29-31 Ekim tarihleri arasında Batı Balkanlar ve Türkiye’den genç aktivistler, araştırmacılar ve gazeteciler, İstanbul’da düzenlenen “Genç Liderler için Medya Okuryazarlığı ve Aktivizm Akademisi” için bir araya geldi. Etkinlik, katılımcıların kendi topluluklarında MIL (Medya ve Bilgi Okuryazarlığı) ve medya aktivizmini geliştirmeleri için bağlantılar kurmaya ve onları güçlendirmeye odaklandı.
İki buçuk gün süren etkinlikte, Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk, Kosova, Kuzey Makedonya ve Türkiye’den gelen 29 genç ve medya STK temsilcisi, ülkelerindeki ifade özgürlüğü ve medya ortamları üzerine deneyim ve bilgiler paylaştı. Katılımcılar, bölgedeki medya profesyonellerinin karşılaştığı ortak zorlukları ele almak ve gençlerin medya okuryazarlığını güçlendirerek özgür, kaliteli gazeteciliği nasıl destekleyebileceğini keşfetmek amacıyla Türkiye’ye geldiler.
Aralarında Sırbistan’dan sosyolog, araştırmacı ve toplumsal cinsiyet ve medya konularında uzman Hristina Cvetinčanin Knežević de vardı. “Feminizam iz teretane” (Spor Salonundan Feminizm) adlı Instagram sayfasını feminist güçlenmeyi teşvik etmek amacıyla kuran Hristina, Akademi’de edindiği bağlantılar ve bilgileri kullanarak kendi medya kuruluşunu kurmak istediğini belirtti.
“Sırbistan’daki en büyük sorunlardan birinin, kadın haklarının durumunu herkesin anlayabileceği bir dille ve günlük sorunlara değinerek bilgilendiren güvenli bir alanın eksikliği olduğunu fark ettim” diyen Hristina, aynı zamanda Kadına Karşı Şiddete Karşı Gazeteciler grubunun bir üyesi ve Elle, BIRN, Media Diversity Institute, Mašina gibi kuruluşlarla serbest gazeteci olarak iş birliği yapıyor.
Kariyerinin başında ihtiyaç duyduğu desteği genç kadın gazetecilere sağlayacak bir mecra kurmayı arzulamanın yanı sıra, feminizm ile ilgili konularda nitelikli haberciliğe yer veren bir platform oluşturmayı da hedefliyor.
“Bu, gazetecilik zanaatını öğrenebileceğiniz; emeğinizin sömürülmediği, yani yaptığınız iş için ödeme alabileceğiniz, aynı zamanda feminist değerlerle yönlendirilen bir alan olurdu.”
Kuzey Makedonya’dan genç bir aktivist, yazar ve araştırmacı olan Bojan Lazarevski, İstanbul’da kurduğu bağlantıların gelecekte yapacağı çalışmalar için değerli olacağına inanıyor.
“Bu etkinlik tüm Batı Balkan ülkelerinden ve Türkiye’den katılımcıları içerdiği için, gelecekte faydalı olacak en büyük yararlardan biri birbirimizle bağlantı kurmak oldu. En azından her ülkeden ulaşabileceğim ve gelecekte iş birliği yapabileceğim veya bu ülkelerdeki durum hakkında spesifik sorularım olduğunda danışabileceğim kişilerle tanıştım.”
İfade özgürlüğünü savunmada gençliğin hayati rolü
İstanbul’daki Bölgesel Akademi, Batı Balkanlar ve Türkiye’de medya özgürlüğü ve medya bütünlüğüne ilişkin trendler ve zorlukları daha iyi anlamalarını sağlamak amacıyla STK’ların, medya profesyonellerinin, genç aktivistlerin ve vatandaşların kapasitesini güçlendirmeye odaklanan bölgesel “Our Media” projesi kapsamında düzenlendi.
Projeyi yürüten ana kuruluş olan Mediacentar Sarajevo’nun finans direktörü Maida Muminović, Akademi ile partner kuruluşların, ifade özgürlüğü ile ilgili gelişmelerde genellikle farkındalık yarattıkları ve harekete geçirdikleri STK çevrelerinin ötesinde, toplumun her kesiminden insanlarla birlikte özgür ve bağımsız medya mücadelesinde müttefikler yaratmayı amaçladığını belirtti.
“Katılımcılarımızın paylaştığı şey, özgür medyanın geleceği, ifade özgürlüğünün geleceği ile ilgilenmeleri ve temel düşünce ve konuşma özgürlüğümüz için iyi bilgilendirilmiş savunucular olmaya açık olmalarıdır. Akademinin katılımcıları, farklı eğitim ve mesleki geçmişlere sahip genç profesyoneller. Aramızda gazeteciler var ama aynı zamanda politikacılar, eğitim çalışanları, aktivistler, influencerlar da var.”
Özellikle gençlerin, demokratikleşme hedefi olan toplumlarda ifade özgürlüğünü savunmada hayati bir rol oynadığına inanan insan hakları uzmanı Dunja Mijatović, Akademi’nin ana konuşmacısıydı. Mijatović, gençlerin daha iyi bir medya ortamını savunabilecekleri çeşitli yolları şöyle açıklıyor:
“Sansür, kısıtlamalar ve ifade özgürlüğüne yönelik diğer baskı biçimlerini öne çıkarabilirler. Dijital platformlardan yararlanarak ve şiddetsiz protestolar düzenleyerek hem yerel hem de küresel farkındalığı artırabilir ve ifade özgürlüğü hareketi için dayanışma oluşturabilirler. Genç bireyler, hem çevrimiçi hem de çevrimdışı açık tartışmalar için güvenli alanlar yaratabilirler.”
Geleneksel medyaya karşı şüphecilik dikkate alınmalı
Gençlik çalışmaları ve STK'larda gönüllülük ve staj yoluyla geniş deneyime sahip olan Bojan, bölgedeki medya STK'larının yeni nesiller arasındaki yeni trendlerin farkında olması gerektiğine inanıyor.
“Yeni nesiller arasında ortaya çıkan yeni zorluklar ve perspektifler var ve bunları dikkatlice izlememiz ve göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Sadece geleneksel medyaya odaklanırsak, yaklaşımlarımız modası geçmiş hale gelebilir” diyor Bojan.
Ayrıca, Mijatović geleneksel medyanın genellikle izleyicilerin içerikle doğrudan etkileşime geçmesine, yorum yapmasına ve paylaşmasına olanak tanıyan interaktif öğelerden yoksun olduğunu, oysa TikTok, YouTube ve Instagram gibi platformlarda bu özelliklerin anahtar olduğunu vurguluyor.
“Ayrıca, genç nesiller ana akım medyayı genellikle önyargı ve kurumsal ya da siyasi çıkarların etkisiyle ilgili endişeler nedeniyle şüpheyle değerlendiriyor ve geleneksel medyanın çoğunlukla onların çeşitli bakış açılarını, kimliklerini ve deneyimlerini doğru bir şekilde yansıtamadığını düşünüyor.”
Değişimin Gelecek Liderleri: Sonraki adımlar
İstanbul’daki etkinliğin ardından katılımcılar, medya etiği, medya düzenlemesine yönelik zorluklar, cinsiyet ve medya, ifade özgürlüğü üzerindeki teknolojik gelişmelerin etkisi ve medyanın geleceği gibi kavramlar hakkında öğrenmeye devam edecek.
“İlkbaharda, ifade özgürlüğü için toplulukları harekete geçirme alanında ileri uygulamalar geliştirmiş olan haber odalarını ve kuruluşları ziyaret edeceğiz ve bu, dört gözle beklediğimiz bir şey. Tüm süreç, katılımcıları ifade özgürlüğü üzerine kendi girişimlerini başlatmaya teşvik etmek üzere tasarlandı ve bu girişimleri Our Media projesi aracılığıyla desteklemeyi hedefliyoruz” diye açıklıyor Muminović.
“Bizim Medyamız” projesi hakkında daha fazla bilgi için tıklayın
"Bizim Medyamız: Medya Okuryazarlığının ve Aktivizminin Çoğaltılması, Kutuplaşmanın Önlenmesi ve Diyalogun Teşvik Edilmesi için Sivil Toplum Hareketi” projesi Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle SEENPM, Arnavutluk Medya Enstitüsü, Mediacentar Sarajevo, Kosova Basın Konseyi, Karadağ Medya Enstitüsü, Makedonya Medya Enstitüsü, Novi Sad Gazetecilik Okulu, Barış Enstitüsü ve Bianet tarafından yürütülüyor.
Bu yazı, Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle hazırlanmıştır. İçeriği yalnızca SEENPM’nin sorumluluğundadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Fotoğraf: Hristina Cvetičanin Knežević