68' hareketinin 1970'lerin sonlarına doğru sönümlenmesiyle birlikte, dünyanın birçok yerinde işçiler ve ezilenler açısından çok uzun sürecek karanlık bir dönem başlamıştı. Kazanılmış hakların budandığı, kimi yerlerde darbelerin ve diktatörlüklerin hüküm sürdüğü, yeni liberal politikalarla hayatın her alanının piyasaya açıldığı bu dönem, 1990'ların sonunda başlayan küresel anti-kapitalist hareketin büyük sermayenin örgütlerine karşı verdiği kitlesel mücadeleler, daha sonra ise ABD'nin Irak işgaline karşı pek çok yerde tarihin en büyük gösterilerinin düzenlenmesiyle sona ermişti.
Toplumsal mücadelelerin seyrindeki bu değişim, 2011 yılını Arap Baharı'yla karşılamamızla birlikte iyice radikal bir kopuş yaşadı. Tunus ve Mısır'da arka arkaya devrilen diktatörler, sokağa çıkan milyonlar, başka yerlerdeki direnişler için öğretici oldu.
Zaten aynı yıl içinde İspanya'da demokrasi isteyen yüzbinler, ABD'de Wisconsin'de greve çıkan emekçiler, Şili'de iki hükümet deviren öğrenciler, Wall Street'i işgal edenler hep Tahrir'e selam gönderiyor, Mısır halkının yolundan gittiklerini söylüyorlardı.
Avrupa'nın çeşitli yerlerinde ise genel grevler ve radikal direnişler oluyor. Egemen sınıfların "kemer sıkma" politikaları pek çok yerde duvara çarpıyor. Üstelik kapitalizmin krizine henüz egemenler lehine bir çözüm dahi bulunamadı.
Pilot bölge olarak düşünülen Yunanistan'da işler pek de iyi gitmiyor. Küresel elitlerin her zirvesi bir krizle sonuçlanıyor. İleri kapitalist ülkeler "çözümler" veya AB'nin geleceği konusunda dahi anlaşamıyor. Bazı ülkelerde burjuva demokrasisi rafa kaldırılarak teknokratlar iktidara getiriliyor. Tüm bu tablo, ezilenlerin, çalışan sınıfların direnişi açısından muazzam olanaklar yaratıyor.
Rejimin krizi ve Kürt halkının mücadelesi
Türkiye'de tüm dünyadaki bu mücadele dalgalarından ve çalkantılardan muaf değil. Bu coğrafyada iki ayrı siyasal kriz, rejimin önemli bir bunalımı şeklinde ortaya konulabilir. Batı'da askeri vesayet rejimiyle ve cumhuriyet tarihinin ötekileştirenlerinin maruz kaldığı baskılarla sürmekte olan hesaplaşma, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın, Balyoz Darbe Planı'nın yargılanması; Kürt illerinde ise Kürt halkının ulusal kimliğinin tanınmasının verdiği mücadelenin ulaştığı kitlesellik ve kararlılık düzeyi.
Bu iki ayrı başlıktaki güçlü siyasal mücadeleler, yıllardır darbelerle yönetilen ve bugünlerde bölgede alt-emperyalist bir güç olmak için olanca gücüyle mücadele eden Türkiye devletini sıkıştırıyor; statükoya karşı çıkanlarla Kürt halkının özgürlüğünü isteyenler siyasal demokrasinin sınırlarını genişletecek, hükümeti ve hakim devlet ideolojisini geriletebilecek adımlar atıyorlar.
Muhalifler için bir tartışma platformu
Tüm bu mücadelelerin içinde, bir sonraki adımın nasıl olması gerektiğiyle ilgili sayısız tartışma yaşanıyor. Wall Street hareketi içinde kararların nasıl alınacağına dair görüş farklılıklarından, Batı'daki toplumsal mücadelelerle Kürt halkının direnişinin nasıl ittifak kuracağına kadar birçok başlıkta farklı fikirler hegemonya mücadelesi veriyor.
19-23 Nisan tarihleri arasında İstanbul'da Taksim Hill Otel'de yapılacak olan Marksizm 2012 (Bahar) toplantılarında, hem çeşitli direnişlerin ve mücadelelerin deneyimleri paylaşılacak hem de bir sonraki adım için yapılması gerekenler farklı fikirlerin karşı karşıya gelmesiyle tartışılabilecek.
Yeni ve özgürlükçü bir anayasanın nasıl yapılacağı, Türkiye'de solun geleceği, Arap devrimleri süreci; darbelerle hesaplaşma, Ergenekon tartışmaları ve halkların cumhuriyet tarihi; aşağıdan sosyalizm mücadelesi üzerine teorik ve politik başlıklar, Kürt sorununda çözüm arayışları, 1915'te Ermenilerin uğratıldığı soykırımla yüzleşme, kapitalizmin küresel krizi, solun kültür algısı, politik sinema ve Kıbrıs sorunu gibi pek çok ayrı alanda tartışmalar yürütülecek.
Dinleyicilerin de katılımının sağlandığı toplantılara Sebahat Tuncel, Taner Akçam, Murat Belge, Oya Baydar, Roni Margulies, Özcan Alper, Rober Koptaş, Ümit Kıvanç, Ferhat Kentel, Ufuk Uras, Cemil Koçak, Seydi Fırat, Yücel Sayman, Ayşe Hür, Doğan Tarkan, Ferda Keskin, Tolga Tüzün, Ömer Laçiner, Kerem Kabadayı, Sinan Özbek, Orhan Kemal Cengiz, Aydın Engin, Cengiz Alğan, Hayko Bağdat gibi farklı farklı mücadelelerin içinde yer alan aydın, akademisyen, gazeteci ve aktivistler konuşmacı olarak katılacak.
Marksizm'in Türkiye dışından misafirleri de var. İngiliz marksist ve akademisyen Alex Callinicos "Özgürlük mücadelesi ve devrim" ile "Zombi kapitalizmi" toplantılarında konuşurken, "Kıbrıs: Çözüm, Birlik, Mücadele" başlıklı bölümde Akel üyesi Nikos Moudouros, CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy ve Yeni Düzen gazetesinden Sinan Dirlik sunum yapacak.
Birlikte tartışmak, daha güçlü mücadeleleri hep birlikte örmek için Marksizm 2012'de buluşalım! (OT/HK)
* Marksizm 2012'nin programı için tıklayın.
** İletişim için: 0 (555) 739 93 17 / 0 (555) 637 24 50