* Cecile Beaton'un 1956'da çektiği bu fotoğraf Monroe'nun en sevdiklerinden biriydi.
Marilyn Monroe'yu nasıl bilirsiniz?
Teşbihte hata olmaz, "özgür ansiklopedi" Wikipedia'da adına açılan maddenin Türkçe'si şöyle başlıyor: Yahudi asıllı aktrist. ABD'li sinema oyuncusu, şarkıcı ve model. 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından, seks sembollerinden ve pop ikonlarından biriydi.
Bu yorum, diyelim maddenin İngilizce versiyonundan ya da adına açılan resmi web sitesindeki hayat hikayesinden, Monroe'yu nesneleştirmesi açısından farklı, ancak popüler algıyı yansıttığı oranda dürüst.
Ölümünün üzerinden 48 yıl geçmişken yayınlanan yeni bir kitapsa, bu tanımın artık kesin olarak değişmesi gerektiğini gösteriyor. "Fragments: Poems, Intimate Notes, Letters by Marilyn Monroe"da bir sinema yıldızı, seks sembolü ve pop ikonundan çok daha fazlası var.
Kırılganlığı, inadı, mükemmelliyetçiliği, kaygıları, hayalleriyle kitap Marilyn Monroe'nun ardındaki Norma Jeane'ı bize gösteriyor.
İki kutu dolusu yazı
Monroe 1962'de öldüğünde kişisel eşyaları yakın arkadaşı Lee Strasberg'e verildi. Strasberg 1982'de hayatını kaybetti ve elbiseler, kitaplar, not defterlerinden oluşan eşyalar eşi Anna'da kaldı. Yıllar sonra Anna Strasberg bu yığının içinde Monroe tarafından yazılmış iki kutu dolusu not ve şiir buldu. ABD'de yeni yayınlanan kitap, daha önce bilinmeyen bu yazılardan oluşuyor.
Kitabın editörleri Stanley Buchthal ve Bernard Comment "Bu yazılar yüzeysel görüntülerle ilgili konulardan sıkılmış, hem şeylerin hem de insanların kalbindeki gerçeği arayan genç bir kadını ortaya çıkarıyor" diyor.
"Bugün dahi yüzü, dudakları, gözleri dünyanın dört bir yanında izleniyor. Sayısız oyuncu ve pop şarkıcısı onu referans, model olarak alıyor; filmlerde, reklamlarda ve müzik videolarında onun gibi konuşmak, onun gibi oynamak istiyorlar. Bu kitap onun soyunmuş olarak değil sadece olduğu gibi göstermeye çalışıyor. Bu şiirler ve yazılar aracılığıyla, hiç olmadığı kadar canlı karşımızda."
Kontrolsüz bir şair
Norma Jeane, onu evlat edinen aile taşınınca yeniden yetimhaneye dönmemek için 16 yaşındayken kendisinden beş yaş büyük James Dougherty'le evlendi. 1943'te yazdığı notta Monroe evliliğini, hayattan beklentilerini, hayalkırıklıklarını, güven isteğini açık bir dille yazıyor. İkili 1946'da boşanıyor.
Kitapta Monroe'nun çeşitli tarihlerde şu ya da bu kağıt parçasına yazdığı şiirler, şiir benzeri yazılar var. Sadece yakın arkadaşlarına gösteriyor bu yazıları. Onu yazmaya teşvik eden isimlerden Norman Rosten bir defasında şöyle söylüyor: "Onda bir şairin içgüdüsü ve refleksleri vardı ama kontrolü yoktu."
Bu şiirler ve yazılarda Monroe yalnızlığını, güvensizliğini anlatıyor; diğerleriyse yaşadıklarını ve etrafındaki insanları değerlendirdiği düzensiz ama sadece kendine ait görünen, samimi günlükler gibi.
Miller'la ilişkisi
Monroe dönemin önde gelen entelektüellerinden oyun yazarı ve yazar Arthur Miller'la 1956'da evlendi; ikili Monroe'nun ölümünden bir yıl önce, 1961'de boşandı. Bu dönem Miller'ın ABD'deki komünist avının hedefi olduğu yıllar.
Kitapta, Monroe'nun büyük bir aşkla evlendiği Miller'ın günlüğünden diğer arkadaşlarının yanında kendisinden utandığını öğrenmesi üzerine yaşadığı üzüntü ve ihanet hissine dair ipuçları var. Bir kağıda "Sanırım birinin gerçekten karısı olmaktan hep çok korktum, çünkü hayattan biliyorum ki, bir insan diğerini gerçekten sevemez, hiçbir zaman" diye yazıyor.
Bu dönem Monroe'nun kendi isteklerini bir kenara bırakarak Miller'ın peşinden gittiği bir dönem. Oysa daha onunda tanışmadan önce ne istediğine karar vermiş ve Hollywood'un baskıcı stüdyo sisteminin dışına çıkarak kendi yapım şirketini kurmaya, Actors' Studio'da oyunculuk dersleri, Kaliforniya Üniversitesi'nde (UCLA) gece okulu dersleri alarak kendini ilerletmeyi kafasına koymuştu.
Miller'la birbirlerinden uzaklaşırken hislerini de kağıda döktü Monroe ve kır hayatına daha fazla dayanamayarak 1958'de yeniden sinemaya döndü.
Belki de kitaptaki bütünlüklü yazılar Monroe'nun bir anlamda ondaki pırıltıyı görüp elinden tutan Strasberg çiftine yazdığı mektuplar. Yine psikanaliz için görüştüğü Dr. Margaret Hohenbeg ve Dr. Ralph Greenson'a yazdığı mektuplar.
"Işıldayan..."
Kitap boyunca Marliyn Monroe'nun sette, evde, sokakta kitap okurken fotoğrafları yazılara eşlik ediyor. Miller'la ilişkisinin etkisi olsa da, onunla tanışmadan çok önce edebiyata ilgi duymuş, James Joyce, Samuel Beckett, Jack Kerouac, Ernest Hemingway, Ralph Eliison'un kitaplarını kütüphanesine katmış.
Monroe, 36 yaşında, hala tartışılan bir şekilde öldü. Yazıyı Strasberg'in Monroe'yu 9 Ağustos 1962'de uğurlarken söylediklerinden bir cümleyle bitirelim:
"Bana ilk geldiğinde, maruz bırakıldığı hayata rağmen ifade etmeye çalıştığı, daha sonra da hep taze kalan ve ışıldayan şaşırtıcı hassasiyeti karşısında hayrete düşmüştüm. Fiziksel olarak onun kadar güzel olan diğerleri de oldu ama onun içinde insanların gördüğü ve bağ kurduğu daha fazla birşeyler vardı." (EÜ)
_________________________________________________________________________
* "Fragments: Poems, Intimate Notes, Letters by Marilyn Monroe, ed. Bernard Comment ve Stanley Buchthal, Farrar, Straus and Giroux, 2010.