"Umam'ın doğuşu, tecrübe ve gözlemin bir sonucu," diyor bize, Marie-Claude Souaid.
Souaid, 2009'da, Umam Belgeleme & Araştırma Derneği'ne katılmış olan bir antropolog. Aynı tecrübeyi Alman gazeteci Monica Borgmann, ve köşe yazarı, filolog ve dilbilimci Kokman Slim da yaşamış.
2003'te birlikte, Sabra ve Şatilla'daki savaşçıların tanıklıklarından oluşan Massaker (Almanca katliam) filmini yönettiler. Çift anında, yaşayan tanıklıklara ulaşma konusunun son derece önemli olduğunu gözlemledi.
Bir taraftan hafıza söylemi ile yüzleşmek - her ne kadar hafıza, yani bir dizi öznel anı, gerçeği yansıtmasa da - diğer taraftan da, farklı anlatı düzeylerini keşfetmek için araştırmaya başlamak..."
İşte sorunun gerçek nedeni de budur:
"Sözlü tanıklıklar ile karşılaştırılacak belge ve malzemeye erişim yoktur. Her şeyin ötesinde, rakamlara erişim yoktur. Bu da, Lübnan'da gerçeklerin neden manipüle edilmeye, dedikoduya ve o anın siyasi fantezilerine açık olduğunu açıklıyor."
Bu üç durum tabii ki, hafıza sürecinin parçalarıdır, ancak başka süreçlerle karşılaştırılmalıdırlar."
İki film yapımcısı 2004'te bu boşluğu doldurmak amacı ile Umam Belgeleme & Araştırma'yı kurdu.
Merkez, Beyrut'un banliyölerindeki Haret Hreik'in girişinde bulunuyor. Lokman Slim aile kütüphanesi için belgeler ve "gri yayınları" topluyor.
"Gri yayınlar" broşürler, mühürler, pankartlar, tek seferlik gazeteler, menüler, sinema biletleri vesaireden oluşuyor. Yani 1840'tan bugüne Lübnan'da şiddet ile ilgili olan objeler...
Diğer taraftan, Monika Borgmann bazı Arap ülkelerinde ve İsrail'de radyo gazeteciliği yaparken elde ettiği ses koleksiyonunu bu merkez için temin ediyor.
Marie-Claude Souaid "Arşivlerdeki koleksiyon üç farklı kaynaktan geliyor: pazarlardaki ikinci el kitap satıcıları, eski kitapçılar ve kütüphaneler," diye ekliyor.
Umam da kendi yerel arşivlerini oluşturuyor -eski askerlerin, kurbanların ve infaz memurlarının ifadelerinden oluşan koleksiyon- ve gazeteleri inceleyerek, sanat, siyaset, kısa haberler, köşe yazıları ve başyazılar gibi 17 tema üzerine günlük değerlendirmeler hazırlıyor."
Bu arşivler, film yapmak ve sergiler düzenlemek için kullanılıyor. Ancak, şunu açıkça belirtmekte fayda var:
"Yaptığımız iş tarih veya hafızaya göreceli bir yaklaşım değil. Umam'ın amaçları çok açıktır: bir taraftan verileri karşılaştırarak bu hafızayı inşa etmeyi, diğer taraftan da ülkenin geçiş dönemi adaletine katılımı teklif ediyor."
Lübnanlı antropolog Souaid doğru şekilde ortaya koyduğu gibi, "Kayıtsızlık taraftarı veya karşıtı kültürler var" ve şimdiye kadar, Lübnan, demokrasi konusunda örnek bir öğrenci olmadı. Hatta tam tersine...
Antropolog Souaid açıklamasını da getiriyor:
"Farklılıkları yok ederek ve çelişkileri reddederek hafıza yaratılamaz. Geçiş dönemi adaleti, gelecek inşa etmek ile ilgili uzun bir süreçtir. Ancak bugüne kadar, Lübnan'daki hiçbir siyasi parti çatışmaları çözümlemek için şiddetten vazgeçmeyi istemedi.
"Bu nedenle de, ülke açık şekilde hala çatışma içindedir ve Umam'ın yaptığı da budur... İleriye yönelik bir vizyon ile yılları arşivliyor. Bir gün gerçekten barış ve fikir birliğine ulaştığımızda, ifademize dayanacağız. Ve tüm bu kayıtlar bir sunucuda güvendedir."
Umam, Marie-Claude Souaid'in açıkça gösterdiği gibi berrak:
"Silah yarışı var ve bölge çok güçlü bir akımın etkisinde. Bizim görevimiz, geçiş dönemi adaleti için çalışmak ve soruları açık bırakmak. Umam kendisinin bile anaakım tarih olduğunu ve kimsenin onu durduramayacağını bilerek, diyalog ve çeşitlilik için mekan sağlıyor"... (DG/EG/EAY)
* Diala Gemayel'in metnini Fransızcadan İngilizceye Elizabeth Grech, İngilizceden Türkçeye de Esra Aygın Yalgın çevirdi. (Haziran 2010)