman Douglas Lisesi'nde gerçekleşen silahlı saldırılar sonucu 17 öğrenci ve öğretmen yaşamını yitirmişti.
Bu olay sonrası liseli genç aktivistler okula geri dönmeyi reddederek, silah denetimi sağlamak amacı ile “Yaşamımız için Yürüyüş” hareketini düzenlemişlerdi, Greta da bu olaydan esinlenerek Ağustos 2018’de ilk kez İsveç parlamentosu önünde iklim krizini protesto eden döviziyle oturma eylemi yaptı, dünyadaki öğrencilere çağrıda bulunarak, harekete geçmelerini sağlamak için her hafta Cuma günleri okula gitmeyerek bu eylemini tekrarladı, “Gelecek için Cumalar” (Fridays for Future) sloganı ile sosyal medyada büyük bir kampanyaya öncülük etmiş oldu.
Bu oluşum, Belçika, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere, dünyada en az 100 ülkede destekçi buldu kendisine. İstanbul’da ise grev için buluşma noktası Maçka Sanat Parkı oldu.
Bilindiği üzere, 2010'ların başındaki Arap Baharı protestolarından bu yana, sosyal medya, aktivistler için paha biçilmez bir mecra. 2013 yılında polisin Afro-Amerikalılara uyguladığı şiddetin görünürlüğünün artmasıyla başlayan #BlackLivesMatter ile 2017 yılında Harvey Weinstein’a yönelik suçlamalar sonrası düzenlenen #MeToo hareketleri marjinalize olmuş insanların seslerini duyurmalarına olanak sağlamıştı.
Sosyal medya ve mizah
Sosyal medya, iklim değişikliği aktivizmi için önemli bir alan; enformasyon yayılımına, lojistik desteğe, katılıma ve “e-hareketlere” katkıda bulunduğu gibi, şüphesiz radikal siyasette de rol oynuyor.
İsveçli genç, sosyal medyada, çevresel tehditler hakkında farkındalığı artırmak amaçlı düzenli güncellemeler paylaşarak, sadık bir destekçi grubu oluşturdu.
Ancak hakkında bir sürü spekülasyon ve dezenformasyon da yayıldı. Örneğin; İsveçli bir ağ teknisyeni olan Emmy Slinge’in silah kullandığı videonun Time tarafından ‘2019 Yılın Kişisi’ seçilen İsveçli Greta Thunberg’a ait olduğu iddia edildi ancak sonradan bunun gerçek olmadığı teyit edildi.
İngiltere'nin Leeds Üniversitesi'nde çalışan çevre bilimci Harriet Thew, Thunberg ve diğer genç iklim aktivistlerinin geleneksel, ağaç sever çevreciler olmadıklarını, birçoğunun iklim değişikliği ile mücadeleyi küresel adalet meselesi olarak gördüklerini ifade ediyor.
Diğer yandan, Greta sosyal medyayı adeta bir mizah aracı olarak çok ustaca kullanıyor. BBC’deki bir yarışma programında yarışan oyuncu Amanda Henderson’a, ‘İsveçli iklim aktivisti öğrenci’nin adı sorulduğunda, yarışmacı Sharon diye yanıt verince, Greta, Twitter profilindeki adını Sharon olarak değiştirdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Greta, öfke kontrolü sorunu üzerinde durmalı, sonra bir arkadaşıyla eski moda güzel bir filme gitmeli” açıklaması üzerine bu kez Greta profiline, “Öfke kontrolü üzerine çalışan bir ergen, şu an arkadaşıyla eski moda güzel bir film izliyor” ifadelerini ekledi.
Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun, ‘basının bu haşarı velede bu kadar yer vermesi şaşırtıcı’ açıklamasının ardından, bu sefer de Portekizcede velet anlamını taşıyan ‘pirralha’ sözcüğünü profiline ekledi.
Siyasilerin mizojoni merakı
Greta gerek siyasiler, gerek devlet adamları ve bizzat ABD başkanı Trump tarafından hedef tahtasına kondu hatta zaman zaman düşmanlaştırıldı. Özellikle de Asperger sendromu olduğunu açıkladığında, saldırıların açık hedefi haline geldi. Oysa Asperger’li olmak ile iklim aktivisti olmak arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir ki?
Kanadalı siyasetçi Maxime Bernier’in, 16 yaşındaki Greta Thunberg için attığı tweet şöyle;
“… Açıkça zihinsel olarak kararsız. Sadece otistik değil, obsesif-kompulsif, yeme bozukluğu, depresyon ve uyuşukluktan da muzdarip ve sürekli bir korku durumunda yaşıyor”.
Greta hakkında “Akli dengesi yerinde olmayan”, “milenyumlu ucube”, “histerik ergen” ve “duygusal” ifadeleri kullanılırken, aktivizmi de “Orta çağ cadı büyülerine” bile benzetildi.
- ABD’li muhafazakâr yorumcu ve yazar Dinesh D’Souza, Nazi bayraklı bir propaganda afişiyle Greta’nın fotoğrafını yan yana koyarak, “Çocuklar –bilhassa örgüleri ve kırmızı yanaklarıyla beyaz İskandinav kızları- sıklıkla Nazi propagandasında kullanıldı. Goebbels’in eski yöntemi’ Bugünün ilerici solu bu oyunu hâlâ 1930’ların solundan öğreniyor gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
- Bolsonaro, "Greta yerlilerin Amazon'u savunmak için hayatını kaybettiğini söylüyor. Basının böyle bir velede yer ayırması gerçekten etkileyici.".
- Birleşmiş Milletler (BM) zirvesinden kısa bir süre sonra Başkan Donald Trump alaycı bir şekilde tweet attı: “Parlak ve harika bir geleceği dört gözle bekleyen çok mutlu bir genç kız gibi görünüyor. Onu görmek güzel!”
Trump yönetimi sempatizanı ve iklim krizi inkarcılığı ile tanınan ABD'li Institut Heartland, hiç vakit kaybetmeden 19 yaşındaki Alman Naomi Seibt ile anlaştı. Seibt, YouTube kanalı üzerinden iklim krizi ile mücadele edenlere karşı karşıt videolar hazırlayarak adeta “Trump yönetiminin Greta’sı” olarak kullanılmaya başlandı.
Diğer Genç Kadın Aktivistler
- Seattle'da yaşayan 17 yaşındaki iklim aktivisti Jamie Margolin, Zero Hour adlı gençlik iklim çalışmalarının kurucuları arasında yer alıyor.
- Douglas Lisesi katliamından kurtulan ama 17 arkadaşını silahlı şiddete kurban veren Gonzalez, silah kontrolü aktivizminin en popüler yüzü.
- Nijeryalı 25 yaşındaki iklim aktivisti Oladosu Adenike, “Ülke içinde yerinden olmuş insanlar, çiftçi-çoban çatışmaları, güvensizlik- hepsinin sorumlusu iklim değişikliği” diyor. Ayrıca gıda fiyatlarındaki artış, çiftçileri topraktan uzaklaştıran sel, ekin verimini etkileyen kuraklıklar ve aşırı yağışı da listesine ekliyor.
- 17 yaşındaki iklim aktivisti Xiye Bastida iklim adaleti aktivisti olacaklara Twitter hesabından ipuçları verdi.
- 11 yaşındaki iklim aktivisti Lilly Platt, Brezilya’da Amazon yerlilerinin ormansızlaştırmaya karşı konuşmalarının yer aldığı bir videoyu Twitter üzerinden paylaşmasının ardından yalnızca bir saat sonra trol hesaplar, paylaşımının altına cinsel içerikli yorumlar yazdılar. Yaklaşık dört milyon insanı harekete geçirdikleri için bu genç kadınların hesapları ya hackleniyor ya da ölüm tehditleri ile karşı karşıya kalıyorlar.
Gençlik
Gençlik aktivizminin dikkat çekici yükselişi, kamusal ve politik eylem talebi hakkındaki bilinci artırdı.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar Gençlik dönemini 15-24 yaş grubu olarak kabul etmekteler ancak gençlik sadece bir yaşı değil, kapasiteyi ve perspektifleri genişletme ile karakterize edilen ve yetişkinliğe geçişle ilgili kişisel zorlukların yanı sıra, gelişimsel bir aşamayı da temsil etmekte. Hatta gençliği “siyasi ve tarihsel bağlamla ilişkili sosyal bir statü” olarak da tanımlamak mümkün.
Demografik bir kategori olarak gençlik, çeşitli inanç, değer, dünya görüşü ve gelecekle ilgili beklentileri içerir. Gençlik tutumları cinsiyet, sınıf, sosyal beklentiler, etnik köken, yaşam seyri, değerler ve eğitimden etkilenebilir, tüm yaş gruplarında iklim değişikliği ile etkileşimi etkileyen faktörler aynıdır.
İklim kriziyle ilgili mesajların ve bilgilerin nasıl şekillendirildiği, gençlerin algı ve tepkilerini etkileyebilir. İklim değişikliğinin yaklaşmakta olan bir çevresel felaket olarak çerçevelenmesi, hayal kırıklığına, ilgisizliğe ve hareketsizliğe veya çaresizliğe katkıda bulunabilir. Bununla birlikte, bir yandan da umut, katılım ve başa çıkma duygusu da yaratabilir.
Paul Herrera, “Fridays For Future: The Social Media Impact of Greta Thunberg” başlıklı makalesinde, Greta'dan bahseden kullanıcıların sadece yüzde 1.4' ünün 17 yaş ve altında olduğunu, çoğunluğunun yüzde 70'inin 35 yaş ve üstü olduğunu yani sanılanın aksine, sosyal medyadaki etkisinin akranları arasında değil, daha çok yaşlılar arasında olduğuna yer verdi. Alanda gençlerden büyük destek alan Greta’ya çevrimiçi destek verenlerin çoğu orta yaş grubu idi.
Greta'nın iklim değişikliği hareketi ilk kez İsveç'te başlamış olsa da “Gelecek için Cumalar” resmi web sitesine göre, Twitter'da bu hareketi en çok tartışan (% 16.6) ve aynı zamanda #FridaysForFuture etiketini en fazla kullanan (% 21) İngiltere, 159 katılımcı ülke arasında 5. sırada yer almaktadır.
Greta Etkisi
Greta Thunberg, dünya sahnesinde ve şüphesiz en çok da sosyal medyada kısa sürede tartışılmaz bir etki yarattı.
İngiliz medya düzenleyicisi Ofcom, 2019’da 3500 ‘den fazla kişiyle yaptığı anket sonucu, 5-15 yaş arası İngiliz çocukları arasındaki dijital medya kullanımının bir önceki seneye göre yüzde 12 den yüzde 18’e varan bir artış kaydettiğini, ayrıca 12-15 yaş arası gençlerin yüzde 10'unun sosyal medya dilekçesi imzalayarak daha önce hiç olmadığı kadar çevrimiçi katılım gerçekleştirmesini "Greta Etkisi" olarak açıkladı.
Çocuklar ve İklim Krizi İklim Eylem Zirvesi'nin ana kahramanı Greta Thunberg'di, ancak tabii ki Greta tek değil, onun gibi bir sürü daha genç var. Örneğin #ChildrenVsClimateCrisis etiketi, iklim mücadelesinin başka bir kilometre taşı. #ChildrenVsClimateCrisis #Climatestrike #fridaysforfuture gibi etiketler dünyanın dört bir yanındaki çevre aktivistlerinin; iklim adaleti, hava kirliliğinin ortadan kaldırılması, karbon emisyonlarının azaltılması ve gezegenin kurtarılması talebinde bulunduğunu gösteriyor.
# Schoolstrike4climate etiketi de Greta'nın BM üye ülkelerine yaptığı konuşmadan çok önce genç iklim aktivistleri tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştı.
Amazon yağmur ormanları hala yanıyor ve deniz seviyeleri yükseliyor, “Biyosferi bencil olduğumuz için değil, farkında olmadığımız için yok ediyoruz” diyen bu genç artık bizlere “uyanın ve harekete geçin” diyor, Greta’nın söylediklerine kulak vermektense, bizlere ondan nefret etmek daha kolay geliyor.
Su altında kalan adalardan tutun, Asya ve Afrika'nın kurak ovalarına kadar, kadınlar ve çocuklar, öncelikle Güney küredeki cinsiyet eşitsizliği nedeniyle, küresel ısınma krizinin ağır yükünü çeken kesim. Birleşmiş Milletler, iklim krizi nedeniyle yerinden edilenlerin yüzde 80'inin kadın olduğunu, bir başka deyişle 'iklim mültecilerinin' çoğunluğu oluşturduğunu ifade ediyor.
Güçlü bir konuşmacı olan Greta, başarısını yalnız sosyal medyayı iyi kullanmasına değil kalıcı bir etki yaratma hünerine de borçlu. İklim krizi gerçeklerini ve okul grevcileriyle ilgili tüm dünyadaki haberleri sosyal medyadan paylaşan Greta'ya gelen yorumlar şöyle: "Sen bir kahramansın güzel insan "; "Sen bizim ilham kaynağımızsın"; "Dünyanın daha fazla Greta'lara ihtiyacı var".
Greta #climatestrike etiketi ile iklim değişikliği konusundaki tartışmayı bireysel çözümlerden, sistemik adaletsizlik sorunlarına taşıdı. “Bundan çıkaracağımız iyi sonuç, etki yaratabildiğimiz gerçeği!. Demek ki aktivizm işe yarıyor. Sokaklarda görüşmek üzere!” vs. gibi verdiği mesajlarda hep bir direniş ve umut var. Ama asıl başarısı; olgu temelli anlatımı benimsemiş olmasından kaynaklanıyor.
Söylediği her şeyin, anlatısının merkezinde gerçekler var. Diğer yandan Greta duygularının, tutkusunun ve hatta kırılganlığı sayesinde söyledikleri ve yaptıkları daha net, görünür kılınıyor. Aslında yaşamında bir sürü kısıtları var ama bunların hiçbiri onu durdurmadı. 17 yaşında bir genç, henüz hiçbir alanda uzmanlık sahibi yok, ne görünür bir desteği var, ne de büyük miktarlarda parası.
Greta, iklim değişikliği ve bunun dünyanın geleceği üzerine etkisiyle ilgili sorunları çok net biçimde ortaya koyuyor, bununla da kalmıyor, insanları eyleme geçirmek üzere planlar ve çözümler sunuyor. Böylelikle de kalıcı bir etki bırakmış oluyor.
Instagram’da 10 milyon, Twitter’da ise 4.1 milyon takipçisi olan Greta’nın etkisini sağlıklı analiz etmek için iklim değişikliği sorununun niteliğini ve yarattığı algıyı da dikkate alınmalı. Greta’nınki bir meydan okuma, dünyadaki tüm siyasi bölünmelerin, ulusal sınırların ve özel çıkarların üzerinde ve ötesinde, partizan olmayan masumane bir meydan okuma. Bu meydan okumaya gereksiz anlamlar ve komplo teorileri yüklememeli aksine bunu, belirli bir kariyer için yatırım yapma amacı taşımayan genç bir öğrencinin eylem çağrısı olarak okumalı.
Korona virüsü ve Greta
Greta paylaşımlarında, korona virüsün insanlığın karşılaştığı en büyük kriz olduğunu, ancak insanların iklim değişikliği ile ilgili olarak hala “kamuoyu bilinci yaratması” ve “değişimi savunması” gerektiğini vurgulayarak şunları ifade etti; "Uzmanların dediklerini dikkate alıp uygulamalıyız. Biz gençler bu virüsten en az etkilenen kesimiz ancak en savunmasız kişilerle dayanışma içinde toplumumuzun ortak çıkarına uygun biçimde hareket etmemiz önemlidir."
Greta her fırsatta tüm dünyanın koronavirüs (Covid-19) salgınına odaklanmasının iklim krizi gerçeğini ortadan kaldırmadığını ve her iki kriz ile beraber mücadele edilmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Günümüzde çok sayıda araştırmacı, aslında biyoçeşitliliğin insanlık tarafından yıkıma uğratılması sonucu, COVID-19 gibi yeni virüs ve hastalık koşullarının oluştuğunu düşünmekte. 'Taşma: Hayvan Enfeksiyonları ve Yeni Pandemiler' kitabının yazarı David Quammen’ın söyledikleri önemli.
"Tropik ormanları istila ettik. Vahşi yaşam alanlarını istila ettik. Ekosistemleri bozuyoruz ve virüslerin doğal ev sahiplerini öldürünce onlar da yeni ev sahipleri aramaya başlıyor. Biz bu bilinmeyen virüslerin yeni yaşam alanları haline geliyoruz”
Greta Thunberg, kendisinde ve babasında ortaya çıkan bazı semptomların muhtemelen Covid-19 pozitif olduklarının göstergesi olduğunu söyleyerek, "Bir risk grubuna ait olmayan bizler çok büyük bir sorumluluğa sahibiz," diye Instagram'da duyurarak kendilerini tecrit ettiklerini açıkladı. Bu açıklama da tamamen gençlere ve kendilerini risk grubu olarak görmeyen kitleye “izole olun” açık mesajıydı.
Genç iklim değişikliği aktivisti Greta Thunberg, BM ile birlikte çocukların koronavirüsten korunmasına destek olmak amacıyla sabun, maske ve eldiven kampanyası başlattı ve iklim değişikliği mücadelesi için topladığı bağışların 200 bin dolarını da UNICEF’e bağışladı.
Thunberg’in açıklamasında, “İklim krizi gibi, koronavirüs salgını da bir çocuk hakları krizidir. Günümüzde ve uzun vadede bütün çocukları etkileyecek, ancak en fazla etkilenen savunmasız gruplar olacak. Çocuklar COVID-19 sonucu ortaya çıkan gıda kıtlığı, kısıtlanan sağlık hizmetleri, şiddet ve eğitimsizlikten derin şekilde etkilenecek” ifadeleri yer aldı.
İklim Krizi Haberciliği
Medyanın mülkiyet yapısından bağımsız iklim gazeteciliğini irdelemek yanlış olur ve eksik kalır. Hem küresel hem de ulusal ölçekte medya patronlarına baktığımızda; maden, termik santral, doğalgaz, enerji yatırımı gibi farklı alanlarda yatırımları olduğunu görüyoruz.
Devletin ideolojik aygıtı olan medyanın bu tür sahiplik ilişkileri içinde zaten bu haberleri görmeyi beklemek hayal olur. İklim krizi, yaygın medyada çoğunlukla marjinalize edilmekte hatta bazı popülist politikacılar, iklim krizinin komplo teorisi olduğunu iddia edip, konunun üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bu yarı doğal yarı insan yapısı felaketlerin haberleştirilmesinde en önemli tuzaklardan biri felaket tellallığı yapma.
Çarpıcı terminoloji esin kaynağı
Marka uzmanı Aaron Hall, iklim değişikliği için insanları harekete geçirmeleri ve davranışlarını değiştirmeleri için ilham verecek alternatif terimler bulmak gerektiğini söylüyor; 'iklim kaosu', 'küresel erime' ‘Büyük Çöküş’ gibi.
Mayıs 2019'da Guardian gazetesi "iklim değişikliği" terimi yerine "iklim krizine" atıfta bulunacağını açıklamıştı ama zaten BM Genel Sekreteri António Guterres bu terimi, Eylül 2018'deki bir konuşmasında kullanmıştı. Ayrıca "biyolojik çeşitlilik" yerine "vahşi yaşam", “küresel ısınma” yerine bu işin doğal bir süreç olmadığını, insan etkisiyle olduğunu vurgulayan “küresel ısıtma”, “balık stoku” yerine, balıkları metalaştırmadan, bir canlı olduklarını hatırlatan “balık nüfusu” “iklim şüphecileri” yerine, “iklim inkarcıları” güncellenerek yeni terminolojide yerini aldı.
Öneriler
- Farklı bakış açıları, kaynaklar ve veriler kullanın.
- Çözüm olasılıkları sunun.
- İklim krizi farklı toplulukları farklı şekillerde etkileyecektir ve toplulukların birbirlerinden öğrenebilecekleri şeyler olabilir. Etkilenen insan hikayelerine yer verin sadece 'Biz' ve 'Onlar' hikayesi değil.
- İdeolojik ön yargılardan da kurtulun.
- Duyguya yönelik haberlerden ziyade bilgiye yönelik, karşılaştırmaya muhakemeye yönelik haberler yapılmalı
- Çözüm gazeteciliği iklim krizi ile çok daha önemli hâle gelmeli, çünkü insanlar felaket haberleri okumaktansa bu felaketi nasıl önleyebileceklerini öğrenmek isterler
- İnsanları kurban veya kahraman gibi göstermeyin.
- Başarı hikayeleri insanlara iyimserlik ve umut aşılıyor.
- İnsanlar özellikle aktivizmden ve gündelik kahramanlıklardan etkileniyorlar. Greta buna önemli bir örnek; Greta’nın söylemlerinin medya aracılığıyla aktarılması bir sürü insanı eyleme geçirmeyi sağladı. Somut olarak bir bireyle başlayan hareketler sonradan kolektif eylemlerle devam etti.
- Çevre mücadelelerine yerel gazetecilere önemli görev düşüyor, yerel haberlerle insanlar daha fazla ilgileniyor, meseleyi kavramak açısından önemli, yerel deneyimlere global bir perspektiften bakmanın önemine vurgu yapmak lazım.
- İnsanlara daha pozitif bir noktadan hikayeleri anlatmak, iklim için mücadele edersen ne olur mesajını vermek.
- aktif bir katılımcı olmalarını sağlamak (public journalism)
- yerel deneyimlere global bir perspektiften bakmanın önemine vurgu yapmak lazım.
Olumlu çözümlere odaklanan haberlere, okuyucuların daha çok katılımı sağlama olasılığı yüksek. Texas ve Pennsylvania Üniversiteleri tarafından yapılan araştırmalarda, aşırı derecede olumsuz olan haberler karşısında okurların umutsuzluğa düşüp, bu haberlere karşı ilgisiz kaldıklarını, olumlu haberleri okuyarak kendilerini iyimser hissettiklerini ve bu haberleri aileleriyle paylaşmak konusunda da hevesli olduklarını açıkladı. (YGİ/APA)