Görseller: Madras Cafe filmi.
Hindistan tarihi, sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı ile ilgi çeken ülkelerden biri. Ve Hint sinema tarihinin önemi, kültürel farklılıkları güce dönüştürmesinde yatar.
Sözlü ve yazılı edebiyatı, dinsel ve mitolojik konuları, gelenekleri, kılık kıyafet ve yeme içme kültürü, dansları ve şarkıları kullanarak dikkati üzerine çeker.
Bugün Hint sineması denildiğinde Bollywood adıyla anılan film sektörü, değişik kültürlere dayalı sinemanın genel adıdır ve yıllık film üretiminde dünyada birincidir.
On bin adet sinema salonunun bulunduğu, bir milyar beş yüz bin nüfuslu Hindistan'da günde on beş milyon Hintli sinemaya gider. Ve film endüstrisinin, halkın üzerinde bu kadar etkili olduğu neredeyse başka bir ülke sinemasından bahsedilemez.
1915 seçim dönemi
Son zamanlarda Hint sineması aksiyon ve macera ağırlıklı polisiye filmleri ile batılı filmlerle aynılaşsa da, gençlerin işsizliğini, bunalımlarını, kadınlara yapılan baskıları, savaşa karşı barış çağrısı yapan filmleri ile de gerçek sinemanın öncülüğünü yapmaktadır.
Ve Madras Cafe, Hindistan ile Sri Lanka arasındaki çatışmaları, Tamil gerillalarını, barış görüşmelerini, siyasi çıkar ilişkilerini ele alan bir filmdir. 2013'te çekilen filmin yönetmenliğini Shoojit Sincar yapıyor ve başrolde sevilen oyuncu John Abraham var.
Filmin hikayesi, yalnız ve yıkılmış bir adamın (Wikram Singh) üç yıldır yaşadığı küçük kasabanın kilisesinde papazla konuşmasıyla başlar.
Wikram, papaza "senin tanrın benim söylediklerimi kabul eder mi" diyerek dini farklılıklara değinir, ancak tanrının her dinde aynı oluşunu çağrıştıran cümlesiyle başlaması da bir hoş görü mesajıdır.
Senaryo ilerledikçe bize yabancı gelmeyen, ister istemez yakın tarihimize damga vuran 1915 seçim dönemini anımsatır. İktidarı elinde tutan güçlerin "barış" adı geçtiğinde yapamayacağının olmadığını gösterir.
Gandhi sonrası Hindistan
Madras Cafe'nin konusuna dönersek; Wikram orduda görev yapan başarılı bir subaydır. Hindistan eski başkanı V. Gandhi istifa etmiştir. Yeni kurulan devlet barış görüşmelerinden çok, Tamil gerillalarının ortadan kaldırılmasından yanadır.
Hükümet ikiye bölünmüştür. Gandhi yanlıları barış isterken, milliyetçi Hintliler Sri Lanka'nın egemenlikleri altında olmasını istemektedir.
Bu karşıt grupları destekleyen bürokratlar ve askeri görevliler arasındaki iktidar çekişmelerine bölgede egemenlik kurmak isteyen devletlerinde rolleri eklenince işler arap saçına döner.
Yeni evli ordu görevlisi Wikram, gizli servis tarafından Tamil gerillalarını bölmek için görevlendirilir. Tamil gerilla başkanı yardımcısı, seçimlerden yanadır ve kardeşin kardeşi öldürmesine karşıdır.
Wikram onunla pazarlık yapar ve Hindistan'ın ona silah verme konusunda insiyatifini kullanacağını söyler. Hazırlıklar yapılır. Silahlar sevk edilir ama onların eline ulaşmadan Tamil başkanı tarafından silahlara el konulur ve rakibi öldürülür.
Wikram yakın arkadaşını da bu saldırıda kaybeder. Ve içlerinde bir hain olduğunu başkana iletir. Ancak ellerinde delil yoktur ve Tamil gerillaları saldırılarını şiddetlendirir.
Bu arada Wikram'ın peşine düşen Tamil gerillalarının adamları Wikram'ın karısını öldürür. Olaylar yeniden karışmış, barış yerine şiddetli saldırılar ve baskınlar başlamıştır.
Barış masası ve bomba
Bu arada eski başkan (V. Gandhi) seçimlere yeniden katılacağını ve Tamillilerle barış masasına oturacağını söyler. Lonra'da Madras Cafe'de bir toplantı yapılır ve Tamil gerilla lideri, bir hükümet yetkilisi ve istihbarat görevlisi toplantıya katılır.
Ancak Wikram'ın elinde yeterli delil yoktur. Yurt dışında çalışan bir gazeteciden yardım ister ve aralarındaki haini ve ne olursa olsun bulmaya karar verir.
Diğer yandan, Wikram'ı yanında istemeyen Sri Lanka'da görev yapan Hindistan gizli servis şefi, yeni olaylar peşindedir. Eski başkanın barış açıklamasından hoşlanmayan hükümet yetkilileri başkanın öldürülmesine karar vermiştir.
Başkan hesabına aktarılan tatlı paralara dayanamaz ve ikili oynamaya başlar.
Gelen mesajları saklar. Yanındaki bir görevli memur evrakları Wikram'a ulaştırır. Ancak eldeki bilgiler toparlanıp suikast girişimi engellenene kadar intihar bombacısı olan ekipler hazırlanmıştır.
Bomba uzmanı Almanya'da yaşayan bir kimya mühendisidir. Suikast timindeki kızlar özel giysiler giyerler.
Başkanın mitingi Madras'ta olacaktır. İstihbarat başkanı suikast olacağını haber verse de başkanı inandıramaz. Ve canlı bomba kızlar mitingde başkana barış kolyesi takmak için yaklaşınca bombayı patlatırlar. Wikram yaralılar arasındadır.
Çocuğunu arayan anneler, annesini arayan bebek çığlıkları yaralılar ve ölülerle miting alanı cehenneme dönmüştür.
Bu anı gösteren sahneler, hangi ülkede olursa olsun, savaşın, katliamın, sivil halka yapılan bu saldırıların gerçekliğini gözümüze sokar.
İktidar hırsı vs...
Wikram görevlerinden ayrılır ve bu küçük kasabaya yerleşir. Sri Lanka istihbarat başkanı intihar eder.
Barış yanlısı Hindistan İstihbarat başkanı emekli olur.
Wikram, başkana yapılan suikaste engel olamadığı ve onlarca sivil vatandaşın öldüğü, barış görüşmeleri ertelendiği için yaşadığı pişmanlığı papaza anlatarak, bizleri bir kez daha siyasilerin iktidar hırsı için yapamayacakları kötülük olmadığını gösterir.
Gazetelerde okuduğumuz Hindistan ordusu ile Tamil gerillaları arasında geçen kanlı savaşı gösteren sahneler, gerçek savaşın kanlı ve insanlık dışı yüzünü gösterir.
Bir zamanlar Britanya'nın sömürgesi olan Hindistan ve Sri Lanka bağımsızlıkla birlikte bölünmüş ancak bu bölünme barış getirmemiştir.
İngilizler'in gider ayak, Hindistan çeperinde kurduğu islam cumhuriyetleri ile çatışma hiç durmadan huzursuzluk ve savaş getirir.
Pakistan ile Hindistan arasındaki savaş sürerken buna 1987 yılında Hindistan birliklerinin Sri Lanka'ya yerleşmesi ile yeniden kanlı hesaplaşması eklenir.
Film tam da bu yılları 1987 ile 1989 arasında geçen sürede yaşananları mümkün olduğunca gerçekleri çarpıtmadan anlatır.
Ne yazık ki ülkemizde gerçek olayları anlatan, halkı yakın tarihimizi düşünmeye iten filmler yok. 1915 seçimlerinde HDP Diyarbakır mitinginde peş peşe patlayan bombalarla beş sivil hayatını yitirmiş ve onlarca kişi yaralanmıştı.
Aynı seçim döneminde Ankara Garında toplanan barış yanlılarına saldırı ise 101 insanın ölümü ve onlarca yaralı ile tarihe geçti. HDP başkanı Selahattin Demirtaş hala cezaevinde.
Madras Cafe, Hindistan tarihini anlatırken gerçekte kendi tarihimizi anımsamamıza yardım ediyor. İnsanlığın en büyük hakkı olan Barış içinde yaşamak için ödenen bedelleri gösteriyor.
Bizde bu denli özgürce tanıklıklar filme çekilemediği için Hindistan sinemasına bir kez daha saygı duymak gerekir.
(SKD/PT)