Böylelikle kartlar yerli yerine oturdu! Yani?
Türkiye vatandaşlarını temsil eden Meclis, 'Sürekli Özgürlük Harekatı' (SÖH) ile ilgili kararlarda "gereği, kapsamı, sınırı ve süresi"ni belirleme yetkisini hükümete bıraktı. İlk bakışta, "... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı askerlerin getirilmesi..." ile sınırlıymış gibi görünen bu kararla hükümet, ülke ekonomisinin bugününü ve geleceğini belirleyecek kararların yetkisini de elde etti.
Daha açık bir deyişle, Bush'un açıkça istediği "fast track"(*) yetkisini TBMM örtülü olarak vermiştir. Böylelikle, hükümet IMF'ye vaad etmesine rağmen -Meclis sıralarından nadir de olsa yükselen- muhalefet nedeniyle bir türlü gerçekleştiremediği "reform"ları gerçekleştirme olanağı yakalamıştır.
Savaş, Özveri ve ötesi...
Zira savaş, olağanüstü halin tüm koşullarının söz konusu olduğu bir süreçtir. Bu tür dönemlerde hükümetler Meclis'in tüm yetkilerini elinde bulundurduğundan halktan özveri istemek durumunda değildir. Yani?
o Erken emeklilik, emekli ikramiyelerinin ertelenmesi gibi sosyal güvenlikle ilgili yaptırımlarla sosyal güvenlik sisteminin piyasa ekonomisi doğrultusunda çalıştırılması,
o Aynı ücret seviyesinde çalışma saatlerinin uzatılması yoluyla maliyetlerin düşürülmesi,
o Doktordan temizlik işçisine, öğretmenden vergi memuruna kadar uzanan kamu çalışanlarının sayısının azaltılması yoluyla kamunun küçültülmesi,
o Başta alt yapı yatırımları olmak üzere eğitim, sağlık gibi doğrudan kamuya hizmet taşıyan yatırımlarını piyasa ekonomisine bırakarak kamu harcamalarının daraltılması,
o Tarımda destek ve korumaların kaldırılarak kamunun küçültülmesi,
o Toplumsal muhalefetin odak noktasını oluşturan bor, krom gibi savaş sanayiinin temel girdisi olan madenlerin işletilmesi, pazarlanmasında kısıtlayıcı hükümlerin kaldırılarak serbest kullanıma açılması;
o Hava, kara, su yollarının kullanımında liberal kuralların işletilmesi,
Savaş neden olarak gösterilerek uygulamaya konur.
Tam bu noktada, savaş dönemlerinin piyasa ekonomisine izin vermeyeceği;
dolayısıyla "devletçi" müdahalelerin ağırlık kazanacağı ileri sürülebilir.
Hatta, İngiltere'deki Railtrack şirketi örneğinde olduğu gibi, savaşın daha önce özelleştirilmişlerin yeniden kamulaştırılmasına yol açacağı bile söylenebilir.
Savaşın dünya çapındaki hedeflerine bakmalı
Savaşın müttefiklerinin kimler olduğu, müttefiklerin GATT (**) roundları(***) ve WTO(****) bakanlar konferanslarındaki talepleri ve... Savaşın dünya çapındaki ekonomik hedefleri düşünülmediği sürece bu savlar doğrudur da!
Ne var ki savaşın, kapitalist sistemin krizinin düğümlendiği noktada, küreselleşmenin sağladığı olanaklara rağmen çıktığı unutulmamalı! Kaldı ki, Bush'un fast-track yetkisini istemesi 11 Eylül'den öncedir. 9-13 Kasım'daki WTO 4.Bakanlar Konferansı'nda alınacak kararlarda belirleyici olmak adınadır.
Zaten, Chipper'in ek yardım müjdesinin 24 saati bulmadan "Önce 2002 Bütçe Hedefleri, sonra ek yardım!" mesajına dönüşmesinin nedeni de aynı:
Kapitalizmin küreselleşmesi için gerekli kaynakları sorun çıkarmadan sağlayan bir ülke yaratmak!
---------------------
(*) Gözucuyla: 1.Ekim.2001, "Eyvah Sam Amca Ressesyonda,
24.Eylül.2001 "Terör Globalizme Karşı.
(**)GATT 1994 : General Agreement on Tariffs and Trade = Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması
(***)ROUND :II. Paylaşım Savaşı sonrasında uluslararası sermayeye hareket serbestiyeti kazandırarak sistemin krizini aşamak amacıyla bir dizi "Çok Taraflı Ticaret Toplantısı" düzenlenmiştir. Bu toplantılara 1960'a kadar gelişmiş ülkeler katılmış ve "konferans" olarak adlandırılmıştır. 1960'daki Dillon Round'undan itibaren ise bizim gibi azgelişmiş ülkeler de bu toplantılara dahil edilmiş; bu nedenle de "round" olarak tanımlanmıştır.
ÇOK TARAFLI TİCARET TOPLANTILARI
1. Cenevre Konferansı 1947
2. Annency Konferansı 1949
3.Torguay Konferansı 1951
4. Cenevre Konferansı 1956
5. Dillon Round 1960-61
6. Kennedy Round 1964-67
7. Tokyo Round 1978-79
8. Uruguay Round 1986-94
(****)Dünya Ticaret Örgütü (World Trade Organisation)