*Fotoğraf: Canva
"Haber nedir?" sorusunun tek ve net bir cevabı olduğunu söylemek mümkün değil. Lakin iletişim araştırmacılarının haberi tanımlarken buluştukları ortak noktalar da mevcut. Bu noktalardan biri haberin demokrasilerin sağlıklı işleyebilmesi için elzem olduğu.
Lewis'e (2012) göre haber; vatandaşları bilgilendirmek ve dahil etmek amacıyla kamu yayınları ile sunulan yeni ve ilgi çekici bilgidir. Neyin haber olacağı kadar, haberin nasıl sunulacağı üzerine de çalışmalar yapan Lippmann (1992), haber değeri kuramının temelini oluşturan "Kamuoyu" adlı kitabında, haberin alımlayıcıyı donattığı bilgi ile güçlendirecek şekilde sunulması gerektiğine vurgu yapar.
Lewis'in (2012) haber tanımı da, Lippmann'ın (1992) haberin nasıl sunulması gerektiğine dair söyledikleri de haberin demokrasi ile olan ilişkisini işaret etmektedir.
Demokratik toplumlarda haber yeni ve ilgi çekici bilgiden, gazeteci de bu bilgiyi aktaran hikâye anlatıcısından aslen çok daha fazlasıdır:
Haberler ayrıca hükümetleri de denetlerler. Bu "bekçi köpeği" işlevi gazeteciliğin temel demoktratik işlevi olarak tanımlanır (Entman, 2005: Eriksson ve Östman, 2013).
Haber medyası gelişmiş olarak adlandırabileceğimiz demokratik toplumlarda, "dördüncü kuvvet" olarak algılanır ve konumlandırılır. Bu bağlamda gazetecilerin en temel görevi de kamu adına hükümetleri denetlemek, bireyleri yaşadıkları toplumlardaki sorunlar hakkında bilgilendirmek, yaptıkları haberler aracılığıyla sorunlara dair kolektif bir eylemliliğe geçilmesini sağlamak olarak görülür.
Haber ve olumsuzluk önyargısı
Gazete manşetlerinin, televizyon haber bültenlerinin, internet haber sitelerindeki ve sosyal ağlardaki haberlerin ağırlıklı olarak olumsuzluk ve çatışma odaklı olduğu her haber tüketicisinin bildiği bir gerçektir. Ana akım haber medyasında, sıklıkla çatışma ve olumsuzluk odaklı haberlerin yer almasının sebeplerinden biri, gazetecinin halkı sorunlar hakkında bilgilendirmekle görevli olduğu kanısı, haberin geleneksel amacının toplumu uyarmak olarak algılanmasıdır:
Yaygın yargı haberlerin genellikle olumsuz olduğudur ama haberlerin genellikle çatışma temelli olmasının sebebi aslında haberin geleneksel olarak sahip olduğu amaçlarla ilintilidir. Laswell, 1948 tarihli son derece ufuk açıcı makalesinde, iletişimin temel işlevini anlatırken çevrenin gözetimini yapmak kavramından bahseder ve riskleri ifşa etmeyi de buna dahil eder. Shoemaker (1996) haber medyasının insanlar biyolojik olarak çevresel tehditleri bulmaya programlandıkları için var olduğunu söyler. Bu temel "bütünleşik" eğilim gazetecilerin neden drama (Niven 2005), olağandışılık (Shoemaker, Daniellian ve Brendlinger, 1991) ve skandala yöneldiğini açıklayabilir (Aktaran McIntyre, 2017: 16).
Günümüzde haber kuruluşlarının kâr amacı güden birer işletme haline gelmiş olması da haberlerin ağırlıklı olarak olumsuz olmasının nedenleri arasında sayılabilir:
Haber içerikleri ağırlıklı olarak olumsuzdur. Meşhur lafı hatırlayın; "Kan varsa satar" (Soroka, McAdams, 2015).
Özellikle Anglosakson medyasında hâkim olan "Kan varsa satar" ve haberin doğası gereği olumsuzluklardan bahsetmesi gerektiği algısı araştırmacılarca, medyanın "olumsuzluk önyargısı" olarak tanımlanmaktadır ve bugün geldiğimiz noktada, haber değerinin büyük oranda bu önyargı çerçevesinde belirlendiği ifade edilmektedir.
Psikolojiden ödünç alınan "olumsuzluk önyargısı" kavramı, olumsuz olayların bireylerin üzerindeki etkisinin olumlu olaylara oranla daha fazla olduğu inancı olarak tanımlanabilir:
Olumsuz olarak adlandırılan olaylar (örneğin para kaybetmek, arkadaşlar tarafından terk edilmek ve eleştirilmek) bireyler üzerinde olumlu olarak tanımlanan olaylardan (örneğin para kazanmak, arkadaş edinmek ve takdir edilmek) daha etkilidir. Bu kötülüğün iyiliği yeneceği, insan ırkının yazgısının felaketler ve sefaletler olduğu anlamına gelmez. Aksine iyilik sayıca daha üstün olduğunda kötülüğü yenecektir: Pek çok iyi olay tek bir kötü olayın psikolojik etkilerini atlatmaya imkân verebilir. Lakin eşit miktarda iyi ve kötü mevcutsa, kötü olayların psikolojik etkisi, iyi olayların etkisinden daha fazla olacaktır (Baumeister, Bratslavsky, Finkenauer, Vohs, 2001:323).
Haberlerin öncelikli olarak olumsuz olması gerektiği fikri sadece habercilerin değil, haber tüketicilerinin de bellediği bir fikirdir aslında. Haber medyasının uzun yıllar kendilerine sunduğu haberlerin ağırlıklı olarak olumsuz olmasından ötürü, haber tüketicilerinin büyük bir kısmı da haber değerini bir haberin olumsuz olup olmaması ile ilişkilendirmektedir:
Olumsuzluk sadece endüstri için değil, haber tüketicileri için de bir haberin haber değeri olup olmadığına dair önemli bir gösterge. Pek çok profesyonel haberci ve haber tüketicisi kötü haberleri yayınlamanın gerekli olduğunu söyleyecektir. İnsanlığın kötü yanlarını öğrenmenin öneminden, sorunları, dünyayı bekleyen zorlukları bilmenin öneminden dem vuracaklardır (Jackson, 2019:43).
Dijitalleşen dünyada haber kuruluşlarının girdiği tık savaşları, haber medyası aracılığıyla haberin olumsuz olması gerektiği fikrini bellemiş haber tüketicilerinin artık sosyal ağlar üzerinden içerik ve haber üreten bireylere dönüşmüş olması neticesinde haber medyası, her geçen gün sansasyona ve olumsuz habere daha da odaklanır hale geldi diyebiliriz.
Lakin dünya genelinde gerçekleştirilen araştırmalara göre, haberlerin gittikçe daha çok olumsuzluğa odaklanması, habercilerin ve haber kuruluşu yöneticilerinin daha fazla okunmak, daha fazla insanı bilgilendirmek, sundukları haberlerle toplumda kolektif bir eylemliliğe geçilmesini sağlamak gibi temel amaçları ve hedefleri ile örtüşmemekte.
Merhamet yorgunluğu ve haberlerden kaçınma
Haberlerin çatışma ve olumsuzluk temelli olması başta da ifade edildiği gibi haberin doğasının gereği, gazetecilerin asli görevlerinin bir neticesi olarak algılansa da, yapılan araştırmalara göre bireyler haber medyasının olumsuzluğa ve çatışmaya odaklanması neticesinde her geçen gün daha az haber tüketmeyi tercih etmektedir.
Reuters Enstitüsü'nün 2017 tarihli Dijital Haber Raporu'na göre, dünya genelinde haber tüketicileri yüzde 6 ile yüzde 57 oranında haberleri takip etmeyi bıraktıklarını çünkü haberlerin kendilerini kötü hissetmelerine neden olduğunu söylemektedir. Bu oran 2019 tarihli raporda yüzde 58'dir. Haber tüketicileri haberlerin kendilerini bir şeyleri değiştirme konusunda güçsüz hissettirdiğini ve ruh hallerini olumsuz etkilediğini düşündüklerinden haber takip etmeyi bıraktıklarını ifade etmişlerdir. Raporun Türkiye bölümünü incelediğimizde, Türkiye'de haberleri takip etmediğini söyleyenlerin oranının yüzde 55 olduğu görülmektedir (Reuters Enstitüsü Dijital Haber Raporu, 2017, 2019).
2018 yılında ABD'de gerçekleştirilen Pew Araştırması da benzer nedenlerle bireylerin haberleri takip etmediğini ortaya koymaktadır. Araştırmaya göre her on Amerikalıdan yedisi – özellikle Cumhuriyetçiler - haberlerin kendilerini yorduğunu, kendilerini kötü hissetmelerine neden olduğunu ifade etmişlerdir (Pew Araştırması, 2018).
Türkiye'deki haber tüketicilerinin haber tüketim davranışlarına yönelik gerçekleştirilen Teyit.org'un Ocak 2019 tarihli "Medya Kullanımı ve Haber Tüketimi: Güven, Doğrulama, Siyasi Kutuplaşmalar Raporu" başlıklı araştırmasına göre, araştırmaya katılanların yüzde 37, 2'si tıpkı ABD'deki haber tüketicileri gibi haberleri, kendilerini olumsuz etkilediği için takip etmediklerini belirtmektedir (Teyit.org Medya Kullanımı ve Haber Tüketimi: Güven, Doğrulama, Siyasi Kutuplaşmalar Raporu, 2019).
Yukarıda bahsedilen araştırmaların katılımcılarının kendilerini kötü hissetmek olarak tanımladıkları durum merhamet yorgunluğu olarak tanımlanabilir. Daha çok sağlık personelinin, özellikle hemşirelerin uzun süre başkalarının travmalarına maruz kaldıktan sonra yaşadığı ruhsal çöküntüyü, tükenmişliği tanımlamak için kullanılan kavram, günümüzde sürekli felaket haberlerine, başkalarının yaşadığı travmalara dair hikâyelere maruz kalan haber tüketicileri için de kullanılmakta.
Medyanın da pekâlâ merhamet yorgunluğuna sebebiyet verebileceğini ifade eden ilk isim Susan D. Moeller, 1999 tarihli "Medya Hastalığı, Açlığı, Savaşı ve Ölümü Nasıl Satar" (How the Media Sell Disase, Famine, War and Death ) adlı kitabında, medyanın dünyayı sunma biçiminin bizleri merhamet yorgunluğuna sürüklediğini ve bunun neticesinde de sayfayı çevirdiğimizi, kanalı değiştirdiğimizi ve sonunda da bize aktarılan sorunlar ile ilgilenmediğimizi ifade eder:
Medya dünyayı neden böyle aktarıyor? Onları takip ederken tökezliyoruz. Dengemiz mi bozuk? Yoksa bozuk olan onların dengesi mi? Eğer haberin temel ilkesi halkı eğitmek ise neden bizler, halk merhamet yorgunluğu ile sersemliyoruz? Dersi takip edemeyecek kadar vasat ve akılsız mıyız? Yoksa bize anlatılan dersler mi vasat ve akıldan yoksun (Moeller, 1999: 2)
Günün her anı teknolojinin sunduğu imkânlar neticesinde habere ulaşan, sadece elindeki cep telefonunun ekranından dünyanın pek çok farklı ülkesinde gelişen olumsuz olayları anlık olarak izleyebilen, bir anlamda yirmi dört saat haber bombardımanı altında yaşayan bireylerin haberlerden kaçınma davranışı göstermeleri son derece doğal bir davranış olarak tanımlanabilir:
Başkalarının acılarına dair haberler, insanların empati geliştirmelerine, yaşanan duruma dair kaygı beslemelerine ve bunun neticesinde de diğerkâm davranışlar göstermelerine sebep olabilir. Lakin bu davranışları sergileyen bireyler, stres de yaşayabilirler. Bu tür bir stres hisseden bireyler, başkalarının acıları ve iyilikleri ile ilgilenmeyeceklerdir. Kendi streslerini, acılarını azaltmak için geri çekilmeyi ve haberlerden kaçınmayı seçeceklerdir (Jackson, 2019: 58).
Medyadaki olumsuzluk önyargısı neticesinde haberlerin ağırlıklı olarak olumsuz içeriğe sahip olmasının hem haber tüketiminde düşüşe sebep olması hem de bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkiliyor olması, özellikle 2000'li yılların başından itibaren gazetecileri haber anlatılarında bir değişikliğe gidilmesi yönünde düşünmeye sevk etmiş ve bunun neticesinde yapıcı gazetecilik ve çözüm gazeteciliği adlı alternatif gazetecilikler ortaya çıkmıştır.
YARIN - YAPICI GAZETECİLİK VE ÇÖZÜM GAZETECİLİĞİ
Kaynaklar
• Baumeister, R.F., Bratslavsky, E., Finkenauer, C., Vohs, K.D.: "Bad is stronger than good", Review of General Psychology, Sayı 5 (4), 2001, s. 323 – 370.
• Constructive Institute: What is Constructive Journalism?, 2017, (Çevrimiçi),
https://constructiveinstitute.org/Constructive-Journalism.67.aspx, 15 Aralık 2019.
• Constructive Journalism Network: What We Do, How To?, 2017, (Çevrimiçi), http://constructivejournalism.network/about, 15 Aralık 2019.
• Entman, R : "The Nature and sources of news", Institutions of American Democracy: The Press, Ed. Overholster, G., Jamieson, K. H., New York, Oxford University Press, 2005, s. 48 – 65.
• Eriksson, G. , Östman J. : "Cooperative or Adversarial? Journalists' Enactment of the Watchdog Function in Political News Production", International Journal of Press / Politics, Sayı 18 (3), 2013, s. 304 – 324.
• Gyldensted, C. : From Mirrors to Movers: Five Elemetents of Constructive Journalism, Aarhus, GGroup Publishing, 2015.
• Haagerup, U. : Constructive News, How to Save the Media and Democracy with Journalism of Tomorrow, Aarhus, Aarhus University Press, 2017.
• Jackson, J. : You Are What You Read, Why Changing Your Media Diet Can Change the World, Londra, Unbound, 2019.
• Lewis, S : "From Journalism to Information: The Transformation of the Knight Foundation and News Innovation", Mass Communication and Society, Sayı 15 (3), 2012, s. 309 – 304.
• Lippmann, W. : Public Opinion, New York, Dover Publications, 1992 (Özgün eser 1922 tarihlidir.)
• Mc Intyre, K. : "The effects of including solution information in news stories about social problems", Journalism Practice, Sayı 13 (1), 2017, s. 1-19.
• Moeller, Susan, D. : Compassion Fatigue: How the Media Sell Disease, Famine, War and Death, New York, Routledge, 1999.
• Pew Research Center: State of the News Media Report, 2018, (Çevrimiçi),
https://www.pewresearch.org/fact-tank/2019/07/23/key-takeaways- state-of-the-news-media-2018/, 13 Aralık 2019.
• Reuters Institute: Digital News Report, 2017 ve 2019, (Çevrimiçi), http://www.digitalnewsreport.org/survey/2019/overview-key-findings-2019/, 10 Aralık 2019. https://reutersinstitute.politics.ox.ac.uk/sites/default/files/Digital%20News%20Report%202017%20web_0.pdf, 10 Aralık 2019
• Soroka S., Mc Adams S. : "News, Politics, and Negativity", Political Communication, Sayı 32, 2015, s. 1-22.
• Teyit. Org: Medya Kullanımı ve Haber Tüketimi: Güven, Doğrulama, Siyasi Kutuplaşma Raporu, 2019, (Çevrimiçi), https://teyit.org/wp-content/uploads/2019/01/medya-kullanimi-ve-haber-tuketimi-teyit-ocak-2019.pdf, 11 Aralık 2019.
• The Solutions Journalism Network: Who We Are?, 2017, (Çevrimiçi), https://www.solutionsjournalism.org/who-we-are/mission, 6 Ocak 2020.
(ÇD/DŞ)