Alman elektromarket zinciri MediaMarkt'ın İstanbul mağazasının açılışında uyguladığı damping adeta bir "sosyal dampinge", cinnete dönüştü. 450 mağazasıyla Avrupa'nın en büyük elektromarket zincirlerinden biri olan MediaMarkt mağazasının açılışı tüketim çılgınlığının yarattığı toplumsal değer yitiminin boyutlarını açığa vurdu. Mal fiyatlarındaki damping toplumsal dampingi tetikliyor; kapitalist piyasanın kuralları toplumun hücre yapısını bozup bir sosyal bir cinnete yol açıyor.
Gazete haberlerine göre teravih saatinden itibaren mağaza önünde kuyruklar oluşmaya başladı, oruçlu olanlar sahuru kuyrukta yaptı. Mağazanın açılışı ile birlikte içeriye hücum eden "talep" yeterli "arz" olmayınca, fiyat dampingi sosyal dampinge dönüştü. Arz talebe yetişmeyince olan oldu, camlar çerçeveler indi, insanlar birbirine girdi, kaptıklarını götürdü. Kendi kendine işleyen piyasa bu olsa gerek! İzdiham üzerine güvenliği sağlamak üzere çağrılan polislerden bazılarının da dampingli mallara hücum etmesi ise piyasa ve devlet ilişkileri açısından bir başka ilginç kare oluşturuyordu. Öyle piyasa kendi dengesini bulur, devlet müdahalesini sevmezdi!
Kapitalizmin alışveriş tapınakları olan devasa alışveriş merkezleri ve market zincirleri son dönemlerde ülkemizde adeta bir patlama yaşıyor. Çok çeşit, düşük, fiyat, geniş mekan, yoğun reklam kampanyaları ve bol taksit seçenekleri ile körüklenen tüketim çılgınlığının ilk bakışta görünmeyen bir başka karanlık yüzü var, asıl sosyal damping burada yaşanıyor.
Rekabetin bir yönetimi olan damping mal fiyatlarının aşırı ölçüde düşürülmesi demek. Ancak fiyat dampingi ile sosyal damping bir madalyonun iki yüzü gibi. Fiyat düşürmenin en önemli yolu çalışma standartlarını düşürme, ücretleri düşürme ve sendikalaşmayı düşürmedir. Bu da sosyal dampingin ta kendisidir. Çığ gibi büyüyen perakende şirketlerindeki çalışma koşulları bunun açık göstergesi. Perakende mağazalarındaki dampingli ürünler, o ürünlerin üretim aşamasında da; ana şirkette de, taşeron şirkette de çalışma koşullarının aşağıya doğru bastırılması, sosyal damping demek.
Perakende zincir-şirketlerin çok azında sendika var ve az sayıdaki sendikalı perakende şirkette sendikalaşma uzun ve meşakkatli bir mücadele ve çok sayıda işçisinin işten atılması sonucunda gerçekleşti. Ancak sektörün ezici çoğunluğu hâlâ sendikasız ve sendikalaşma ihtimali de çok zayıf. Perakende sektörünün dağınık yapısı ve esnek çalışma koşulları örgütlenmeyi zorlaştıran ek faktörler. Perakende sektörünün İş Yasası yerine kendi yasaları var. Örneğin 7,5 saatlik günlük çalışma süresi 10-12 saat olarak uygulanır. Fazla çalışma karşılığı ayrıca ücret ödenmez; her şey başlangıçta saptanan asgari ücret civarındaki ücrete dahildir.
İstanbul'daki dampingli açılışı büyük bir "tüketim mitingine" sahne olan MediaMarkt'ın Polonya Gdansk'taki mağazası ise başka bir mitinge sahne olmuştu. Geçtiğimiz hafta yayımlanan Uluslararası Sendika Konfederasyonu'nun (ITUC) "Sendikal Hak İhlalleri" raporu MediaMarkt'ın Gdansk mağazasındaki sendikal dampinge yer veriyordu. Gdansk mağazasındaki sendikal örgütlenmeden iki gün sonra bir sendikacı işten atıldı. Ardından bazı işçilere işyerinde sendikaya ihtiyaç olmadığına dair bir açıklama imzalatılmak istendi. İşveren baskılarıyla iki sendika üyesi istifa etti, ikisinin geçici iş sözleşmesi yenilenmedi, biri ise işten atıldı. Sendika MediaMarkt'taki sendikal dampingi protesto etmek için bir miting düzenledi.
Kapitalist piyasa, fiyat dampinginin iğvasına kapılanlar ile sosyal dampingin kurbanı olanların sırtında yürüyor. Kapitalist piyasanın toplumu, insanı, doğayı bir mal derekesine düşmesine karşı toplumun, emeğin örgütlü tepkisi yükselmediği sürece tezgahın önünde de arkasında sosyal damping sürer gider. (AÇ/TK)
* Çelik'in yazısı, 27 Eylül 2007'de Birgün gazetesinde yayınlandı.